Uludere raporuna sert eleştiri: 'Çöpe atılacak metin'

34 Roboskili köylünün öldüğü bombardımanla ilgili Meclis komisyonu raporuna ve metin ile görüşmelere konulan gizlilik kararına ağır eleştiriler geliyor. Rengin Arslan komisyon üyeleriyle görüştü.

Rengin Arslan

İstanbul

TBMM İnsan Hakları Komisyonu altındaki çalışan Uludere komisyonunun hazırladığı rapor kabul edildi ama CHP’li ve BDP’li vekiller hem raporun içeriğine, hem de dün yapılan toplantıya konulan gizlilik kararına tepkili.

Konuyla ilgili görüşmek için aradığımız komisyonun AKP'li beş üyesine ise ulaşmak mümkün olamadı.

Komisyonda yer alan muhalefet partilerine üye 3 milletvekilinin ret oyuna karşın, 5 AKP’li üyenin kabul oyuyla kabul edilen metinde Roboski’de 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan bombalama olayında “kasıt olmadığı” belirtiliyor.

Reklam
Reklam

Komisyon görüşmeleri ve metin, rapor üzerinde Meclis Başkanı’nın yazısıyla sağlanmış bir gizlilik kararı olması nedeniyle basınla paylaşılmadı.

Komisyonun muhalefet partilerine mensup üyeleri, bunun Meclis tarihinde ilk olduğunu söylüyor.

Komisyon Başkanı AKP milletvekili İhsan Şener’in dün basında yer alan ifadelerine göre ise, rapor Meclis Başkanlığı'na teslim edildikten sonra ayrıntılar kamuoyuyla paylaşılacak.

BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan komisyon üyesi CHP’li vekil Levent Gök ve BDP’li vekil Ertuğrul Kürkçü, raporun hiçbir önemli soruyu yanıtlamadığını söylüyorlar.

Bunun yanında muhalif milletvekilleri raporun görüşülme tarzını da eleştiriyorlar.

Uludere raporunun bir örneği, dün komisyon toplantısı sırasında üyelere dağıtılmış ancak daha sonra geri toplanmıştı.

Kürkçü: Sorular yanıtsız

CHP ve BDP rapora muhalefet şerhi koyacaklarını vurguluyor.

Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, “Rapor, yanıt vermesi gereken soruların hiçbirini yanıtlamıyor. Operasyonu kim düzenledi, operasyonu kim gerçekleştirdi, bunun siyasi onayını kim verdi? Hedef değerlendirmesini kim yaptı? Bunların hiçbirine yanıt vermiyor,” diyor.

Reklam
Reklam

Kürkçü, bunun yanında komisyon üyelerinden birinin son anda yaptığı teklifle, “Bu olayda kasıt yoktur” ibaresinin de kayıt altına alındığını söylüyor.

BDP milletvekili Kürkçü, kendisinin bunun tam tersi kanıya vardığını ifade ediyor.

“Bu topluluk kasten hedef haline getirilmiştir. Hedef ateş altına alınmıştır. Dört parçadan oluşan hedefin tamamı 40 dakika içerisinde dört sortiyle ortadan kaldırılmıştır,” diyor.

Ertuğrul Kürkçü komisyonun “ortada bir suç olmadığına inandığı için bir suç duyurusunda da bulunmadığına” dikkat çekiyor.

Komisyonun bu olayın “haklı bir sebebi olduğunu” sonucuna varmak için gayret gösterdiğini belirten Kürkçü, “bunun için son dakikada bir itirafçının ifadelerine yer verilmiştir” diyor.

Kürkçü, itirafçının ifadelerinin, 19 sayfalık sonuç bölümünün 4,5 sayfasını oluşturduğunu söylüyor.

İtirafçının ifadelerinin içeriği ile ilgili ise Kürkçü şu bilgileri veriyor: “İtirafçı ifadelerinde başkasından duyduğu bir şeyleri nakletmektedir. Buna göre, bu topluluğun içinde ailelerini görmek için kafileye katılmış 2 gerilla varmış. Bombardıman başlayınca bunlar kaçmış, geri dönmüşler. Bu olay bir vesvese ve bir paranoya ürünüdür.”

Reklam
Reklam

Gök: Yaşam hakkı ihlali ifadesi yok

CHP’li Levent Gök de “İnsan Hakları İnceleme Komisyonu dün tarihinin en kara toplantılarından birini yapmıştır” dedi.

Gök, “Öncelikle raporu çok daha sağlıklı ortamlarda okuma talebimiz reddedildi. AKP 1 Mart tezkeresi tutanakları ve İmralı görüşmeleri de dahil olmak üzere, sürekli bir şey saklama gayretinde. ‘Uludere’yi konuşmayın’ diyorlar açıkça,” diyerek eleştirilerini dile getiriyor.

Gök, raporda “tek bir sorumlunun bile tarif edilmediğini ve yaşam hakkının ihlali ibaresini içeren tek bir cümle bile kurulmadığını” söylüyor.

Gök, rapor için, “çöpe gitmesi gereken bir metindir” diyor.

Gök, bunun yanı sıra, en başından beri bu raporun “üyeler tarafından yazılmadığını” dile getirdiğini, dün olanların da bunun kanıtı sayılabileceğini söylüyor.

Gök, “Komisyon başkanı raporu ilk kez gördüğünü söyleyerek, bu görüşümü tescillendirmiştir,” diyor.

Ne olmuştu?

28 Aralık 2011'de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak-Türkiye sınırına savaş uçaklarıyla düzenlediği hava operasyonu sırasında yapılan bombardımanla 34 kişi hayatını kaybetmişti.

Reklam
Reklam

Katırlarla sınır aşırı mal getirip götürdüğü anlaşılan Roboskili grup, "PKK militanı oldukları" gerekçesiyle bombalanmıştı.

Olaydan sonra Genel Kurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Grubun tespit edildiği bölgenin teröristler tarafından sıkça kullanılan bir yer olması ve geceleyin hududumuza doğru bir hareketin tespit edilmesi üzerine, hava kuvvetleri uçakları ile ateş altına alınması gerektiği değerlendirilmiştir." denmişti.