Uğur Mumcu adına kurulan vakfa gelen ve polis kimliği gösteren iki kişi çalışanlara çeşitli sorular yöneltti. Güldal Mumcu, kendisini arayan Ankara Emniyet Müdürü’nün söz konusu iki kişinin polis olmadığını söylediğini de aktardı
TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’nda esrarengiz bir olay yaşandığını açıkladı. Vakfa gelen 2 kişinin, polis kimliği göstererek görevlilere sorular yönelttiğini belirten Mumcu, Ankara Emniyet Müdürü’nün kendisine o isimde personeli bulunmadığını söylediklerini aktardı.
Mumcu, dün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında esrarengiz olayı şöyle anlattı: “4 Kasım akşamı Vakfa gelen sivil kıyafetli iki kişi, kendilerini ’Ankara Emniyet Müdürlüğü Araştırma Geliştirme birimi mensubu’ olarak tanıttı. Polis kimlikleri gösteren şahıslar vakıf görevlilerine ’Burada ne yapıyorsunuz, niye toplandınız?’ tarzında sorular yöneltti. Gelenler, adlarını ve çalıştıkları bölümü kendi el yazılarıyla bıraktılar. Olayı İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a bildirdim ve sonra iki polisin Vakfa gelerek güvenlik kamerası kayıtlarını izleyip ilk gelen kişilerin isimleri alıp gittiler. Daha sonra iki polis daha gelerek isimleri yeniden alıp gitti. Gece yarısı Ankara Emniyet Müdürü olarak tanıtan bir zat aradı ve telaşlı olduğu çok açık olan bir ses tonuyla, bu isimde kişilerin kendi birimlerinde bulunmadığını, kimliklerin sahte olabileceğini, ayrıca o kişilerin bir yurda da gittiklerini belirtti. Hangi yurt olduğunu sorduğumda da söyleyemeyeceğini ifade ederek, ’Siz bizim hedefimizde değilsiniz. Böyle bir şey yapılması mümkün değil. Biz sadece size yardımcı olmaya çalışırız’ dedi. Bu sabah (dün sabah) Emniyetten gelen görevliler güvenlik kasetlerini tutanaksız almak istedik, ancak itirazları sonucu tutanak karşılığı teslim edildi.”
Numarasını verdi
Bu kişiler sahte polis ise “olayın çok daha vahim olduğunu, kim adına niçin dolaştıklarının otaya çıkarılması gerektiğini” ifade ettiğini anlatan Mumcu, arandığı telefon numarasını da gazetecilere söyleyerek, “Bu numarayı özellikle veriyorum, belki kendini Ankara Emniyet Müdürü olarak tanıtan sanal birisiyle konuşmuşumdur” dedi.
“Ülkemize adalet ve demokrasinin yerleşmesini sağlamak için verilen emeklerden rahatsız olan bir takım odaklar, adalet ve demokrasi özlemini ve bu özlemi ifade eden Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfını ve öteki demokratik kitle örgütlerini taciz etmek, sindirmek mi istemektedirler?” diye sordu.
“Emniyet ne yapacak”
Mumcu şöyle devam etti: “Laik, demokrat sosyal hukuk devletinden ve Cumhuriyetin ilkelerinden yana olan Uğur Mumcu ve diğer demokrasi şehitlerinin öldürülmesi nasıl adalet ve demokrasiyi bu ülkeye yerleştirmek isteyenleri yıldırmamışsa, bu tür ilkel faşizan baskılar da ne Uğur Mumcu Vakfı’nı ne de sivil toplum örgütlerini yıldırmayacaktır. “
“Konu savcılığa intikal ettirildi”
ANKARA - Adalet Bakanı Sadullah Ergin, olayla ilgili İçişleri Bakanlığı’ndan gelen bilgi notunu TBMM’de milletvekillerine aktardı. Vakıfta toplantı yapılırken, kendisini “polis” olarak tanıtan 2 kişinin gelerek bilgi almak istediğini belirten Ergin, şöyle konuştu: “Görüntüleri inceleyen emniyet, o görüntülerdeki kişilerin kendilerinde kayıtlı polis memurlarından olmadığını, bu isimlerde polis memurları da olmadığını ifade ediyor. Bu şahıslarla ilgili, özel yetkili Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nda tahkikat başlatılıyor ve soruşturması da devam ediyor. Kamera görüntülerinde belirlenen kişilerin kimlik tespiti ve yakalanması için de gerekli çalışmalar emniyet tarafından yapılıyor. Adli tahkikat da başladı.”
ANKARA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ: SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Ankara Emniyet Müdürlüğü, um:ag’da yaşanan esrarengiz olayla ilgili soruşturma başlattı. Vakfa giderek kendilerini “polis memuru U.E ve Ş.G” olarak tanıtan iki kişiye ilişkin başlatılan incelemede, Ankara Emniyet Müdürlüğü veya Emniyet teşkilatının diğer birimlerinde bu isimlerde görevli bulunamadığı belirlendi. Yetkililer, um:ag güvenlik kamerasındaki görüntülerinin incelendiğini, olayla ilgili çok yönlü çalışma başlatıldığını bildirdiler. Emniyet yetkilileri, yapılan ilk incelemeye göre, Türkiye’de kendilerini “polis” olarak tanıtan kişilerin beyan ettiği ismi taşıyan kimse bulunmadığını da ifade ettiler.