Uluslar Arası Üniversiteler Konseyi Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu:

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, “Terör Kürtler ile Türklere hazırlanmış ortak tuzaktır” dedi.Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Azizoğlu, son günlerde artarak devam eden terör eylem ve sonuçlarının akademisyen ve bilim adamlarınca tartışılacağı büyük bir uluslar arası çalıştay düzenleyeceklerini söyledi. Büyük zorluklarla elde edilen ülke ekonomik kazanımlarının büyük bölümünü yol, fabrika, sağlık hizmetleri, eğitim, iş, aş ve sosyal yaşamın modernize edilmesi için harcanmasını engelleyen terörün, son 30 yılda evlatlarımızın şahadete ermiş bedenlerini bize gönderdiğini belirten Azizoğlu, “İç barış ve huzurun yok edicisi hiçbir Kürt yada Türk’e ekonomik, kültürel ve demokratik katkı amaçlı olmayan özellikle Kürtlerin ekseri çoğunlukta karşı olduğu Doğu ve Güneydoğu bölgelerimize hiçbir hizmetin gitmemesi için terör eylemlerini aralıksız sürdüren bir süreçle geçilmiştir. Kısır bir döngü ve çözümsüz gibi görünen bu süreçte ‘kazanan var mı?’ diye analiz ettiğimizde kazananlar Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milletine düşman her unsur bu çok kirli ve alçak terör eylemlerinde kazançlı çıkmış, biz ise devlet ve millet olarak çok büyük bedeller ödedik. Terör eylemlerinin süreklilik arz ettiği her gün şehit cenazelerinin toprağı verildiği bu süreçte devletin barışı sağlayacak manevra alanı bilinçli ve programlı olarak sürekli engellendi ve engelleniyor, çözüm yolları kapatılıyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti maddi ve manevi büyük bedeller ödedi. Ancak bu bedellere rağmen asla toplum bütünlüğünü bozacak hiçbir eylem ve yapılanmaya izin vermeden büyük devlet olma gerekliliğini göstererek bazı istisnai durumlar dışında toplum arasına ekilen nifak tohumlarını bertaraf etmeyi başardık başarmaya devam edeceğiz. İnsani ve İslami hiçbir yanı olmayan bu çirkin tuzağa düşmeyeceğiz” dedi.TERÖRÜN ZÜLM ETTİĞİ MASUM KÜRTLER30 yıllık süreçte Kürtlerin çok büyük ekseriyetinden destek ve kabul görmeyen ve karşı duruş sergiledikleri için onları acımasızca katleden, gencecik çocuklarını kaçırıp terörist yapan, tüm demokratik hak ve özgürlüklerini gasp eden terör örgütünün diğer tarafta devlet adına cinayetler işlediğini iddia eden ve arkasında 20 bin faili meçhul kürdün cansız bedenini bırakan başka bir terör yapılanması arasında kalan Kürtlerin çok büyük bedeller ödediğini kaydeden Azizoğlu, “Kürtler adına hareket ettiğini iddia eden terör örgütünün Kürtlere ödettiği bedellere baktığımızda köyleri boşaltılan kırsal yaşama alışmış ürettikleri ile hayatını idame eden yüz yıllardır sahip olduğu topraklarından hiçbir suçu olmadan sadece terörle mücadele adı altında köylerinden aynı zamanda evlerinden işlerinden kovulan çoğunlukla mega kentlerin acımasız yaşam koşullarında kaderleri ile baş başa bırakılan yüz binlerce Kürt 40 bine yakın canın bedel olarak toprağa verildiği terör eylemlerinde 30 binin üzerinde ölenin Kürt olduğu bu terörist yapılanma ve eylemler en büyük bedeli Kürtlere ödetmiştir” dedi.Azizoğlu, şunları söyledi:“Türkiye’nin ekonomik kalkınmasında lokomotif vazife gören kazancının önemli bölümünü yurt dışı projelerinden elde eden milyonlarca işçi istihdam eden inşaat turizm sanayi ve birçok önemli sektördeki önemli şirketlerin kurucu sahipleri Kürt kökenlidir. Sanayi ve üretimde Türk Kürt ayrışması asla söz konusu olamaz. Her kesim sadece Türkiye’nin geleceğine odaklanmış ülke ve millete hizmet yarışında, akademide, bilimde, sanatta edebiyatta devlete ve millete hizmet yarışında koşarken kimin Kürt kimin Türk olduğu olgusunu çağ dışı buluyorlar. Madalyonun doğru tarafında çok olumlu kardeşlik ve hizmet olgusu ile yaşamını sürdüren ve ülkenin bugününe, yarınına, geleceğine katkı verebilmek için tüm benliğini adamış bu yüce vatan ve milletin asil unsurlarından biri olan Kürtlerin çok büyük çoğunluğu vatan ve millet bütünlüğünden asla taviz vermez. Taviz vermemeli, her birey, her kesim ve kurum bu günlerde sesini daha gür ve yüksek çıkartarak Milet birlikteliğini sağlanmasına katkı sunmalıdır. Türkü, Kürdü, Laz’ı Arap’ıyla sünnisi, alevisiyle bizler toplum bilimcilerinin projeleriyle hazırladıkları tuzaklara düşmeyeceğiz. İmtiyaz kalelerinin halk iradesi ve demokrasinin gücü ile yerle bir edildiği bugünlerin kıymetini hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milleti ile ilelebet barış huzur ve demokrasinin evrensel hak ve hukukun toplumsal barışın sağlanmaya çalışıldığı yaşadığımız sürece tüm politikacılar, diplomatlar, işadamları, sivil toplum örgütleri, akademisyen aydın entelektüellerle birlikte tüm toplumun sahiplenerek katkı sunması milli, manevi ve tarihsel görevimizdir. Terörist yapılanmalar ve eylemlere her kesim ve birey dik durarak iç ve dış mihrakların alçak. hain ve tüm halkımızı hedef alan düşmanca saldırılarını yok etmeliyiz, Türk, Kürt kardeşliğini gönülden dile yol gösteren şiirim her kesimin okumasını dinlemesini ve uygulamasını dilerim.”