TRABZON (İHA) - Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Haluk Ulusoy, Türk futbolundaki bütün sorunların kanunlar ve talimatlar dairesinde ve futbol ailesi içinde konuşulup çözüme kavuşturulması gerektiğini söyledi.
Trabzon'da isminin verildiği TFF Haluk Ulusoy Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde İHA muhabirine açıklamalarda bulunan TFF Başkanı Haluk Ulusoy, yaklaşık 30 yıldır Türk futbolunun içinde olduğunu, Futbol Federasyonu'nun birçok kademesinde yöneticilik yaptığını ve sonunda federasyon başkanı olduğunu belirterek, görev yaptığı dönemlerde birçok başarıya imza attıklarını söyledi.
İlk başkanlık döneminin ardından 18 aylık bir dinlenme dönemi yaşadığını belirten Ulusoy, daha sonra genel kurul üyelerinin teveccühü ile yeniden futbol federasyonu başkanlığı görevine getirildiğini hatırlattı. İlk başkanlık döneminde Türk futbolunun kaos içinde olduğunu, BİMAŞ olayları ve havuz ihaleleri tartışmalarının yapıldığını kaydeden Ulusoy, "Hep zorluklarla görev yaptım. Bu benim kaderim herhalde. İlk göreve geldiğimde Türk futbolu bir kaosun içindeydi. BİMAŞ olayları vardı, havuz sistemi çöküş dönemindeydi. Başkanların iki-üç ayda bir gittiği dönemdi ve ben geldim her türlü kaosu çözdük. 'Havuzu çatlatmayacağız' dedik ve havuzun dimdik bekçisi olduk. Büyük paralarla ihaleler yaptık. Türk futboluna büyük paralar aktardık o ihalelerle. İkinci göreve gelişimizde yine bir kaosun eşiğindeydik. Türkiye, Avrupa Şampiyonaları'ndan atılmak üzereydi. Bir İsviçre olayı yaşandı ki yaşanmaması gerekirdi. Açık yüreklilikle söylüyorum, o kaosu oluşturanlar ve Türk futbolunu dünyaya rezil edenler, bugün maalesef bazı gazete ve televizyonlarda baştacı yapılıyor. Ama biz yılmadık göreve geldik. Öncelikle bu atılmayı durdukduk ve 6 maçlık cezayı 3 maça indirdik. Bu üç maçın ikisini seyircisiz oynadık ve 9 puan aldık. Grup lideri olarak Yunanistan'a gideceğiz ve yenerek yolumuza emin adımlarla devam edeceğiz. Türk futbolu eski güzel günlerine dönecektir. Tabii bizi rahat bırakırsalar" dedi.
"Göreve geldiğimiz 1 yıldan beri Haluk Ulusoy ve yönetimi gitsin' diye dinmek bilmeyen bir uğraş içindeler" diyen Ulusoy, "Biz koltuk sevdalısı değiliz, bunu yıllarca yaşadım zaten. Hayatımın en güzel yıllarını yaşadım ve Türkiye'ye yaşattım. Milyonlarca insanı sokaklara döktük. Biz mücadelemizi vereceğiz. Bizim mücadelemizin özerk bir Futbol Federasyonu mücadelesi olduğunu herkes bilmeli. Bu mücadelede herkesin de bizim yanımızda olması gerektiğine inanıyorum. Haluk Ulusoy, bugün de yarın da, 3 sene sonra da gider. Önemli olan Türk futbolunun özerk yapısının bozulmadan yoluna devam etmesidir. Ben ve ekibim bunun mücadelesini veriyoruz. Yönetici arkadaşlarım da beni yalnız bırakmıyorlar ve destek veriyorlar. Haklarını ödeyebilmek mümkün değil" şeklinde konuştu.
