İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "Bilişim araçlarının ve internetin neden olduğu tehlikeleri bertaraf edebilmek ve bunlara yönelik önlemler geliştirmek, her modern toplumun öncelikleri arasında yer almaktadır" dedi.
TBMM himayelerinde, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 2009 yılından itibaren düzenlenmekte olan 'Uluslararası risk altında ve korunması gereken çocuklar Sempozyumu'nun dördüncüsü Marriott Otel'de başladı. Açılış töreninde bir konuşma yapan İçişleri Bakanı Şahin, bilgiye erişimin ve bilgi toplumunun yüzyılı olan çağımızda, internet, bilişim, bilgisayar gibi kavramların, modern toplumun vazgeçilmezleri arasında yer aldığını vurgulayarak, "Ülkemiz, genç nüfusu ile bilgi toplumuna uyum sağlayan ve bilgi
çağının getirilerinden yararlanan toplumların başında gelmektedir. Her alanda olduğu gibi bilişim ve internet dünyasında yaşanan değişimin sosyal etkilerini de hep birlikte görmekteyiz. Teknolojik gelişmelerin, son 20-30 yılda toplumumuzda neden olduğu değişimin ortaya çıkardığı sosyal problemler, gündemi daha fazla meşgul eder hale gelmiştir. Teknoloji ve bilişim dünyasında meydana gelen bu değişimlerin, toplumun farklı kesimleri üzerinde farklı düzeylerde etkiler göstermektedir. Bu manada,
teknolojik ve bilişim alanındaki yeniliklere en hızlı uyum sağlayan kesimlerinin başında çocuk ve gençlerimiz gelmektedir" dedi.
Bakan Şahin, teknolojinin, sunduğu imkanlar ile insan hayatını kolaylaştırdığını, bilgiye hızlı erişimi sağladığını ve toplumsal yaşamı dönüştürdüğünü vurgulayarak, "Teknoloji ve bilişim dünyasındaki yenilikler konusunda, ilk aşamada, tehlikeler ve riskler göz ardı edilmekte, daha çok faydaları üzerine odaklanılmaktadır. Ancak, sonrasında ortaya çıkan olumsuzluklar, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de toplumun önemli gündem maddeleri arasında yer almaktadır. Türk toplumu, yeniliklere kolayca uyum sağlayan ve teknolojiyi hızla hayatına katan bir özelliğe sahiptir. Bununla birlikte, toplumun hareketli ve büyük bir kısmını oluşturan çocuk ve gençlerimiz bakımından, teknolojik ve bilişsel yeniliklerin ayrı bir önemi bulunmaktadır. Uygulamaya geçirilen politikalarda, ülkemiz nüfusunun büyük bir kısmını oluşturan çocuk ve gençlerimizin dikkate alınmaması mümkün değildir. Toplumsal yaşamın sosyal, ekonomik ve teknolojik olmak üzere bütün boyutlarının birlikte ele alınması gerekmektedir" diye konuştu.
Bilginin modern çağa yön veren en temel kavram olduğuna dikkat çeken Bakan Şahin, bilginin, bireyin sosyal ve bireysel yaşamını etkilemekte ve ömür boyu süren eğitimin gövdesini oluşturduğunu ifade ederek şunları söyledi:
"Bilişim teknolojisinde meydana gelen değişimler, başta eğitim olmak üzere, bireyin sosyal yaşamını da doğrudan etkilemektedir. Günümüzde internet ve bilişim araçlarının etkileri kaçınılmaz bir şekilde hayatımızın her alanına nüfuz etmiştir. İnternet üzerinden haberleşme, sosyal paylaşım ve haberleşme ağları, bilişim sistemlerinin ticari ve toplumsal yaşamı egemenliği altına alması gibi bir dizi yeni araç, hayatımızın temel unsurları haline gelmiştir. Bilişim, hayatımızı kolaylaştıran ve bizim bilgi ağlarına daha hızlı erişimimizi sağlayan bir özelliğe sahiptir. Modern yaşamın vazgeçilmez unsurları arasında yer alan bilişim araçları, en fazla çocuk ve gençler üzerinde etkili olmaktadır. Bilgisayar ve internet teknolojilerinin kullanımının artması, çocuk ve gençlerimiz bakımından yeni önlemlerin alınması gerekliliğini de ortaya çıkarmaktadır. Özellikle çocuk ve gençleri hedefleyen birtakım zararlı içeriklerin bulunduğu, ticari veya kriminal bazı amaçlar ile çocuk ve gençlerin duygularının sömürüldüğü
vakıadır. Diğer yandan, bazı çocuk ve genç kullanıcılar bakımından internet ve bilişim araçlarının bir bağımlılık halini aldığı ve hayatlarının ayrılmaz bir parçası durumuna geldiği de hepimizin malumudur. İnternetin ve bilişim araçlarının sebep olduğu riskleri bütün yönleri ile tanımlamak ve buna göre önlemler geliştirmek, başta devlet kurumları olmak üzere bütün toplumun ve tabii ki güvenlik kuvvetlerinin de görevleri arasında yer almaktadır."
