Uludere Raporu: Askeri Birliklerde Saldırı Olacağı Beklentisi Vardı

Uludere Alt Komisyonu Raporu’nda, geçen yıl 28 Aralık’ta 34 vatandaşın ölümü ile sonuçlanan olayla ilgili, civardaki askeri birliklere saldırı planı yapılacağına dair aşırı bir duyarlılık oluştuğu belirtilerek, “Her an bir saldırı olacakmış gibi beklenti içerisine girildiği, güvenlik güçlerinin adeta elleri tetikte bekler bir pozisyon içerisinde oldukları anlaşılmaktadır.” denildi.

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Uludere Alt Komisyonu Raporu'nda 28 Aralık 2011 tarihinde gerçekleştirilen harekat öncesindeki bir aylık süreçte Haftanin bölgesindeki terörist hareketliliğinin alışılmışın dışında olduğu belirtildi.

İstihbari bilgilerin genel değerlendirmesi yapıldığında, 2010 yılının Aralık ayında bölgedeki terörist grup sayısı 16 iken, 2011 yılı Aralık ayında 37’ye çıktığı kaydedildi. Raporda, “2010 yılı Aralık ayında 16 tane telsiz ile 86 defa görüşme yapıldığı, 2011 yılı Aralık ayında ise 37 tane telsiz ile 292 defa görüşme yapıldığı, olaydan önceki bir ay içinde 30 adet duyum alındığı, terörist grupların bölgede farklı günlerde 10 ila 134 kişilik gruplarla hareket halinde olduğu, terör örgütü elebaşlarının da içinde olduğu grupların intikam ve misilleme amaçlı büyük saldırılar gerçekleştireceği ve bu grupların Türkiye sınırına yakın dağlık alanlara intikal ettikleri, civardaki askeri birliklere saldırı planları yapıldığı ve saldırı için gerekli ekipmanların temin edildiği şeklinde bilgilerin yetkili askeri birimlere iletildiği ve askeri yetkililerin bu hareketlilik karşısında teyakkuz halinde bulunduğu, 28 Aralık 2011 tarihinde gerçekleşen olayda olaya ve gruba ilişkin özel bir istihbarat olmamasına rağmen yukarıda belirtilen genel istihbari birliklerin tüm birliklere iletildiği, en üst birlikten en alt birliğe kadar giderek artan aşırı duyarlılık oluştuğu, her an bir saldırı olacakmış gibi beklenti içerisine girildiği, güvenlik güçlerinin adeta elleri tetikte bekler bir pozisyon içerisinde oldukları anlaşılmaktadır.” ifadelerine yer verildi.

Raporun İnsansız Hava Araçlarının Görevlendirilmesine ve Faaliyet Alanına İlişkin Hususların Değerlendirilmesi kısmında, 28 Aralık 2011 tarihinde gözetleme yapan İHA’nın Genelkurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, 2’nci Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi, 2’nci Ordu Komutanlığı, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı, Batman İHA Üssü, 23’üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı ve bağlı Tugay Komutanlığı tarafından izlendiği aktarıldı. Yurtdışı İHA keşif isteklerinin Genelkurmay Başkanlığı’nın onayı ile icra edilebildiği, fakat Türkiye’ye ait İHA’ların sınır ötesine geçmeden, sınır hattında seyrederek sınır ötesini gözetleme imkanı olduğu, olaydaki İHA’nın da sınır hattında uçarak Irak’ın iç bölgelerine kadar gözetleme yapabildiği, Irak hava sahasında uçuş yapma yetkisinin ABD’ye ait İHA’larda olduğu ve gözetleme safhasında ABD’ye ait İHA’ların yetki bölgelerinin farklılığı yüzünden bölgeye sevk edildiği, ancak grubun Türkiye’ye ait İHA’ların yetki bölgesine doğru ilerlemeye başlaması ile ABD’ye ait İHA’nın bölgeyi terk ettiği aktarıldı.

“DEĞERLENDİRME VE OPERASYON İCRASI SAFHALARINDA İHA’LARIN HERHANGİ BİR FONKSİYONU YOK, HAREKATIN HER SAFHASI TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNCE İCRA EDİLMİŞTİR”

Raporda, söz konusu gün gerçekleştirilen hava harekatında keşif/gözetleme görevinin TSK envanterine kayıtlı 'Gözcü' isimli İHA tarafından yerine getirildiği kaydedilerek, “Gözcü İHA’nın 15:59:38’de Batman’dan kalkış yaparak bölgedeki terör hareketliliği nedeniyle olayın gerçekleştiği yerin batısında bulunan Düğün Dağı’ndan itibaren Çukurca bölgesine doğru sınır hattını tarama görevindeyken, 17.20’de ilk hareketli cisim görüntüsünü Irak’ın iç kesimlerinden aldığı ve Türkiye’ye doğru ilerlemekte olan araçları gözetlemeye başladığı, saat 00.50’ye kadar 7 saat 40 dakika gözetleme yaptığı, operasyonun Gözcü İHA’nın aktardığı görüntülerle yürütüldüğü, ABD’ye ait Predator isimli İHA’nın Kandil Dağı üzerinde keşif yapmakta iken Haftanin bölgesine ilave keşif amacıyla sevk edildiği ve 20.24’te bölgeye ulaştığı, bu saat itibariyle Gözcü İHA’nın, grubun Türkiye’ye doğru ilerlemesi ve Gözcü İHA’nın gözetleme kapsamı alanında olması nedeniyle bölgeden ayrıldığı anlaşılmıştır. İHA görüntülerinin hangi araçtan sağladığının harekatın icrası bakımından herhangi bir önemi olmadığı, İHA’nın aktardığı gözlemlerin TSK tarafından değerlendirildiği, İHA’nın operasyondaki fonksiyonunun sadece keşif/gözetleme olduğu, değerlendirme ve operasyon icrası safhalarında İHA’ların herhangi bir fonksiyonu olmadığı, harekatın her safhasının Türk Silahlı Kuvvetlerince icra edildiği anlaşılmıştır.” denildi.