Türkiye'de meyve veren ağacın taşlandığını kaydeden Ulusoy, "Biz de onu yaşıyoruz. Bu kadar başarılara imza atmış insanlarız. 30 yılımı Türk futboluna verdim, işimden, eşimden, her şeyimden feragat ettim. Dünya nimetlerinden feragat ettim. Sadece Türk futbolunun iyi olması için mücadele verdim ve kendimi futbola adadım ve bakıldığında da çok başarılar elde ettim. Bu başarıların yeniden yakalanmasının mümkün olduğu dönemde neden önümüzün kesilmek istendiğini anlamış değilim. Benim devletle hiçbir işim yok, ailemin de yok. Zaten işleri herşeyi bırakmış durumdayım. Sadece ülkenin bayrağını en yüksek noktaya çıkarmanın mücadelesini veriyoruz ama futbolun dışındaki işlerlerde uğraşmak zorunda kalıyoruz" dedi.
"İNANDIĞIMIZ YOLDA YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ" Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in sürekli genel kurul çağrısı yaptığını ve buna bir anlam veremediğini belirten Ulusoy, "Sayın bakanın ne düşündüğünü ve neden bu tavır içinde olduğunu bilmem mümkün değil. Çünkü kendisiyle birebir oturmuş ve bu mevzuları konuşmuş değilim. Devamlı genel kurul çağrısı yapıp duruyor. Seçildiğim gün beyanat verdi. Daha 'bismillah' demeden. Daha sonra da 'ben genel kurulu çağırmıyorum, karışmıyorum' diyor. Peki durup dururken niye imza toplama olayına girmişler. Bunun araştırmasını kimse yapmıyor. 'Teftiş Kurulu'nun raporunda Haluk Ulusoy'un görevde kalması sakıncalıdır' diye yazan bir belge varsa sayın bakan bugüne kadar gereğini yerine getirmek mecburiyetindeydi demek ki böyle bir belge de ortada yok, açıklanmadı. Sizin aracılığınızla soruyorum. Böyle bir belge varsa lütfen Türk kamuoyuna açıklasınlar ve gereğini de yapsınlar. Böyle bir belge yok ortada. Ben karışmıyorum. İşte genel kurul üyeleri bu işe karar versin. 12-13 defa genel kurul çağrısı yapan bakanın kendisi, bu yolu açan kendisi. Bugün eğer Türk futbolunda kaos varsa ve böylesine olaylar yaşanıyorsa, bunu bu duruma getiren sayın bakandır, bunun cevabını vermesi lazımdır. Eğer Türk futbolu bu şekilde gidecekse, Türk futbolu mahkeme kapılarına ve imzalar toplayarak genel kurullara gidilmesi gerekiyorsa bunun birinci derecede başsorumlusu sayın bakandır. Bakanımız bu yolu açmıştır ve herkesi göreve çağırmıştır. Biz inandığımız için mücadelemizi veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Türk futbolundaki bütün sorunların kanunlar ve talimatlar dairesinde ve futbol ailesi içinde konuşulup çözüme kavuşturulması gerektiğinin altını çizen Ulusoy, "Bakıyoruz her gün bir başkan adayı çıkıyor. Türk futbolunu rahat bıraksınlar. Futbol ailesi içinde başkan değişecekse bunu bizim futbol ailesi seçsin. Gazetede okudum, Şansal Büyüka'ya başkanlık teklif etmişler. Sayın Melih Gökçek teklif etmiş. Gökçek, bunu bıraksın belediyedeki işlerine baksın. Ankara Belediyesi'ni yönetsin. Biz kendi içimizde başkan adayını da buluruz seçeriz de. Herkes kendi işini yapsın, görevini yapsın. Seçilmiş bir başkan ve görevinin başında. Aslında karşılıklı diyaloga girmek de istemiyorum. Melih bey sevdiğim saydığım bir insan ama bıraksın bu işlere girmesin. İki ay evvel Hamdi Akın'ı buldu. 2 ay sonra ne oldu ne değişti ki Şansal Büyüka'ya bu görev teklif ediliyor. Eğer bir başkanlık seçimi olacaksa genel kurulun sağduyusuyla futbol ailesinin içinde, baskı olmadan seçilmelidir" ifadelerini kullandı.
