"Uluslararası İnsani Değerlerin Yeniden İnşası Sempozyumu"

Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak, toplumda değerlerin muhafazakarların sorunu gibi algılandığını belirterek, "Dizi kadınlarımız, dizi çocuklarımız var ama Hollywood, Hollywood'u verirken öyle bir değer yüklüyor ki kiliseyi görmeden, iyi bir zenci karakteri görmeden, papaz efendi size güzel bir öğüt vermeden, o öğüdü almadan geçemiyorsunuz" dedi. Erzurum Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Atatürk Üniversitesi ve Üsküdar Üniversitesi işbirliğiyle Kültür ve Gösteri Merkezi'nde düzenlenen "Uluslararası İnsani Değerlerin Yeniden İnşası Sempozyumu"na 24'ü yurt dışından 386 tebliğ başvurusu yapıldı. Sempozyumda 10'u yurt dışından çok sayıda bilim adamı, iki gün boyunca, insani değerlerin yeniden inşası, değerler eğitiminde iyi örnekler ve atölye çalışmaları, iman esaslarının rolü başta olmak üzere çok sayıda konu hakkında konferanslar verecek. Vali Altıparmak, açılışta yaptığı konuşmada, sempozyumun zamanlama bakımından da önemli olduğunu belirterek, "Değerlere en fazla sahip olduğunu iddia eden, yaşama geçirme iddiasında olan bir dinin mensuplarının yaşadığı, içine düştüğü hali düşündüğümüz zaman hakikaten ne kadar önemli olduğunu ifade edebiliriz" diye konuştu. Sorunun belli olduğunu vurgulayan Altıparmak, şunları kaydetti: "Değerler kesinlikle bir ders değil, davranıştır. Bunu verirken de başka bir sorun yaşıyoruz. Adeta bu sorunu sadece milli eğitimin bir sorunu gibi algılıyoruz. Amerika'da öğrenci alırken kriterleri var. Çocuk sevgisi var mı diye mektuplar isteniyor, takip ediliyor. Bir başka husus bizim toplumumuzda, değerler muhafazakarların sorunu gibi algılanıyor. Toplumun sorunu bu." Altıparmak, toplumda ortak yaşama kültürünü verebilecek, olmazsa olmaz denebilecek bir yöntem bulunması gerektiğinin altını çizerek, "Dizi kadınlarımız, dizi çocuklarımız var ama Hollywood, Hollywood'u verirken öyle bir değer yüklüyor ki kiliseyi görmeden, iyi bir zenci karakteri görmeden, papaz efendi size güzel bir öğüt vermeden, o öğüdü almadan geçemiyorsunuz. Bizim dizilerimizde ne var Allah aşkına. Bu diziyi yapanların sorun değil, bu da bizim sorunumuz. Ne vermeliyiz? Biz kültürü oluşturacağız. Madem ki bu diziler bütün dünyaya satılıyor, ihraç ediliyor bunu iyi bir fırsat olarak değerlendirmemiz lazım" şeklinde konuştu. - "İsimleri Müslüman ama ahlakları kapitalist" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan da değerler eğitimi üzerinde uzun süredir Türkiye'de çalışıldığını fakat etkili olmadığını belirterek, burada bir yöntem hatası olduğunu söyledi. Değerler eğitimi yerine değerlerin yeniden inşası dediklerini belirten Tarhan, değerlerin sözel olarak davranışsal olarak aktarılması gerçeğinin olduğunu ve bilginin içerisine duygu da katılması gerektiğini vurguladı. Tarhan, derslerin kişilik haline gelmesi için duygu katılması gerektiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti: "Modernizmin hastalıkları bize geçti. Bu toplumda yaşıyoruz, Müslüman ahlakında diyoruz fakat Müslüman ahlakındaki insanlara bakıyorsunuz kapitalist ahlakla yaşıyorlar. İsimleri Müslüman ama ahlakları kapitalist. Kapitalist ahlak, biliyorsunuz Adam Smith'in liberalizmin doğuşundaki ortaya attığı bir tez vardı. 'Ahlaka ihtiyacımız yok, toplum işletme maliyetini artırmak için rekabet önemlidir, bireysel çıkar önemlidir. Bireysel çıkar, ortak çıkarı kendiliğinden doğurur' diye düşünüyordu. Tezi böyleydi. Rekabete ve yarışmaya dayalı bir sistem oluştu. Halbuki beyin fonksiyonlarının katkılarıyla değerlerde ciddi bir değişim yaşanıyor." Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de "Ben değil, biz anlayışı.... Dünyayı bile bu anlayışla fethederiz. Bir toplumun bu anlayışta olması lazım. İnanıyorum ki bu sempozyum bilimsel olarak yeni birtakım anlayışları, düşünceleri ortaya çıkaracak ve bunları yavaş da olsa toplulumuzda uygulama örnekleri, imkanı olacak" dedi. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak ise iyi biri olarak kalabilmenin yolunun değerler eğitiminde geçen ve kişiliğini belirli temeller üzerine inşa etmiş insan olabilene dendiğini söyleyerek, "İyi biri olmak, kişinin emin ve güvenilir olması demektir. İnsanın hoşgörülü olması, kardeşlik ruhunun gelişmesi bazı özelliklerindendir" diye konuştu. Sempozyum, iki gün sürecek.