Uluslararası Adalet Divanı, Birleşik Arap Emirlikleri'nin komşusu Katar'a yönelik abluka kararının uygulanmasında Katarlı vatandaşlara yönelik kısmi hak ihlali olduğuna hükmetti.
Birleşmiş Milletler'in en yüksek yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Katar tarafından haziran ayında yapılan şikayet başvurusunu değerlendirdi.
Adalet Divanı'nın jüri heyeti, Birleşik Arap Emirlikleri'nin uyguladığı blokaj nedeniyle ayrılmak durumunda kalan Katarlı ailelerin yeniden bir araya gelmesi için gerekli izinlerin ivedilikle verilmesine hükmetti.
Mahkeme heyeti ayrıca Katarlı öğrencilerin eğitimine devam edebilmesinin sağlanması gerektiğini bildirdi.
KATAR BAE'YE DAVA AÇMIŞTI
Uluslararası Adalet Divanı haziran ayında Katar'ın, Birleşik Arap Emirlikleri aleyhine açtığı davanın gerekçesinin "ayrımcılık ve Katar halkına yönelik insan hakları ihlalleri" olduğunu bildirmişti.
UAD'den yapılan açıklamada, Katar'ın, Her türlü ırk ayrımcılığının tasfiye edilmesine dair uluslararası sözleşmenin BAE tarafından ihlal edildiği gerekçesiyle divana başvurduğu belirtilmişti.
Açıklamada ayrıca Doha yönetiminin Katarlıların BAE'den sınır dışı edildiğini, ülkeye alınmadığını ve hava sahası ile limanların Katar vatandaşlarına kapatıldığını iddia ederek BAE'yi ayrımcılıkla suçladığı ifade edilmişti.
Şikayetlerin arasında BAE'deki "Al Jazeera" televizyonunun ofislerinin kapatılması, Katar halkının düşünce özgürlüğünün kısıtlanması ve nefrete teşvik konularının da yer aldığı kaydedilmişti.
KÖRFEZ KRİZİ NASIL PATLAMIŞTI?
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır yönetimlerinin, 5 Haziran 2017'de Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmeleri ve ekonomik abluka uygulamaları Körfez bölgesinde krize yol açmıştı.
Katar, BAE'ye karşı 21 Aralık 2017'nin ardından 3 Ocak, 14 ve 25 Şubat ile 4 Mart tarihlerinde hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle Birleşmiş Milletler'e (BM) başvuruda bulunmuştu. Doha yönetimi, Bahreyn'i de iki kez hava sahası ihlali yaptığı gerekçesiyle BM'ye şikayet etmişti.
Buna karşın BAE de Katar'ın şu ana kadar 5 yolcu uçağını taciz ettiğini ileri sürmüştü.