Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Ordu'da düzenlenen "Ulusal Fındık Çalıştayı"nın sonuç bildirgesinde, "Alan bazlı verilen desteklerin yerine fındık bahçelerinin gençleştirilmesi, standart bahçelerin tesisi, verim ve kalitenin artırılması, toprak ve çevrenin korunması, çiftçinin örgütlenmesi, fındığın örgütler vasıtasıyla pazarlanması gibi şartları yerine getirecek gerçek üreticilere tatminkar yeni destekleme sistemine geçilmelidir" ifadesine yer verildi.
Ordu'da 11-12 Nisan'da gerçekleştirilen ve değerlendirme toplantısına Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin de katıldığı çalıştaya ilişkin sonuç bildirgesi açıklandı.
Özellikle Doğu Karadeniz bölgesindeki bahçelerde ağaçların yaşlandığına işaret edilen bildirgede, yenileme ve gençleştirme faaliyetlerine önem verilmesi, ekonomik ömrünü yitirmiş bahçelerin belirli bir plan dahilinde yeniden dikilmesi gerektiği vurgulandı.
Bildirgede, bahçe yenilemelerinin tespit ve planlamasının üniversiteler, araştırma enstitüleri, tarım ve orman il müdürlüklerinin koordinasyonunda yapılması gerektiği aktarıldı.
Mevcut fındık bahçelerinde üreticilerin önemli kısmının üretim bölgesinin dışında yaşamasından dolayı bahçe bakım hizmetlerinin yeterince yerine getirilmediği belirtilen bildirgede şunlar kaydedildi:
"Fındıkta bakım, verimi etkileyen en önemli unsurlardan biridir. Bu nedenle bakım hizmetlerinin profesyonel bahçe bakım şirketleri tarafından yerine getirilmesi için Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü (BÜGEM), Tarım Reformu Genel Müdürlüğü (TRGM) tarafından gerekli çalışmaların en kısa sürede yapılması gerekmektedir. Fındıkta verim ve kaliteyi artırmak için budama, gübreleme, yabancı ot, hastalık ve zararlılarla mücadele, hasat ve hasat sonrası işlemlerle ilgili tarım ve orman il ve ilçe müdürlükleri, ziraat odaları ve üniversiteler gerekli eğitimleri vermelidir. Tarım ve Orman Bakanlığı ve üniversiteler koordinasyonunda izlenebilirlik ve sürekli eğitim merkezleri oluşturulmalıdır."
Alan bazlı destekleme sisteminin fındıkta verimliliği artırmadığına işaret edilen bildirgede, "Alternatif destekleme sistemleri uygulanabilir. Eğer alan bazlı destekleme devam edecekse bu sistemden kesilecek cüzi bir fon (yüzde 10), verim ve kalitenin artırılmasına yönelik demonstrasyon amaçlı model bahçelerin oluşturulmasında kullanılmadır." ifadesi kullanıldı.
- Depolama ve muhafaza konusu
Bildirgede, TMO koordinesinde en kısa sürede fındıkta mevcut depo kapasitesi ile il bazında depolama tesis ihtiyacının tespitinin yapılması gerektiğinin altı çizildi.
Ürün kayıplarını en aza indirmek için depo standartlarının belirlenmesi ve asgari standartların fiili alım yapan herkes için zorunlu hale getirilmesi gerektiği belirtilen bildirgede, "Fındıkta mevcut depoların yanında stratejik depolama tesislerinin kurulması, böylelikle ülke içerisinde ve uluslararası piyasalarda arz talep istikrarının sağlanması gerekmektedir.
Lisanslı depoculuk destekleri sanayici ve tüccar lehine de genişletilmelidir. Ayrıca üreticinin Elektronik Ürün Senedi (ELÜS) kapsamında krediye kolay ulaşımı sağlanmalıdır." değerlendirmesinde bulunuldu.
Depolarda bulunan fındıklarda kayıpları önlemek için iyi tarım uygulamalarının devreye sokulmasının pazarlama açısından avantaj sağlayacağı vurgulanan bildirgede, fındıkta adi depolama yapılan depolarda ortaya çıkan ürün kayıplarının önlenmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda TMO, üniversiteler ve sivil toplum örgütleriyle proje yürütülmesi gerektiği kaydedildi.
- "Dikili alanların tamamında fındık üretimine izin verilmelidir"
Bildirgede, "Türkiye'nin izin verilen ve izin verilmeyen alanlardaki toplam fındık üretimiyle ancak iç tüketim ve ihracat karşılanabildiğinden, fındık üretimine izin verilmeyen mevzuatın değiştirilerek halen fındık dikili alanların tamamında fındık üretimine izin verilmelidir." önerisinde bulunuldu.
Devletin fındık politikasını uzun dönemli olarak belirlemesi ve mayıs sonu, haziran başında müdahale alım fiyatını kamuoyuna duyurması gerektiği vurgulanan bildirgede, "Fındık üretim maliyeti bölgeye göre, müdahale fiyatı ise kaliteye göre belirlenmelidir. Devletin fındık piyasasına müdahale etmemesi (fındık fiyatlarının piyasada oluşması), eğer müdahale edecekse de müdahale alım fiyatları piyasa koşullarını akamete uğratmayacak şekilde belirlenmelidir." ifadelerine yer verildi.
Bildirgede, şunlar kaydedildi:
"Alan bazlı verilen desteklerin yerine fındık bahçelerinin gençleştirilmesi, standart bahçelerin tesisi, verim ve kalitenin artırılması, toprak ve çevrenin korunması, çiftçinin örgütlenmesi, fındığın örgütler vasıtasıyla pazarlanması gibi şartları yerine getirecek gerçek üreticilere tatminkar yeni destekleme sistemine geçilmelidir. Fındık rekabet koşullarında alınıp satılmalı, fındık ihtisas borsası uygun bölge veya bölgelerde kurulmalı, ürünler uygun koşullarda depolanıp piyasa istikrarına katkı sağlanmalıdır. İhracatta yaşanan en önemli sorunlardan biri olan aflatoksinin önlenebilmesi için erken hasadın önüne geçilmesi, kurutma tesislerinin yaygınlaştırılması ve fındığın bu tesislerde kurutulması sağlanmalıdır."
- "Üretici örgütleri aktif hale getirilmelidir"
Üretim toplulaştırması için gerekli adımların atılması, ekonomik işletme büyüklüğünün oluşturulması gerektiği vurgulanan bildirgede, şu ifadelere yer verildi:
"Bu nedenle arazi bankacılığı sistemi kurulmalı, sözleşmeli üretim ve arazi kiralaması uygulaması yaygınlaştırılmalı, üretici örgütleri aktif hale getirilmelidir.
Fındık Ar-Ge projelerinin yaygınlaştırılması ve etkinleştirilmesi için finansal ve mevzuat açısından kamu desteğinin ve kamu-özel iş birliğinin artırılması gerekmektedir.
Lisanslı depoculuk kapasitesinin artırılması, yaygınlaştırılması ve ürün ihtisas borsasının aktif hale getirilmesi zorunludur."