Üniversitelerden ortak görüş: İnşaat mühendisliğinde profesyonel şart

Van’da meydana gelen depremden sonra binalardaki kalite ve malzeme eksikliği tartışıldığı gibi üniversite çevrelerinde de...

Van’da meydana gelen depremden sonra binalardaki kalite ve malzeme eksikliği tartışıldığı gibi üniversite çevrelerinde de mühendislerin yetişmesi masaya yatırılıyor. Öğretim üyeleri, bir lisans diplomasına sahip her mühendisin tünelden baraja, köprüden binaya, karayolundan boru hatlarına kadar çeşitli uzmanlıklar gerektiren her alanda imza yetkisi bulunduğunu fakat bunun doğru olmadığını savunuyor. Bilimadamları, tıp fakültesinden mezun bir doktora uzmanlık eğitimi almadan nasıl ameliyat yaptırılmıyorsa mühendislerin de uzmanlık eğitimi almadan her alanda imza yetkisine sahip olmaması gerektiğini söylüyor.
Birçok ülkede uygulanan uzmanlık sisteminin Türkiye’de neden gelişmediğinin açıklanabilir olmadığını, profesyonel mühendisliğin kaçınılmaz hale geldiğini ifade eden Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Deprem ve Yapı Teknolojileri Laboratuvarı Koordinatörü Doç. Dr. Salih Yılmaz, deprem dolayısıyla Van’a giden bazı inşaat mühendislerinin bile Bayram Otel’de kaldıkları iddiasının, mesleki açıdan düşündürücü olduğunu söylüyor. Otelin internette ye alan tanıtım fotoğraflarından bile bazı yapısal olumsuzlukların açıkça görülebildiğini vurgulayan Yılmaz, “Bu durum, ülkemizdeki inşaat mühendisliği hizmetlerinin kalitesini de masaya yatırmamızı zorunlu kılıyor. İnşaat mühendisliği tünelden baraja, köprüden binaya, karayolundan boru hatlarına kadar çok geniş alanı kapsayan bir disiplindir. Bugün ülkemizde sayısı 90 bine yaklaşan dört yıllık lisans eğitimi almış inşaat mühendislerinin, sayılan inşaat mühendisliği yapılarının herhangi birinin projelendirme veya yapım aşamalarında görev alabilmesi doğru değildir.” diyor. Bir lisans diplomasına sahip mühendise her yapıda imza atma yetkisi verilmesinin, pratisyen hekime kalp ameliyatı yapma izni vermekle aynı anlama geldiğini savunan Doç. Dr. Yılmaz, “Ülkemizde noterlik, yeminli mali müşavirlik gibi pek çok serbest meslek, ilgili sınavları kazananlar tarafından icra edilebilmektedir. Hattâ tıp mezunları, uzman doktor olabilmek için TUS'u kazanıp üzerine dört beş yıl da ihtisas yapmak zorundadır. Neden dört yıllık fakülte mezunu inşaat mühendisleri, her şeyin altına imza atabilmektedir? Cep telefonu, otomobil gibi pek çok mühendislik ürününün kalitesi çok kısa zamanda ortaya çıkabilmekteyken inşaat mühendislerinin ürettiği yapıların kalitesi, ancak doğal afetler sonunda halk tarafından anlaşılmakta ve iş işten geçmektedir.” şeklinde konuşuyor. Yeni bir düzenlemeyle 1. ve 2. derece deprem bölgelerinde yapıların projelendirilmesi ve denetimi işlerinin, sadece profesyonel yapı mühendisliği unvanı alabilenler tarafından icra edilmesi gerektiğini belirterek, “Diğer bölgelerde profesyonel olmayan mühendisler de belli sınırlamalarla görev yapabilir. Konunun dikkatli bir şekilde detaylandırılarak bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu şekilde mühendislik hizmetleri sektöründeki haksız rekabet de bir nebze engellenebilecektir.” diyor. Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kutanis de Türk Hava Kuvvetleri'nden bir pilota, 200 kişilik bir yolcu uçağı teslim edilmediği gibi tıp fakültesini bitiren bir doktora da ameliyat yaptırılmadığına dikkat çekiyor. Kutanis, “İşletme fakültesini bitiren bir öğrenciye hemen, 'Gel bizim fabrikaya müdür ol' denmiyor. Buna karşılık yeni mezun bir inşaat mühendisinden müteahhitler ve toplum barajlar yapmasını, gökdelen statik hesap projelerini gerçekleştirmesini bekliyor ve kendisine bu yetkiyi de veriyor. 1950'lerde ve 1960'larda bu belki de toplumsal bir ihtiyaçtı. 1980'lerde inşaat mühendisliği öğrencileri, 3. sınıfa geldiklerinde iş teklifleri alırdı. Zaten ODTÜ, İTÜ, KTÜ ve YÜ gibi birkaç üniversite vardı ancak günümüzde inşaat mühendisliği bölümlerine girebilmek için 250 ile 550 arasında puan almanız yeterlidir. Ortada korkunç bir tezat var: ÖSYM’nin sistemini bilenler, 250 il 550 puan arasındaki farkı daha iyi anlayacaktır.” diye konuşuyor.
