Umut Davası'nda DGM bilmecesi

ANKARA (İHA) - Kamuoyunda 'Umut Davası' olarak bilinen gazeteci yazar Uğur Mumcu, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok'un öldürülmesine ilişkin davaya bugün devam edildi.

Duruşmada sanık avukatları Anayasa değişikliği ile DGM'lerin kaldırıldığına dikkat çekerek mahkemenin yetkisizlik kararı vermesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının bu talebinin incelemeye alınmasına karar verdi. Yargıtay'ın ilgili kararı eksik soruşturma nedeniyle bozmuştu. Ankara 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yeniden görülmekte olan davanın bugünkü duruşmasına tutuklu sanıklar Ekrem Baytap, Ferhan Özmen, Abdülhamit Çelik, Hasan Kılıç, Mehmet Ali Tekin, Yusuf Karakuş, Mehmet Şahin, Fatih Aydın ile sanık ve müdahil avukatları katıldı. Duruşmada 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasası'ndan yararlanmak isteyen sanıklar Hasan Kılıç ve Ekrem Baytap'ın bu talepleri için İçişleri Bakanlığı'na yazılan müzekkereye cevap gelmediği belirtildi.

Reklam
Reklam

Duruşmada söz alan sanık avukatı Mehmet Ballı, Anayasa'nın 143. maddesinin yürürlükten kaldırıldığını ve dolayısıyla DGM'lerin görevlerine son verildiğini belirtti. 2845 sayılı DGM Kanunu'nun anayasal dayanaktan yoksun olduğunu kaydeden Ballı, hukukun boşluk tanımayacağını ve mahkemenin derhal görevsizlik ve yetkisizlik kararı vererek dosyanın İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini talep etti. Ballı, müvekkili Mehmet Şahin'in 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasası'ndan yararlanma talebinde bulunduğunu hatırlatan Avukat Ballı, "İçişleri Bakanlığı'nın cevabı olumsuz dahi olsa müvekkilimin açıklamaları, yattığı süre, kısa sürede yasalaşması gündemde olan yeni ceza yasasının 317. maddesinde örgüt üyeliği için öngörülen ceza miktarı gözönüne alınarak müvekkilimin tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz" dedi.

Diğer sanık avukatı Kemal Kamber ise meslektaşının beyanına katıldığını söyleyerek, mahkemenin yetkisizlik ve görevsizlik kararı vermesini istedi. Müvekkili Ekrem Baytap'ın 11 yıldır İstanbul 3 No'lu DGM'de yargılandığını belirten Kamber, dosyayla ilgili takipsizlik kararı verildiğini, ancak Yargıtay'ın bozmasından sonra yeniden ek iddianame ile hakkında dava açıldığını söyledi. Kamber, müvekkilinin tutukluluğunun cezaya dönüştüğünü hatta alacaklı duruma geldiğini belirterek, tahliyesini talep etti. Duruşmada söz alan sanık Mehmet Ali Tekin ise yeni yasal düzenleme ile kendisinin cezaevinde kalıdığı sürenin alacağı cezayı karşıladığını ve bu nedenle tahliyesini istediğini söyledi. Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci ise 5070 sayılı yasa ile Anayasa'da yapılan değişiklikle DGM'lere ilişkin yasal güvencelerin yürürlükten kaldırıldığını, ancak Anayasa'nın 142. maddesinde mahkemelerin kanunla düzenleneceğine ilişkin hükmün halen yürürlükte olduğunu söyledi. DGM'lerin de yasal ve meşru dayanağını bu maddeden hareketle 2845 sayılı DGM Kanunu'ndan aldığını söyleyen Savcı Demirci, "DGM'ler hakkında yeni bir düzenleme yapılacağı veya kaldırılacağı öne sürülerek mahkememizin görevsizliği, dosyanın yetkili İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesi yönündeki sanık vekillirince ileri sürülen talebin reddini mütaala ediyorum" dedi.

Reklam
Reklam

Cumhuriyet Savcısı Demirci, sanıklar için İçişleri Bakanlığı'na yazılan müzekkerenin cevabının beklenmesine ve sanıkların üzerlerine atılı suçun niteliği, mevcut delil durumu ve öngörülen cezanın tür ve tutarı karşısında sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme, sanık avukatlarının yetkisizlik taleplerinin heyetçe incelenmeye alınmasını, sanıklardan Hasan Kılıç ve Ekrem Baytap için İçişleri Bakanlığı'na yazılan müzekkereye cevabın beklenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.