Üniversiteyi yeni bir umut ve yeni bir hayat olarak gören öğrencilerin bazı zorluklarla karşı karşıya kalabileceği ve bu yeni durumdan etkilenmemeleri için psikolojik destek alabilecekleri belirtildi.
Türkiye’de bugün binlerce öğrenci kazandıkları üniversitelerde kayıt heyecanı yaşarken, uzmanlar öğrencilere yaşayacaklarını muhtemel problemlere karşı tavsiyelerde bulundu.
Konuyla ilgili açıklama yapan ve üniversiteyi yeni kazanan öğrencilere tavsiyelerde bulunan Özel İmperial Hastanesi psikologlarından Seden Celep, uzun yıllar süren yoğun çalışmalar sonucunda üniversiteye giriş hakkı kazanan öğrencilerin alışık oldukları düzenin dışında yeni bir ortama ‘merhaba’ diyeceklerini söyledi. Üniversiteyi yeni bir umut ve yeni bir hayat, yeniliklere açılan bir kapı olarak gören öğrencilerin bazı zorluklarla karşı karşıya kalabileceğini ve bu yeni durumdan etkilenebileceklerini ifade eden Celep “Öğrencilerimizin psikolojilerini olumsuz yönde etkilenmesine yol açan bazı durumların arasında yeni bir ortama girme, kimi öğrencilerimizin ilk defa evlerinden ve ailelerinden uzak duygusal ve fiziksel olarak kopmayı yaşamaları, okuyacakları şehrin yapısına alışamayabilmeleri, üniversiteye karşı oluşturdukları beklentilerinin uyuşmayıp hayal kırıklıkları yaşayabilmeleri, yeni bir mesleğe aday olma, arkadaş ve grup seçiminde yaşanabileceği zorluklar, kendi kimliklerini bulmaya çalışırken yaşanılan güçlükler, farklı ders sistemi, farklı kültürlerdeki insanlarla yaşamaya çalışırken yaşanılan değer çatışmaları duygusal ve fiziksel anlamda etkilenmelerine ve farklı tepkiler vermelerine ve stres faktörünün ortaya çıkmasına yol açabilir. Öğrenciler stres altındayken çözümler üretmek yerine olayları zihinlerinde daha da farklı noktalara getirip durumlarını kötü olduğunu düşünebiliyorlar. Bu duygular içersindeyken ‘okulu bırakıp gideceğim, zaten okulu da sevmedim, bu bölümde okumak istemiyorum, ben bu yurtta veya bu evde kalamam, her şey bu şehirde bana yabancı, arkadaşlarım beni sevmiyor, çok yalnızım’ gibi olumsuz sözler sarf edebilirler. Uyum sürecinde yaşanan bu zorluklar mide bulantısı, baş dönmesi, ağlama krizleri, hayattan zevk almama, derslerine adaptasyon olamama gibi durumları beraberinde getirir. Bu durumlarla karşılaşmamak için uzman yardımı ve destek almalıdırlar” dedi.
Öğrencilerin kötü olarak algıladığı olayların sadece dış etkenlerden kaynaklanmadığına dikkat çeken Celep, şu tavsiyelerde bulundu:
“Yaşanılan durumların zorluğunu aşmak için durum değerlendirmesi yapın. Sınırlarınızın farkında olun. Unutmamak gerekir ki düşüncelerimiz duygu ve davranışlarımızı belirler. Öncelikle tespit edilmesi gereken noktalar hangi durumlar bende stres yaşamama etki ediyor ve ben bu durumla nasıl baş edebilirim. Örneğin ‘sadece bu değişimi ben yaşamıyorum, benim gibi şehir dışından gelen öğrenciler var, evet zor bir süreç yaşıyorum fakat zorluk yaşadığım noktaları tespit edip bununla ilgili nasıl akılcı çözümler bulabilirim’ diye kendinizi olumlu yönde motive edecek sözler sarf etmelisiniz. Çünkü yaşadığınız şeyin farkında olursanız bu durumu aşmak daha da kolay olacaktır. Öğrencilerimizin kendilerini bulunduğu ortama ait hissedebilmeleri için ortamlarını sevdikleri şekilde oluşturabilirler. Arkadaş bulma konusunda endişeye kapılmamaları gerekir. Zamanla sağlıklı iletişim kurabileceği insanlarla tanışacaksınızdır. Okulun sosyal faaliyetlerini ve kulüplerini araştırarak sosyal faaliyetlerde bulunun bu sizin ait olma isteğinize ve sevdiğiniz bir alanda başarılı olduğunuz görünce iyi hissetmenize neden olacaktır. İlk üniversiteden içeri girince sizden üst sınıftaki öğrencilerin ne kadar rahat hareket ettiklerini gözlemleyin ve zamanla sizinde aynı şekilde rahat davranacağınız unutmayın. Ailelerin çocuklarının yalnız olmadıkların duygusunu yaşatmamaları ve onların kaygılarını hafifletmek için her zaman destek olmaları gerekir. Çocuklarının öğrencilik yaşamı akışında hangi noktalarda problem yaşadıklarını fark edip bu durumla ilgili önlem almaları gerekmektedir.”
Psikolog Seden Celep, öğrencilerin hem beşeri hayatı hem de akademik yaşantısını sağlıklı bir şekilde yaşaması için uyumunu gerçekleştirmesi gerektiğini kaydederek “Üniversite hayatı öğrencilerimizin özgüvenlerinin artmasına kendi kararlarını kendilerinin vereceği bir ortam içinde olacakları, çeşitli sorumluluklar edinip gelecek yaşantılarındaki kişisel gelişimleri için yarar sağlayacağı, farklı kültürden gelmiş insanlarla bir arada olup iletişimlerini geliştirecekleri bir ortam. Akademik anlamda donanım sağlayıp meslek edinecekleri bir ortam bu yüzden olumlu yönlerine bakıp yeni bir sahnede olduklarını unutmayıp bu yaşanabilinecek aslında olumsuzluk gibi görünen bu olaylarla başa çıkarak kendi gelişimlerine olumlu yönde etki sağladıklarını unutmamalıdırlar” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz