Üniversite, Sanayi Ve Köy Birlikte Çalışacak

’Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Projesi’ kapsamında Ziraat Fakültesine ek hizmet binası ve uygulama alanı tahsisi için Düzce Üniversitesi, Köprübaşı Ömerefendi Köyü’nü ziyaret etti.Kalkınma Bakanlığı tarafından yürütülen ve koordinasyonu Yükseköğretim Kurulu tarafından sağlanan ’Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Projesi’ kapsamında Ziraat Fakültesine ek hizmet binası ve uygulama alanı tahsisi için Düzce Üniversitesi, Köprübaşı Ömerefendi Köyü’nü ziyaret etti. Yapılacak çalışmaların köy halkına duyurulması amacıyla Köprübaşı Çerkes Kültür Evi Derneği’nde düzenlenen toplantıya, Düzce Valisi Zülkif Dağlı, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İlhan Genç ve Prof. Dr. İdris Şahin, Düzce Belediye Başkan Yardımcısı Murat Caymaz, Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Uludağ, Düzce Üniversitesi Çevre ve Sağlık Teknolojilerinde İhtisaslaşma Koordinatörü ve Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜBİT) Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Uğraş katıldı.Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Köy Muhtarı Sedat Özbek, “Köyümüz adına önemli bir gün olduğuna inanıyorum. Bu toplantıdan inşallah güzel sonuçlarla ayrılacağız" dedi. Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar ise, Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nin mevcut bina ve alanına ek olarak “Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Projesi" kapsamında yeni ek binalara, uygulama ve üretim alanlarına ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. ’Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Projesi’ne beş üniversitenin seçildiğini ve Düzce Üniversitesi’nin de desteklenmeye hak kazandığını belirten Rektör Prof. Dr. Çakar, "Ülkemizde yaklaşık 185 üniversite var. Bu üniversiteler bulundukları bölgelerde yalnızca öğrenci kapasiteleriyle, araştırma kapasiteleriyle değil, içerisinde bulundukları bölgenin sürdürülebilir kalkınmasına, insan kaynağına, bilgi, ekonomi ve teknoloji kaynaklarına katkılarda bulunması gerekiyor. Sağlık ve çevre alanında merdiven altı olarak tabir edilen yerlerde geleneksel sağlık ürünleri üretilmeye çalışılıyor. Bunun önüne geçmek, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarını bilimsel tabana oturtmak için üniversitemiz yola çıktı. Yapılan araştırmalara göre her iki kişiden biri geleneksel tıbbı deniyor. Günümüzde sentetik olarak üretilen ilaçların fiyatlarının yüksek olmasından dolayı geleneksel tıbba bir dönüş var. Böyle bir dönüş olmasına rağmen, geleneksel tıpta bilimsel bir çalışma yok. Hekimlerin elinden çıkan bir tedavi süreci olmuyor" dedi.Düzce denildiğinde geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın’ insanların aklına gelmesini istediklerini sözlerine ekleyen Rektör Prof. Dr. Demircan Çakar, geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın lokomotifini Tıp Fakültesi, Ziraat Fakültesi ve Fen Edebiyat Fakültesi’nin oluşturduğunu ifade etti.Rektör Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar’ın ardından kürsüye davet edilen Düzce Valisi Zülkif Dağlı, bu çalışmanın yaklaşık iki buçuk ay önce başladığını ifade ederek üniversite, köy iş birlikteliği ile yapılacak çalışmaların bölgenin kalkınması için önemli neticeler doğuracağını ifade etti.Konuşmasında Köprübaşı Ömerefendi Köyü’ne de özel olarak değinen Vali Zülkif Dağlı, köy yollarının geniş, evlerin planlı ve düzenli olarak inşa edilmesinden duyduğu memnuniyetini dile getirerek köy halkına kamu düzenine duydukları saygı nedeniyle de ayrıca teşekkür etti.Toplantının bilgilendirme kısmında Düzce Valisi Zülkif Dağlı’nın ardından sunumunu gerçekleştiren Düzce Üniversitesi Çevre ve Sağlık Teknolojilerinde İhtisaslaşma Koordinatörü Prof. Dr. Halil İbrahim Uğraş, Ülkemizin kalkınması için Devletimizin yeni bir yapılanmaya gittiğini ve bu yeni oluşumda Üniversitelerin de belirli alanlarda yoğunlaşarak seçilen programlarda uzmanlaşılmasının istendiğini ifade etti. Düzce Üniversitesi’nde sağlık turizmi bağlamında geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları gerçekleştirileceğini açıklayan Prof. Dr. Uğraş, çevre alanında ise endüstriyel veya tarımsal atıklardan katma değerli ürünlere, özellikle fındık ve orman atıklarının değerlendirilmesi gibi, çalışmaların yapılacağını ifade etti.Geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın Sağlık Bakanlığı’nın yönetmenliklerine girmiş belli bir standartlarda tıp doktorları tarafından uygulanması gereken bir tedavi yöntemi olarak karşımıza çıktığını belirten Prof. Dr. Halil İbrahim Uğraş, “Bu güne kadar birçok yerde satılan; ancak hiçbir kurala kaideye tabii tutulmayan ürünleri artık belli kural ve kaidelerle tıp doktorları tarafından uygulanabilecek.” şeklinde konuştu.Yapılacak bilimsel çalışmalarla ürünlerin hangi durumlarda kullanılıp kullanılmayacağını ve hangi dozda kullanılacağını belirleyeceklerini ifade eden Prof. Dr. Uğraş, Ülkemizde bu çalışmaların yapıldığı temel noktalardan birisinin de Köprübaşı Ömerefendi Köyü’nün olmasını istediklerini dile getirdi.Yaptığı açıklamalardan sonra üretilecek olan ürünlerin miktarlarını, görüşmeler yaptığı firmalardan gelen siparişlere göre üreteceklerini belirten Düzce Üniversitesi Çevre ve Sağlık Teknolojilerinde İhtisaslaşma Koordinatörü ve DÜBİT Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Uğraş, üretilen ürünlerin elde kalması gibi bir sorunla karşılaşılmayacağını belirtti. Prof. Dr. Uğraş, katılımcılara ilgilerinden dolayı teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.Programın kapanış konuşmasını yapan Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Uludağ, fakültenin kuruluşundan günümüze kadar gerçekleştirmiş olduğu başarılı çalışmaları katılımcılarla paylaşarak Fakülte öğretim üyelerinin yapmış olduğu ulusal ve uluslararası çalışmaları aktardı. Fakülte olarak ortak çalışmalara büyük bir önem verdiklerini dile getiren Prof. Dr. Uludağ, Ülkemizde ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyledi. Üniversite, sanayi ve köy birlikteliğinin Bölgemiz ve Ülkemiz adına başarılı çalışmalar gerçekleştireceğine inandığını ifade eden Prof. Dr. Uludağ, Emeği geçenlere teşekkür etti.Program günün anısına birlikte fotoğraf çekimiyle sona erdi.