Dünya Barış Günü'nde Uludere'den Ankara'ya doğru yürüyüşe geçen vicdani retçi Halil Savda, Nusaybin'e vardı. Savda, "Barış için Ankara'ya yürüyorum" diyerek başlattığı yürüyüşünde, 30 yıldır Türkiye'de yaşanan insan hakları ihlallerine dikkat çekmek için yürüdüğünü söyledi.
Dünya Barış Günü’nde Uludere'den Ankara'ya yürümek için yola çıkan Vicdani Retçi Halil Savda, yürüyüşünün 9'uncu gününde Mardin'in Nusaybin ilçesine vardı. Girmeli beldesinde Savda'ya Girmeli Belde Başkanı Ömer Altun, Duruca Belde Başkanı Zeki Kavak, vicdani retçi İlhan Gökçe ve Diyarbakır Bağlar Belediyesi Psikoloğu Eda Erdener yol boyunca eşlik etti. Nusaybin girişinde Nusaybin Belediye Başkan Vekili Süleyman Doğan, BDP ilçe Başkanı Şahabettin Güler, Belediye Başkan yardımcıları Saliha Cabadak ve Ahmet Dinç, Nusaybin Belediye Meclisi, Nusaybin Doğrudan Eylem İnsiyatifi ve bir vatandaşlar tarafından İngilizce, Kürtçe ve Türkçe barış sloganlarıyla karşılandı. Ayaklarında yaraların oluştuğunu söyleyen Savda, ara ara yürümekte güçlük çektiği görüldü.
Barış için 34 sivil yurttaşın vurulduğu Uludere'den Ankara'ya kadar yürüyeceğini kaydeden Savda, "9 gündür yoldayım, 9 günde terliyorum terimin damlaları dökülüyor. Ancak bu ülkede 30 yıldır kan dökülüyor. Bundan dolayı bu yürüyüşümü gerçekleştirmek istedim. Oradaki annelerin dilekleri bizim yüreğimize, ocağımıza ateş düştü en büyük hazinemizi kaybettik ama bundan sonra kimsenin bu tür acıları yaşamasını istemiyoruz diyorlar. Artık bu akan kanın durması için biz bireyler olarak üzerime düşeni daha fazla geç kalmadan yapmalıyız" dedi.
Doğrudan Eylem İnsiyatif adına açıklama yapan İlhan Gökçe ise, daha çok özgürlük daha çok barış diyerek sözlerini eyleme dönüştürerek 1 Eylül dünya barış gününde Roboski'den Ankara'ya doğru 40 günlük bir yürüyüşe çıkan Halil Savda'nın destekçisi ve yalnız olmadığını göstermek için burada olduklarını kaydederek, "Bu topraklarda oynanan savaş oyunları yeni değildir. Daha kendi dilini konuşmadan ağıt yakmayı öğrenmiştir burdaki çocuklar. Çocuk olmadan büyünür bu topraklarda çocuklar. Son 30 yıldır yaşanan savaş çok sayıda can kaybına mal olmakla kalmamış yıllarca onarılmamış insanlarda yaralar açmıştır. 1992'de Nusaybin'de Çağ Çağ Köprüsü, Roboski'de 2011, Şemdinli'de bu yıl yaşanan olaylar Kürt halkının kanayan yaraları olmuştur. Bu yaralar belki de kaç nesil kapanmayacaktır. Bu kanın akmasına daha çok izin vermemek için bizim barış istememiz lazım ki o zaman barış gelir. Biz vicdani retçiler olarak kadın ve erkekler savaşa karşı değil barışın sesini haykırıyoruz" ifadelerini kullandı.
Savda, daha sonra Kızıltepe'ye doğru yola çıktı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz