Üniversitelerarası Kurul Toplantısı

ŞANLIURFA (A.A) - Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, "Türkiye eğer 10 büyük ekonomiden biri olacaksa bunun

ŞANLIURFA (A.A) - Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, "Türkiye eğer 10 büyük ekonomiden biri olacaksa bunun için yüksek öğretimin büyümesi sürdürülmelidir" dedi.

Harran Üniversitesi'nin (HRÜ) ev sahipliğinde Osmanbey Yerleşkesi'nde gerçekleştirilen Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) toplantısı, üniversitenin müzik öğretmenliği bölümü öğrencilerinin yöresel eserlerden derlediği dinletisiyle başladı.

Toplantının basına açık bölümünde konuşma yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, katılımcılara "Yüksek Öğretimde Stratejik Tercihler" konulu sunum yaptı.

Reklam
Reklam

2023 yılı hedefleri doğrultusunda Türkiye'nin yüksek öğretim hedeflerini değerlendiren Prof. Dr. Çetinsaya, "Türkiye eğer 10 büyük ekonomiden biri olacaksa bunun için yüksek öğretimin büyümesi sürdürülmelidir. Şu an itibarıyla baktığımızda gerçekten çok gurur verici rakamlar var. En son rakam 170 üniversiteye ulaştık ve öğrenci sayımız yuvarlak rakamlarla söylüyorum 4 milyon 300 binler civarında. Bu sayı daha da artacak" diye konuştu.

Konuşmasında üniversitelerin büyüme hızında Avrupa'daki istatistiklere bile sığamaz duruma geldiğini bu durumun gurur verici olduğunu anlatan Çetinsaya, yapılan çalışmalara göre bu alanda daha fazla çalışılması gerektiğini ifade etti.

"Eğer küresel bir aktör olacaksak 21. yüzyılda ve 2023 hedeflerini yakalayacaksak mutlaka ve mutlaka bu niceliksel büyümenin devam ettirilmesi gerekiyor" diyen Prof. Dr. Çetinsaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Küreselleşme denilen alanda, küresel ekonomide ayakta kalabilmemiz için mutlaka nüfusunuzun neredeyse hepsini yüksek öğretimle tanıştırmanız gerekiyor. Nitelikli insan gücü yetiştirmeniz gerekiyor. En ufaktan en yukarıya kadar her alanda nitelikli insan gücü yetiştirmeniz gerekiyor. 2023 yılı hedeflerinde belirlenen yüzde 85 okullaşma oranına ulaşabilmek için mevcut üniversitelerdeki kapasiteleri arttırmak gerekiyor.

Reklam
Reklam

Tabii artık 2006 yılından önce kurulan üniversitelerimizin bu kapasitesi neredeyse dolmuş durumda. Ama buradaki asıl görev daha sonra kurulan üniversitelerimize düşüyor. O bakımdan kendilerini bu manada kapasite arttırımına, kontenjan arttırımına hazırlamalılar ve el birliğiyle bu hedeflere ulaşmalıyız. Ben her bir devlet üniversitesi için ideal büyüme rakamını 50 binler seviyesinde hayal ediyorum. Bir başka konu yeni yüksek öğretim kurumlarının da kurulmasına ihtiyaç var."

Gökhan Çetinsaya, "Artık yeterince üniversite kuruldu bu ülkede" diyenlerin aksine yeni üniversitelerin de kurulmasına ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

Bu noktada devlet üniversitelerinin yanı sıra vakıf üniversitelerine de özel görevler düştüğünü aktaran Çetinsaya, "Belki de anayasa değişikliği olabilirse, yeni yasa sürecinde teklif ettiğimiz gibi özel üniversitelere bir görev düşebilir. Bu çeşitliliği arttırmak, kapasiteyi arttırmak, üniversiteye olan arzı arttırabilmek için..." şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Çetinsaya ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora kademelerinde farklı politikalar izlenmesinin de kaçınılmaz göründüğünü ve mesleki eğitimde her manada reform yapılması gerektiğini söyledi.

Reklam
Reklam

-Akademisyenlik cazip hale getirilmeli-

Akademisyenliğin cazip hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çetinsaya, geçmişte yaşanan baskılar ve yasaklarla özlük hakları yüzünden akademisyenliğin erozyona uğradığını savundu.

Devlet üniversitelerinde görevli akademisyenlerin vakıf üniversitelerine geçmesi tercih etmeye başladığını belirten Çetinsaya, "Devlet her yıl bin kişiyi yurt dışına göndermek istiyor, doktora yaptırmak istiyor ve bu bin kişilik kapasite dolmuyor. Sizlerin de bildiği gibi 400 civarında başvuru oluyor. Araştırdığınız zaman bunun özlük haklarıyla alakalı olduğunu görüyorsunuz" dedi.

-Diğer konuşmacılar

Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Başkanı ve HRÜ Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu da HRÜ'nün son dönemlerde büyük atılım yaptığını ve bu gelişmelerin artarak devam edeceğini söyledi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba ise Şanlıurfa'nın 12 bin yıllık tarihi geçmişe sahip olduğunu ve bu özelliğiyle "Tarihin sıfır noktası" olarak da adlandırıldığını hatırlattı.

Reklam
Reklam

Böylesine önemli imkanlara sahip bir kentte Türk, Kürt ve Arapların bir arada ve kardeşçe yaşadığını anlatan Fakıbaba, Harran Üniversitesi'nin Şanlıurfa'nın gelişmesinde önemli bir görevi yerine getirdiğini belirtti.

Vali Celalettin Güvenç ise Türkiye'nin sanayide, tarımda, ticarette yeni bir sıçrama yapabilmesi için üniversitelerin önemli olduğunu söyledi.

"Yeni bir sinerji, yeni bir vizyon yakalayamayacak bir Türkiye'nin büyük hedeflere ulaşmada zorlanacağını düşünüyorum" diyen Vali Güvenç, şunları kaydetti:

"Ben şahsi tecrübemi sizlerle paylaşıyorum. Üniversite olmadan, üniversite toplumun önünü, devletin önünü, hükümetin önünü, yerel idarecilerin önünü, sanayicinin, tüccarın önünü, çiftçinin önünü açmadan o vizyonu yakalama şansının olmadığına yürekten inanıyoruz" dedi.

Toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.

Muhabir: Eşber Ayaydın / Mehmet Güldaş

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: