BRÜKSEL (İHA) - Kopenhag Zirvesi'ne 2 gün kala AB ülkelerinde Türkiye ile ilgili tartışmalar yoğun olarak devam ediyor ancak umut verici bir işaret gelmiyor. 2005 yılında müzakere tarihi verilmesi önerisine sert çıkan Ankara'da ise soğuk rüzgarlar esiyor.
Avrupa Birliği, Kopenhag Zirvesi'nde daha önce müzakere tarihi vereceğini açıkladığı 10 aday ülkeyle genişlemeye hazırlanıyor. İki aday ülkeye de 2007 yılında takvim verilecek. Türkiye ise 13 aday ülkeden, ilerleme raporlarının açıklandığı Brüksel Zirvesi'nde tarih alamayan tek ülke olmuştu.
Ancak AB'ye uyum sürecinde yeni yasal düzenlemeler yaparak Kopenhag kriterlerine uymaya çalışan Ankara, AB'yi yeterince ikna edemedi. AB ülkelerinde yapılan açıklamalar da Kopenhag'da Türkiye konusunda alınacak tavrın belirlenmesinde sıkıntılar yaşanacağına işaret ediyor.
"TÜRKİYE, 2013'TE ÜYE OLABİLİR" AB'nin Genişleme Sürecinden Sorumlu Komiseri Günter Verheugen, Fransız La Croix gazetesine yaptığı açıklamada, Türkiye'ye yakın bir müzakere tarihi verilse bile tam üyeliğinin 2013 yılından önce gerçekleşmesine imkan görmediğini söyledi. Bu sürenin AB için de gerekli olduğunu söyleyen Verheugen, "Bu katılımın AB kurumları, politikası ve karar mekanizması üzerindeki etkilerinin bugünden değerlendirmek gerektiğini" ifade etti.
Verheugen, Türkiye'nin üyelik kriterlerinin, özellikle, insan haklarının uygulanması alanında göstereceği ilerlemelerin görülmesinden sonra belirlenebileceğine de işaret etti. Verheugen, prensipte Türkiye'nin AB'ye katılımının arzu edildiğini, böylece Müslüman bir ülkenin de bu oluşum içine entegre olabileceği görüşünün kanıt kazanacağını söyledi.
Alman Dışişleri Bakanı Joschka Fischer ise Erdoğan'a yönelttiği sözlerle, 2005 yılında müzakerelerin başlaması önerisinin geri çevrilmesinin hata olacağını belirterek,
Almanya ve Fransa'nın ortaklaşa kararlaştırdığı bu tarihin, Türkiye'nin üyeliğini erteleme değil, sağduyulu bir üyelik sürecini planlamaya dönük bir adım olarak görülmesini istedi.
ERDOĞAN SERT ÇIKIYOR Seçimlerin ardından AB turuna çıkan AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan ise 2005 yılı önerisine karşı sert tutumunu sürdürüyor. Washington'da bulunan Erdoğan, burada yaptığı açıklamalarda da AB liderlerine sert mesajlar gönderdi. Avrupa Birliği ülkelerini ziyaretinde dürüstlük ve samimiyet zaafı gördüğünü söyleyen Erdoğan, Türk halkının yüzde 80'inin AB'yi istediği bir ortamda "zeminin zedelendiğini" belirterek şöyle dedi:
"40 yıldır Türkiye, Avrupa Birliği kapısında müracaatta. 5 yıl, 10 yıl önce başvuruda bulunan ülkelerin kabulü söz konusu. Türkiye'ye tarih verilmemesini ben samimi bulmuyorum. Bu çerçevede 12 Aralık neticesinden Avrupa Birliği ülkeleri sorumludur."
Erdoğan, bir katılımcının "Avrupa Birliği, Türkiye'ye tarih vermezse ne olacak" sorusuna, "Avrupa Birliği almazsa biz de başımızın çaresine bakacağız. Onurumuzla oynanmasına tahammülümüz yok" karşılığını verdi.
GÜNEY KIBRIS VE SLOVENYA HAZIR Diğer yandan AB Komisyonu ve Dönem Başkanlığı 2004 yılında katılımları öngörülen 10 aday ülkenin dışişileri bakanları ile Kopenhag öncesi, tam üyelik müzakerelerinin tamamlanması için pazarlıkları sürüyor. Kopenhag Zirvesi'nde genişlemeye yeşil ışık yakılması için müzakerelerin resmen tamamlanması gerekiyor.
AB Dönem Başkanı Danimarka'nın Dışişleri Bakanı Per Stig Möller, Brüksel'de düzenlediği basın toplantısında, "yarı finalin oynandığını", "finallerin Kopenhag'ta yapılacağını" söyledi. Möller, Kıbrıs Rum Kesimi ve Slovenya'nın tüm koşulları kabul ederek müzakereleri tamamlamaya hazır olduklarını bildirdiklerini, bazı adayların da müzakerelerle tavır belirleyeceklerini, iki ülkenin ise, sunulan koşullarda müzakereleri tamamlamayı reddettiklerini belirtti. Bu ülkelerin ise Polonya ve Çek Cumhuriyeti olduğu ifade ediliyor.