İletişim danışmanı ve menajer olarak ünlülerle yakından zaman geçiren Özgür Aras özel yaşamının hiç bilinmeyen detaylarını ilk kez anlattı. Samimi itirafları sırasında gözyaşlarını tutamayan ünlü isim meslek hayatına başlama sürecini açıkladı. Hayatının dönüm noktasının Süleyman Demirel olduğunu ifade eden Özgür Aras, Nurseli İdiz’i de asla affetmeyeceğini belirtti.
Birbirlerine çok aşık olan bir anne ve babanın çocuğu olarak dünyaya geldiğini belirten Özgür Aras ilk kaybını 10 yaşındayken yaşadığını söyledi. Çok mutlu bir çocukluk geçirdiğini ifade eden Aras, “Babam ben 10 yaşındayken öldü. O zaman ölümün ne demek olduğunu bilmiyordum. Tek korkum parasızlık kalmak ve okula gidememekti. Yıllar sonra öğrendim.” dedi.
Hikayesinin babasıyla birlikte başladığını vurgulayan Aras, “Babam Bodrum’da bir gazetenin muhasebecisiydi. O gazetede de Saynur Gelendost yazıyordu. Bir gün Saynur Gelendost’u yolda gördüm ve yanına gittim. Ertesi gün gazeteye gittim. 9 yaşındayken ayak işlerini yapmaya başladım. Hayatımdaki her şey orada başladı. Benim hayatımın rol modeli Saynır Gelendost’tur” ifadelerini kullandı.
Babasının vefat etmesinden sonra annesiyle beraber Ankara’ya yerleştiklerini söyleyen Özgür Aras hayatının bu kısmı için ikinci serüven ifadesini kullanmayı tercih etti. 10-11 yaşındayken 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde bir resim sergisi yaptığını belirten Özgür Aras, “Meclise gider gelir oldum. Dönemin Çevre Bakanı Doğancan Akyürek, benim girişken ve hevesli olduğumu görünce bir sürü imkan sağladı. Sonrasında bana meclise giriş kartı çıkarttılar. Şanslı bir çocuktum. O dönem Sabancı’nın SASA diye bir şirketi var ona ulaşmak istiyorum. Ankara’da ‘Plastikleri kullanmayın’ kampanyası başlatmak istedim. Plastikleri sıkıştırarak bir canavar yapacağım. O canavarda kampanyanın sembolü olacak. SASA’nın da çıkarttığı bir sıkıştırma aleti var. Ona ulaşmaya çalışıyorum. Bana bir nurama verdiler aradım ve görüşme sağladım. Bir villaya gittim ve karşıma Nazmiye Demirel çıktı. İçeride Süleyman Demirel ve Aktüel dergisinin sahibi Kortan Fişek vardı. Plastiklerle ilgili fikrimi anlattım. O zaman fotoğraflarımı çektiler ve haber yaptılar” dedi. Gençliğini ve bu sektöre nasıl girdiğini anlatan Özgür Aras, Süleyman Demirel ile tanıştıktan sonra hayatının değiştiğini sözlerine ekledi.
İstanbul’a geldiğinde iyi insanlarla tanıştığını belirten Özgür Aras hayatını kaybeden arkadaşlarını anlatırken duygusal anlar yaşadı. İlk Kerim Tekin’in kaybından söz ederken hüzünlenen Aras, 1999 yılında kaybettiği yakın dostu Ajlan Büyükburç’u andığında ise gözyaşlarını tutamadı. Kendini kötü hissedince çekime ara vermek zorunda kalan Özgür Aras, Ajlan’ı kaybettikten sonra çok zor günler yaşadığını dile getirdi. Başarılı iletişim danışmanı o dönemde insanların gitmemesi için paçalarına yapıştığını söyledi. Ölümle çok karşılaştığını dile getiren Özgür Aras, “Bir dönem herkes ölecek diye çok korktum. İnsanların paçalarına yapıştım gitmesinler diye. Hayatımdan gitmesinler diye o kadar çok çaba harcadım ki... Kendimi anlatabilmek için çok uğraştım” ifadelerini kullandı.
28 yıldır sektörün içinde yer aldığını ifade eden Özgür Aras, hayatı boyunca affedemeyeceği tek kişinin Nurseli İdiz olduğunu söyledi. Nurseli İdiz’in zor zamanlarında yanında olabilmek için çaba sarf ettiğini vurgulayan Aras, “Gösterdiğim çaba kendisine güzel olarak geri döndü. Annemin en hasta olduğu ve en kritik zaman diliminde diğer insanları haklı çıkarttığı için Nurseli İdiz’e öfkem, sinirim hiç geçmiyor. Getirseler onun ümüğünü sıkarım.” diyerek kızgınlığını belirtti.