Kaza, Beşiktaş Büyükdere Caddesi'nde geçtiğimiz cumartesi saat 23.00 sıralarında meydana geldi. Memleketi Ordu'dan gelecek olan annesini karşılamaya giden Kocaeli Üniversitesi Reklamcılık bölümü birinci sınıf öğrencisi 20 yaşındaki Mert Örener, babası Kayahan Örener ile birlikte kaldırımda yürüdüğü sırada, caddede kaza yaparak takla otomobilin altında kaldı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kaza yerine gelen sağlık ekipleri, otomobilin altında kalan üniversite öğrencesi Mert Örener'in hayatını kaybettiğini belirledi. Yol kenarındaki reklam panolarının arasında kalan baba Kayahan Örener'in ise, bacağında ve omzunda kırıklar oluştu. Kazaya sebep olan sürücü ise iddiaya göre, kaçarak kayıplara karıştı. Kazada reklam panosunun arasına sıkışarak hayatta kalan Kayahan Örener, ambulansla Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Polis ekipleri, kazanın ardından kaçan sürücüyü yakalamak için çalışma başlattı.
FREN SESİYLE BİRLİKTE ARABA BİZİ ALTINA ALDI
Hastanedeki tedavinin ardından taburcu olan baba Kayahan Örener, kaza anını anlattı. Arabanın yan yatmış bir şekilde üzerine doğru geldiğini söyleyen Baba Örener, "Oğlumla birlikte eşimi karşılamaya gidiyordum. 4 Levent'ten Sanayi Mahallesi'ne doğru yürüyordum. Fren sesi geldi. Kafamı çevirmemle beraber araba bizi altına aldı. Bir karartının üzerimize geldiğini hatırlıyorum. Araba tekerlekleri üzerinde değildi. Yan yatmış bir şekilde üzerimize geliyordu. Zannedersem daha önce takla atmış o şekilde geldi bizim üzerimize. Oğlumla yan yanaydık. Oğlum benim solumda bir adım öndeydi. Nasıl kurtulduğumu hatırlamıyorum. Reklam panolarının altına girmişim" dedi.
"OĞLUMA KAVUŞAMADIM"
Anne Mesdure Örener de, "Oğluma kavuşamadım. Her gün televizyonda izlediğimiz trafik canavarına gencecik oğlumuzu verdik. Radyo Televizyon lisesinde okumuştu. Üniversitede reklamcılık okuyordu. Staj yapıyordu. Bu sene de üniversitede bölüm birincisi olmuştu. Bu kadarmış. Diyecek başka hiçbir şeyimiz yok. Çarpan sürücü aldığımız bilgilere göre kaçmış. Tabi ki; korkusu, şoku vardır ama haysiyeti de yokmuş. Birilerinin canını yaktıktan sonra onlara yardım edecek kadar haysiyetli olsaydı iyi olurdu. Bu bizim evladımızı tabi ki, geri getirmeyecek, yaptığının sorumluluğunu taşıyabilmesi gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.