Galatasaraylı futbolcu Ümit Karan, Galatasaray'ın sezonun en golcü takımı olmasını, hem çift santrforlu sistemle, hem de orta sahadaki hücum gücü yüksek oyuncuların çokluğuyla açıklayarak, "Biz Galatasarayız, bunu da sahada göstermek zorundayız. Büyük takımın tek forvetle oynaması bana mantıksız görünüyor" dedi.
Futbol Federasyonu'nun resmi yayın organı Tam Saha Dergisi'nin kasım sayısında röportajı yayınlanan Ümit, Galatasaray'ın oturmuş bir sistemi bulunduğunu belirterek, şunları söyledi: "Ayrıca yerli olsun yabancı olsun yeni gelen oyunculara karşı birçok kulüpte olmadığı biçimde sıcak bir ortama sahibiz. Onlara kendilerini evlerinde gibi hissettiriyoruz. Bu havayı sadece oyuncularımızla değil, taraftarımız ve yönetimimizle de oluşturuyoruz. Arkadaşlık çok çabuk kuruluyor ve başarı da geliyor. Biz sadece çift santrfor oynamakla kalmıyoruz. Arkamızda da Lincoln, Arda, Barış gibi oyuncular oynuyor. Gerçekten futbolu ofansif oynamaya çalışıyoruz. Bir kere biz Galatasarayız ve bunu da sahada göstermek zorundayız. Büyük takımın tek forvetle başlaması mantıksız görünüyor bana. Çünkü zaten rakibiniz sizden çekiniyor ve defansif bir anlayışla oyuna başlıyor."
"KEZMAN'A KATILMIYORUM"
Kezman'ın bir röportajında, "Türkiye'de 15 gol atmak hiç de kolay değil" diye sözlerini okuduğunu anlatan Ümit, bu görüşü hiç de doğru bulmadığını söyledi.
"Türk forvetlere bakıldığında Hakan Şükür, Necati Ateş, Gökhan Ünal olsun, ben olayım, gol ortalamalarımız oldukça yüksek" diyen Ümit, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hakikaten iyi işler çıkartıyoruz. Kezman'ın dediği gibi, eğer 15 gol atmak kolay değilse o zaman biz Türk golcüler gerekten büyük işler başarıyormuşuz. Tabii bir golcü için tek forvet oynamak hiç de kolay değil. Ben de Lucescu döneminde Şampiyonlar Ligi'nde tek santrfor oynadım. Gerçekten çok zor. Bu durumda mücadele gücüne dayanarak oynaman gerekiyor. Kezman ise bu tip bir oyuncu değil. Daha çok seri forvet olarak tanımlanabilir. Forvetler kendini yalnız hissettiğinde 'Help' (İmdat) diye bağırabiliyor. Burada takıma çok büyük görev düşüyor. Bence onu daha fazla topla buluşturabilirler. Çünkü bazı pozisyonlarda iyi koşular yapıyor, ama top alamıyor."
"FELDKAMP'IN SAĞLIĞI YERİNDE VE ÇOK TECRÜBELİ"
Ümit Karan, "Avrupa'nın en yaşlı teknik adamıyla çalışmak nasıl bir durum?" sorusunu, "Biz de ilk etapta Feldkamp'ı tanımıyorduk ve değişik bir beklenti içindeydik. 73 yaş gerçekten de az değil. Benim babam 49 yaşında vefat etti. Allah daha uzun ömürler versin ama gerçekten de sağlığı yerinde ve çok tecrübeli" dedi.
Feldkamp'ın tecrübesini gerçekten hissettiklerini anlatan Ümit, "Hissetmez olur muyuz? Feldkamp her şeyin bilincinde. Bir futbolcunun ne düşündüğünü, ne yapacağını, nasıl davranacağını o kadar iyi biliyor. Sağlığı da yerinde. O yaşta antrenmana çıkıyor ve bizimle koşabiliyor. Onu o kadar dinamik görünce siz de ister istemez daha fazla çaba harcıyorsunuz" şeklinde konuştu.
Ümit, Feldkamp'ın disiplin anlayışı ve Hakan Şükür ile Lincoln'ü Beşiktaş maçı öncesinde kadro dışı bırakmasının takım içindeki etkileri konusunda ise "Mutlaka davranışlarımıza çok dikkat etmemiz gerektiğini hissediyoruz. Hakan Şükür ve Lincoln takımdaki büyük isimler. Özellikle genç oyuncular açısından ciddi bir gözdağıydı bu" ifadelerini kullandı.
