Unutulmaya Yüz Tutmuş Bu Gelenek Bilecik’te Yaşatılıyor

Bilecik Belediyesi tarafından hayata geçirilecek olan Hanımeli Osmanlı Sokağı’nın tamamlanan ilk ahşap dükkanların çatısına Türk bayrağı diken ustalara el yeğniliği olarak tatlı ikram edildi.Bilecik Belediyesi tarafından Devlet Hastanesi önünde yapılan ve kenttin yöresel tatlarını, gelenek ve göreneklerini yansıtan aynı zamanda Bilecik bezinden imal edilen elbiselerin, nakışların, el işleri yanı sıra ilimize özgü ürünlerin satışının yapılacağı Hanımeli Osmanlı Sokağı inşaat çalışmaları devam ediyor. Ahşap dükkanlarda oluşacak olan Hanımeli Osmanlı Sokağı’nın ilk dükkanın çatısını tamamlayan ustalar çatının üzerine çaktıkları bir kalas üzerine Türk bayrağı asarak, eski gelenekleri yaşatmaya çalıştılar. Bu durum karşısında da Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı ustaları ziyaret ederek kendileri el yeğniliği verdi. Yüzyıllarıdır yapılarak unutulmaya yüz tutmuş bir geleneği kendilerinin yaşatılarak, hatırlatmak istediklerini anlatan Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, "Bilecik’te geçmişiyle övünen, geleceğe emin adımlarla yürüyen bir marka şehir oluşturma çabası, gayreti içerisindeyiz. O çalışmalarımızın içerisinde bir bölümü teşkil eden Sultaneli Çarşısı adını verdiğimiz özellikle ev hanımı kardeşlerimizin el ve ev ürünlerinin pazarlanacağı ve turizmimize de gerek tarihsel anlamda, gerek kültürel anlamda, gerek sosyal anlamda tanıtım noktasında büyük katkı yapacak bu çarşının oluşumunda nasıl mimaride ahşap geleneksel mimariyi kullandıysak bu inşaat yapımında da tarihi geleneklerimize özgü bir çalışmayı gerçekleştirmek istiyoruz" dedi."Ustalarımıza el yeğniliği dağıttık"Bilecik’in Osmaneli Devletinin kurulduğu topraklar olduğunu anlatan Başkan Yağcı, "Osmanlı Devleti’nin kurulduğu bu topraklarda dirilişin, kuruluşun ve kurtuluşun beşiği olan bu topraklarda ev yapmak çok özel ve herkesin imece usulü el ele vererek yaptığı bir iştir. Bu ev yapmakta evin temelinde herkes benim de bir taşım olsun anlayışıyla bir yerleşim yerinde geçmişlerde destek verilirdi ve bittiğinde de inşaat biterken de Türk Bayrağı çekilirdi. Şanlı bayrağımız çatının üzerinde dikilen bir direğe bu şekilde olduğu gibi çekilir ve ustalara da el yeğinliği denilen etrafta komşular tarafından böyle küçük hediyeler verilirdi ve oradaki ustabaşı da gelen bu hediyeleri tüm köy halkına duyurur. ’Geldi de geldi ustabaşına köydeki falanca Ahmet ağadan havlu bahşiş geldi’ diye anons ederdi. Biz bu geleneğimizi bu geleneksel çarşımızda oluşturmaya çalıştığımız bu geleneksel çarşımızda biraz değiştirerek de olsa artık inşaatımız belirgin bir noktaya geldi. Çatılar çatılmaya başladı. Bayrağımızı çektik ve ustalarımıza da el yeğniliği olarak böyle daha iyi güçlenmeleri ve yorgunluklarının gitmesi olarak o eski günleri anlatan böyle bir tatlı ikramında bulunduk. Biz tabi ki bir karşılıklı anlaşmayla yapılıyor ama her şeyin böyle güzellik içerisinde, huzur içerisinde yapılması çok önemli. Ben bu anlamda tüm çalışan kardeşlerimize canı gönülden teşekkür ediyorum. İnşallah burası bittiğinde Bilecik’in çok özel ve güzel bir mekanı olacak. Sadece Bilecik’te yaşayan hemşehrilerimiz değil, Bilecik’e misafir olarak gelen hemşehrilerimiz de, kardeşlerimiz de Bilecik’e ait ürünlerin burada alınması noktasında uğrayacakları, Bilecik’i tanıtacak tek özel bir mekan olacak. Böyle bir mekanda biraz payı olmakta biraz şans diyorum. Bu anlamda da çalışan kardeşlerimize teşekkür ediyorum" dedi.