Dışı balçıkla içi ise yumurta akı, toprak, saman ve gül yağı karışımı ile elde edilen karışımla sıvanan evler, yazın serin kışın ise sıcak kalması özelliği ile ziyaretçilerini şaşkına çeviriyor. Tarihi ve kültürel zenginlikleri ile dikkat çeken Şanlıurfa’nın Harran ilçesi ilk İslam üniversitesinin kalıntıları ve konik kubbeli kümbet evleriyle tarihi açıdan önemi göstermeyi başarıyor.
Milattan önce 6 binli yıllardan bugüne kadar kesintisiz iskan gören ve bir dönem Asurlular ile Emeviler'e başkentlik yapan Harran, konik kubbeli evleri ve tarihi mekanlarıyla adeta mimari bir görsel sunuyor. Konik çatılara sahip, taş yapıların neden böyle bir mimariyle yapıldıkları konusunda ise farklı rivayetler mevcut. Bir rivayete göre dönemin kralı, kendisinden izinsiz yerleşim yeri kurmayı yasakladığı için var olan evlerden yüksek vergi alınmasını emretmiş. Halk da buna çözüm olarak küçük kireç taşlarını harç koymadan üst üste yığıp yaptıkları evleri bulmuş. Böylece vergi memurları geldiğine evlerini kolayca yıkıp, gittiklerinde ise tekrar yapabiliyorlarmış.
Bu evler dünyada 3 yerde bulunuyor; Harran'da, Suriye Halep'te, İtalya Pulya Adası'nda bulunuyor. Aynı özelliklere sahip olduğu evlerin bir kısmı ise Şanlıurfa-Birecik arasında kalan bölgededir. Harran'daki evlerin tek farkı kubbelerinde kerpiçle birlikte tuğla da kullanılmış olmasıdır. Harran evlerinin kerpiçle yapılmış olmasının en büyük sebebi bölgenin çöl olmasıdır. Bu değerli ev yapıları 1979 yılında sit alanı olarak ilan edilip koruma altına almıştır.