"Bir golcü gözüyle Nonda'yı nasıl buluyorsun?" şeklindeki bir soruyu da Ümit, "Daha çok yeni, dolayısıyla henüz bir değerlendirme yapmak için erken. Ama Monaco döneminden çok iyi bir futbolcu olduğunu biliyorum. Kısa sürede Galatasaray'a da büyük katkı sağladığını söyleyebilirim. Çok kuvvetli bir oyuncu" dedi.
ROBERTO CARLOS-LINCOLN KIYASLAMASI
Ümit Karan, Roberto Carlos ve Lincoln arasında kıyaslamanın yapıldığının hatırlatılması üzerine, "Lincoln çok kaliteli bir oyuncu. Bir kere o 29, Roberto Carlos 34 yaşında. Günü kurtarmak için transfer yapabilirsiniz ya da uzun vadeli transfer yapabilirsiniz. Lincoln'ün uzun vadeli bir transfer olduğunu düşünüyorum. Üç-dört sezon Galatasaray'ı sırtlayabilecek bir isim. Ama Roberto Carlos'un önünde bu kadar uzun bir süre yok" değerlendirmesini yaptı.
"TAKIMIN ZAMANA İHTİYACI VAR"
UEFA Kupası'nı kazanan kadroyla, bu dönemdeki kadro arasında biraz fark olduğunu kaydeden Ümit, "Çünkü 2000'deki kadroda 1996'dan beri devam eden bir süreç var. O takım dört sezon birlikte oynadı ve her sezon biraz daha üzerine koyarak sonunda UEFA Kupası'nı kazandı. Bunu kimse düşünmüyor" dedi.
"Biz çok yeni bir takımız" ifadesini kullanan Ümit, "UEFA Kupası'nda inşallah zorlayacağız ve sonuna kadar gideceğiz. Dilerim final de oynarız, ama insanların bu gerçekleri de göz önünde bulundurması gerekiyor. Çünkü takımda çok tecrübesiz oyuncular da var. İki sezon önce 2. Lig'de oynayan ya da Alman 2. Ligi'nden gelmiş oyuncular var bu kadroda. Takımın zamana ihtiyacı var" şeklinde konuştu.
Ümit, UEFA Kupası'nda başkalarının aksine Bayern Münih'le aynı grupta olmalarını tercih edeceğini de belirterek, "Nasıl olsa üç takım çıkacak. Eğer öyle olsaydı Bayern'le birlikte gruptan çıkar ve finale kadar onlarla karşılaşma ihtimalimiz kalmazdı. Bir de UEFA Kupası'nda grupta ya birinci olacaksın ya da üçüncü. Çünkü ikinci sıradaki takım direkt Şampiyonlar Ligi'nden düşen takımla eşleşiyor. Ben gruptan birinci takım olarak çıkma ihtimalimizi yüksek görüyorum. Arkamızda da Bordeaux ve Panionios sıralanır" diye konuştu.
"ALEX ÇOK AKILLI" Türkiye'de orta saha oyuncularının işinin forvet oyuncularına göre daha rahat olduğunu söyleyen Ümit, "Biz kaleye sırtı dönük oynuyoruz ve rakiple boğuşuyoruz, boş alanlar oluşturuyoruz. Akıllı orta saha oyuncuları bizim ligimizde çok iş yapar" dedi.
Zaman zaman Türkiye'de çok fazla kademe hatası yapıldığını dile getiren Ümit Karan, "Rakibi takip etmek gibi bir anlayış tam anlamıyla yerleşmiş değil. Konsantrasyon kayıpları yaşanıyor ve akıllı orta saha oyuncuları o boş alanlara girip çok gol atabiliyor. Alex de çok akıllı bir oyuncu ve bu sayede çok sayıda gol atıyor" ifadelerini kullandı.
"ATAMADIĞIM ÇOK GÜZEL GOLLER VAR"
Attığı güzel gol sayısının oldukça fazla olduğunu anlatan Ümit, insanların bu sezon Kasımpaşa'ya attığı golü çok beğendiğini, ancak kendisinin öyle bir sürü golünün bulunduğunu vurguladı.
Gelecekle ilgili planlarını da anlatan Ümit, "Galatasaray'la üç sezon daha sözleşmem var. İyi bir yerlere gelmeyi hala düşünüyorum. Bence 35 yaş en verimli dönemim olacak. Tam olgunluk zamanım. Galatasaray'da 7 sezondur oynuyorum ve bu az bir zaman değil. Şu ana kadar yaşadıklarım da fena değil. İki şampiyonluk yaşadım, Şampiyonlar Ligi'nde güzel goller attım, bu kulüpte güzel günlerim geçti. Ama futbol bu, yarın ne olacağı hiç belli değil. Belki yarın onlar beni istemeyebilir" diye konuştu.