UEFA Asbaşkanı Şenez Erzik'in basında çıkan açıklamalarına da değinen Ulusoy, "Şenez Erzik'in 'Türkiye'de futbola siyasi baskı yapılmıyor' şeklindeki beyanını, eğer söylemişse anlayabilmiş değiliz. Çünkü bir araya geldiğimizde Türk futbolunda siyasi baskı olduğunu, bana kendisi söylemişti. İnşallah doğru değildir, böyle bir açıklama yapmadığına inanıyorum. Çünkü Erzik de buna inanmıyor ve bunu bilen kişilerin başında geliyor diye düşünüyorum" diye konuştu.
"GÖREVİMİZİN BAŞINDAYIZ, BIRAKSINLAR İŞİMİZİ YAPALIM" TFF ve Merkez Hakem Kurulu'nda (MHK) 'Gölge başkanlar' bulunduğu yönündeki tartışmalar ile ilgili olarak ise Ulusoy, "Bunların hepsi yanlış. Şu anda TFF ve MHK başkan ve yöneticileri görevlerinin başında. Ligler devam ediyor. Böyle bir dönemde kapı arkalarında kulisler yapmak, birilerinin ayağını çekip 'ben geleceğim' duygusuyla işler yapmak, Türk futboluna yarar getirmeyecektir. Eğer seçim olacaksa kanun ve talimatlar doğrultusunda olacaktır. Herkesin ve her kesimin kafası karıştırılıyor. Ama tekrar söylüyorum ben ve ekibim, MHK Başkanı Mustafa Çulçu da görevinin başında ve yolumuza devam ediyoruz. Hakem hataları olacaktır, ama beyni ve kalbi önemlidir. Artniyetli olmamalarını istiyoruz. Bunlar Türk futbolunu kötü günlere götürmek için yapılan hereketlerdir ama biz Türk futbol ailesi olarak bu işlerin üstesinden geleceğimize inanıyorum" dedi.
Türkiye'nin her yerini gezdiğini ve her gittiği yerde büyük bir sevgi ile karşılandığını ifade eden Ulusoy, "Haluk Ulusoy aşkını kimsenin silmesi mümkün değil. Çok büyük bir sevgi var. Çünkü ben insanları seviyorum. Her kesime aynı yakınlıkta ve aynı uzaklıktayım. Bırakın 'yolumuza devam edelim' diyoruz, ama maalesef başarılı olacağımaz inanıyorlarki önümüzü kesmek istiyorlar. Böyle bir düşünce mi var? diye düşünüyorum. Bu başarıları elde edebilecek ekibimiz de var. Yeterki bıraksınlar yolumuza devam edelim. Müsaade etsinler, bir daha adımızı yazdıralım. Avrupa Şampiyonası'nda final oynayalım ve kupayı ülkemize getirelim, istiyoruz. Tekrar söylüyorum biz görevimizin başındayız ve sonuna kadar kalacağız. Hukuk ve kanun yolundan ayrılmayacağız. Allah yolumuzu açık etsin" diye konuştu.
Ulusoy, kendisinin siyasete gireceği yönündeki iddialarla ilgili olarak ise "Sayın bakanımızın 'Takip edin görün bakın siyasete atılacak' şeklinde talihsiz bir açıklaması oldu. Geçmişte bana siyasi partilerden çok teklifler yapıldı. Ama hep 'hayır' dedim. Bugün için böyle bir teklif yok, siyaseti düşünmüyorum. Çünkü futbola hizmet etmek istiyorum. Ülkemin futbol adına büyük işler yapacağına inandığım için bu göreve talip oldum. Ama kader çizgimin beni nereye götüreceğini bilmiyorum. Öylesine çirkin olayları yaşatıyorlar ki maalesef nereye kadar gideceğimizi ve bu işin sonunda ne olacağını ben de kestiremiyorum. Ama kaderimde, alın çizgimde bir gün siyaset yapacağım ve siyasetçi olarak hizmet edeceğim yazılmışsa onu da şu anda bimem mümkün değil. Tekrarlıyorum siyaseti düşünmüyorum, şu ana kadar bana bir teklif yapılmış da değil. Futbola hizmet etmek istiyorum" dedi.