"Bilişim araçlarının ve internetin neden olduğu tehlikeleri bertaraf edebilmek ve bunlara yönelik önlemler geliştirmek, her modern toplumun öncelikleri arasında yer almaktadır" diyen Bakan Şahin, Türkiye'nin gelişen ve değişen dünya koşullarına uygun olarak toplumsal talep ve beklentiler çerçevesinde gerekli tedbirleri almak, çocuk ve gençlere yönelik politikalar geliştirmek, aynı zamanda bilişim araçlarının ve internetin güvenli kullanımını sağlayacak sosyal ve idari mekanizmaları yaşama geçirmek durumunda olduğunu kaydetti. Bakan Şahin, diğer yandan ebeveynin ve ailenin, internet ve bilişim araçlarının kullanımı konusunda daha etkin rol alması da mutlak bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"Aile, güvenli kullanımın odak noktasında yer almakta, çocuk ve gençlerin dünyasına dahil olarak onlara iyi ve güzeli gösterecek bir şekilde rol almak durumundadır. İnternet, çocukların öğrenme süreçlerini hızlandırmakta, dünyayı tanımalarını sağlamakta, ayrıca, çocukların hayatının vazgeçilmez unsuru olan eğlenme ve oyun ihtiyaçları için mükemmel bir ortam oluşturmaktadır. Eğlence ve oyun sektörünün hedefinde çocuk ve gençler yer almaktadır. Ancak, internet, özellikle çocuklar yönüyle birtakım riskleri de barındırmaktadır. Yasa dışı içerikler, şiddet ve cinsellik içeren oyun ve eğlence araçları, tehlikeli amaçlar taşıyan veya suç işleme olasılığı bulunan kişilerin yer aldığı sitelere kolay erişim, oyun ve eğlence araçlarına aşırı bağımlılık, çocuk ve gençlerimizin güvenliğini tehdit eden başlıca risklerdir. Bunun yanında uyuşturucu kullanımını özendiren içerikler, patlayıcı madde yapımı veya suç oliuşturduğunu ifade ederek uşturabilecek nitelikte yayınlar içeren sitelere erişim kolaylığı, terör propagandası yapılan veya terör örgütlerine ait sitelere erişim diğer tehditleri oluşturmaktadır."
Çocuk ve gençlerin internet üzerinden kandırılmalarına ve istismarına olanak sağlayan sosyal paylaşım ortamları, müstehcen yayın ya da şiddet içeren internet sitelerine kolaylıkla girebilmesinin diğer riskli alanları olduğunu anlatan Bakan Şahin, çocukların maruz kalacağı tehditlerin, onların hayatları boyunca etkili olabilecek kalıcı izler bırakabildiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Çocukların ve gençlerin ruh dünyasına aykırı içeriklere ve yayınlara erişimleri veya maruz kalmaları aynı zamanda geleceğimizi de tehdit eden bir olgudur. Sempozyumun, çocuklarımızın bilişim araçlarının neden olduğu risklerden korunması açısından önemli bir açılım sağlayacağını ve ilgili literatüre katkıda bulunacağını düşünüyorum. Özellikle bildirileri ile katkıda bulunan değerli akademisyenlere ve katılımcılara teşekkürlerimi sunuyorum. Konuşmamda kısaca internet kafelere de değinmek istiyorum.
İnternet kafeler, ülkemizin bir gerçeğidir ve sosyal ihtiyaçların bir sonucu olarak biraz da ticari kaygılarla son yıllarda çok fazla sayıda internet kafe açılmıştır. İnternet kafelerin açılması, işletilmesi ve denetimlerinin sağlanması bakımından Bakanlığıma birçok şikayet ve dilekçe intikal etmektedir. Konuya ilişkin, Bakanlığım birimlerince gerekli çalışmalar yapılmaktadır. Ancak internet kafelerin tabi olduğu, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla
İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'un da yeniden ele alınmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Ayrıca, içerik engelleme, bazı bahis içerikli oyunlara erişim gibi bir dizi konuda denetimlerin ve yaptırımların uygulanması yönüyle ciddi sıkıntıların bulunduğu bilinmektedir. Buna ilişkin, özellikle Ulaştırma Haberleşme ve Denizcilik Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile kapsamlı bir işbirliği ve çalışma yapılması da gerekmektedir. Çocuk ve gençlerimizin, denetimsiz ortamlarda internete erişimine imkan vermemeli ve zararlı içeriklerden çocukları korumayı hedefleyen ve internet servis sağlayıcıları tarafından ücretsiz sunulan 'Güvenli İnternet Hizmeti' uygulaması kapsamında 'Aile ve Çocuk Profili' kullanımını yaygınlaştırmalı, toplumsal bilinç ve duyarlılığı artırmalıyız. Özellikle çocuk ve gençlerin, bilgi ve iletişim teknolojilerini daha çok okullarda kullanmalarını sağlamak için cezbedici ortamlar oluşturmalıyız. Çocuk ve gençleri zararlı içerik ve yayınlardan koruyucu bireysel koruma önlemlerini artırmalı ve bunları desteklemeliyiz. Ailelerin daha aktif ve duyarlı bir rol almasını sağlamalıyız. Bilinçlendirme çalışmalarını genel bir strateji içerisinde kararlılıkla yürütmeliyiz."
Bütün bunların yanında, çocuk ve gençleri her düzeyde, internet ve bilişim araçlarının güvenli kullanımı bakımından eğitimlerden geçirmesi gerektiği ve onları bilinçlendirmeye ağırlık verilmesi gerektiğini ifade eden Bakan Şahin, "Bilgilendirmeleri 'okul odaklı' yapmalı ve eğitim kurumlarımızın daha aktif rol almasını sağlamalıyız. Özellikle çocuiuşturduğunu ifade ederek klarımızı eğitim ortamlarından uzaklaştıracak ve onları sadece internet kafelere mahkum edecek uygulamalardan özenle kaçınmalıyız" diye konuştu.
Bakan Şahin, internet ve bilişim araçlarının kullanımının toplumsal yansımaları konusunda üniversitelerde akademik çalışmalar yapılmasının önemine dikkat çekerek, "Özellikle çocuklar ve gençler üzerindeki etkileri bilimsel araştırmalar ile ortaya konulmalıdır. Bu Sempozyumun, bu bakımdan önemli bir boşluğu doldurmaktadır" şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz