Ünlü Antropolog: "Türkiye PKK ve YPG'ye Hareket Alanı Açmalı"

Paris saldırıları, Antalya’da gerçekleştirilen G20 zirvesi, Rusya ile Türkiye arasında yaşanan gerginlik derken, dünyanın gözü şu sıralar Ortadoğu’ya döndü. Herkesin kafasındaki soru belli: bu IŞİD ne olacak?

Antropolog David Graeber, Türkiye IŞİD’e Verdiği Desteği Kesebilir, Peki Neden Yapmıyor? isimli makalesinde çeşitli argümanlar ve örneklere yer veriyor. Makalesinin başında batı liderlerinin IŞİD’e karşı hareket etmekten uzak olduğunu, hiçbir zaman tam olarak harekete geçmediklerini ifade eden Graeber’e göre IŞİD’in bitirilmesinde kilit rolü Türkiye üstlenmeli. Graeber ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da doğrudan eleştiriler getiriyor. Türkiye’nin IŞİD’e doğrudan destek verdiğini makalesinde vurgulayarak bu konuda Türkiye'nin tutumunu inceliyor.

Reklam
Reklam

Graeber’in makalesindeki en dikkat çekici noktalardan birisi kendisine göre IŞİD’in nasıl bitirilebileceğini açıkladığı paragraflar… Makalenin bel kemiğini oluşturan bu kısım, Türkiye’nin dışarıdan nasıl göründüğünü, Ortadoğu’ya Avrupa ve Amerika’dan nasıl bakıldığını ortaya koymakta oldukça önemli bir kaynak niteliği taşıyor diyebiliriz. Graeber’e göre IŞİD’in bitirilmesi için, onlara karşı başarılı ve etkili olan YPG ve PKK’nın doğrudan silahlandırılması ve desteklenmesi gerekiyor. Graeber bu savını YPG ve PKK'nin son 10 yıldaki strateji değişikliğiyle desteklemeye çalışıyor. PKK ve YPG'nin 1990'lardaki -Graeber'in de "çirkin gerilla mücadelesi" şeklinde tanımladığı- uluslararası terör listesine alınmasına neden olan mücadelesini ve söylemini terk etmesinin önemli bir gelişme olduğunu söylüyor. Bu iki kardeş örgütün 2014'te Yezidileri ve Suriyeli Hıristiyanları IŞİD'e karşı güvence altına alması, ve HDP aracılığıyla hükümetle münazara etmesi, Graeber için PKK ve YPG'nin hareket alanlarının genişletilmesi ve meşrulaştırılması için yeterli görünüyor. Fakat Türkiye iktidarının PKK ve YPG'yle mücadelesinin ve bu örgütlere verilecek geniş bir hareket alanının yaratabileceği sorunlar makale içerisinde es geçilmiş. Türkiye’nin, PKK ile aktif mücadele içerisinde olduğu düşünülürse PKK ve YPG’nin Türkiye tarafından tamamen serbest bırakılması pek de mümkün görünmüyor. Graeber, Türkiye'nin PKK ve YPG'ye karşı silahlı mücadelesini, Avrupa ülkelerinin ve ABD'nin Türkiye'yi maşası olarak kullanmasına karşılık verdiği bir imtiyaz şeklinde yorumluyor. Öte yandan Avrupa ve Amerika’dan Ortadoğu’ya bakanların genel sorunu olan ehven-i şer tavrı -yani IŞİD yerine PKK ve YPG’nin tercih edilmesi- Ortadoğu’da işlerin sarpa sarmasını engelleyemiyor.

Reklam
Reklam

Graeber, Putin’in de vurguladığı iddialar üzerinden giderek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve dolayısıyla Türkiye’yi IŞİD’i doğrudan desteklemekle suçluyor. Bununla birlikte “eğer Türkiye IŞİD’i desteklemeyi bırakırsa, IŞİD kolaylıkla bitirilebilir” tezini savunuyor. **Ekonomi dergisi Forbes’a göre IŞİD dünyanın en zengin terör örgütü

Reklam
Reklam

. Gelirleri yine Forbes’a göre çok çeşitli kaynaklardan: Petrol, yağmalarda edinilmiş gelirler ve daha fazlası. Bir terör örgütünün tamamıyla bitirilebilmesi için ekonomisinin de çökertilmesi gerekir ki makalede bu konunun nasıl ele alınması gerektiğiyle ilgili açık bir ifade yok. Graeber, Türkiye'nin IŞİD'e karşı devam eden uluslararası mücadeleye verdiği desteğin yanında, IŞİD'le en aktif mücadele eden PKK ve YPG'yle mücadelesine Batı tarafından göz yumulmasını, Batı'nın terörle mücadele konusunda samimiyetsizliği şeklinde yorumluyor. Tüm bunlarla birlikte Şu anda IŞİD’i ekonomik olarak zayıflatmak mümkün gözükmüyor. Eğer Türkiye IŞİD’i destekliyorsa ve bu desteği sona erdirse bile IŞİD tek kalemde bitirilemeyecek kadar genişlemiş ve yayılmış durumda.**

Makalesinin sonunda ise belki de kendisi için “esas” konumundaki soruyu soruyor Graeber:

Reklam
Reklam

*Peki ya Türkiye’nin şu an bu konumda olmasının nedeni yıllarca “stratejik ortak” gördüğü Batı olabilir mi?*

**