İnşaatın, diğerleri arasında "yetkin mühendislik" kavramına en çok ihtiyaç duyulan mühendislik dalı olduğunu vurgulayan PAÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hayri Baytan Özmen ise, “Bir elektronik mühendisinden bir devre tasarımı yapması istendiğinde, sözü edilen devre düğmesine basılınca çalışıyorsa başarılı, çalışmıyorsa başarısızdır. Bu durumda istenen devreyi yapamayan mühendis, kendini geliştirmek zorunda kalır. İnşaat mühendisliğinde ise bu düğmeye basma işlemi çoğu durumda 30-40 yılda bir gerçekleşmekte ve o zamana kadar iş işten geçmiş olmaktadır. İnşaat mühendisliğinde, kişinin yeterli olması için bir otokontrol mevcut değildir; hattâ aksine deprem konusunda bilgili mühendisler üzerinde, şartlarını gevşetmesi için baskı mevcuttur.” diyor. İyi inşaat mühendislerinin, tehlikenin farkında oldukları için, “Şunlar yapılmamalı ya da şöyle yapılmalı” dediğinde sevilmeyen kişi olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Özmen, şunları kaydediyor: “Mühendisi tasarımına karıştığı için mimar sevmez, daha çok malzeme gideceği için müteahhit sevmez, evi tam istediği gibi olmadığı için mal sahibi sevmez, istediği şeyleri yapmak daha zor olduğu için işçiler sevmez ve işin bilincinde olanlar hariç, kimse iş vermek istemez. Müteahhitler arasında, 'Şu mühendis gerekli demiri çok çıkarıyor, bu az çıkarıyor' gibi konuşmalara şahit olursunuz. Hem daha çok çalışıp kendini geliştireceksin, sonra da her kesimden tenkit alacaksın. Bu durum böyle olamayacağı için işini iyi yapan mühendise sahip çıkacak bir sistem gereklidir. Bu da yetkin veya uzman mühendislik sistemiyle olabilir.”
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi(KSÜ) İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hanifi Binici ise profesyonel mühendislere olan talep yaşanan depremlerden sonra daha iyi, anlaşıldığını vurguladı. Binici, “Profesyonel mühendisler Türkiye’de aranan nitelikteki mühendisler istihdam edilebileceğini bu mühendislerin eğitim ile işi arasında sağlam köprüler kurularak, iş yaşamı ile teorik arasında iyi bir sentez yapılabilir. Profesyonel mühendislerin seçimi, uluslararası normlara uygun, saygın ve güvenilir bir sınav ve belgelendirme sistemi kurularak yapılmalıdır. Bu mühendislerle istihdamının yaygınlaştırılmasıyla daha kaliteli yapı üretmek ve yaşanan depremlerde ortaya çıkan olumsuzlukları azaltılabilir. Bundan önceki depremlerde yaşanan yapısal hataların yaşanmaması için mutlaka profesyonellere ihtiyaç vardır.” ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz