Gökbilimciler, Güneş Sistemi'ndeki, Güneş'ten uzaklığına göre yedinci gezegen olan Uranüs'ü çevreleyen 2 halkanın daha keşfedildiğini bildirdi.
Keşfin sahibi, California'da dağlık bölgedeki SETI Enstitüsü'nden gökbilimci Mark Showalter, keşfedilen silik, tozlu halkaların, Uranüs'ün daha önce bilinen halka sisteminin yörüngesi dışında, ancak büyük uydularının yörüngesi içinde olduğunu söyledi.
Gezegenle ilgili yeni keşiflerin ayrıntısının Science dergisinin internet sitesinde yarın yayınlanacağı belirtildi.
Uzay sondası Voyager 2'nin yaklaşık 20 yıl önce Uranüs'ün yakınından geçişinden sonra, ilk kez gezegenin halka sistemine ilişkin bu tür bir keşif yapıldığı kaydediliyor.
Voyager 2, 1986 yılında Uranüs'ün yakınından geçerek, gezegenin hayranlık uyandıran halkaları ve çok sayıdaki uydusuna ilişkin görüntülerini dünyaya gönderen ilk uzay aracı olmuştu. Gezegenin çevresindeki 9 ince halka daha önce Dünya'dan keşfedilmişti. Uzay aracı Voyage 2 ile de Uranüs'ün 10'uncu ve 11'inci halkaları keşfedildi.
Bilim adamlarının, Uranüs'ün halkalarıyla ilgili en son keşfini 2004'te Hubble Uzay Teleskobu ile yaptığı; daha sonra Voyager tarafından sağlanan yüzlerce görüntüyü yeniden incelediği ve bu görüntülerde daha önce bilinmeyen halkaları fark ettikleri kaydedildi. Gökbilimciler, halkaların, uzay aracı gezegenin yanından geçerken keşfedilmemesinin, halkaların silikliğinden kaynaklanmış olabileceğini belirtiyor.
Yeni keşfedilen halkaların, toz taneciklerinin oluşturduğu, daha büyük uzay maddelerinin aşındırması sonucu sürekli yenilenen silik kuşaklar olduğu kaydediliyor. Bilim adamları, gezegenin en dıştaki halkasındaki toz bulutunun, Uranüs'ün 2003'te keşfedilen uydusu Mab'den kaynaklandığını düşünüyor.
Güneş Sistemi'nin Jüpiter, Satürn ve Neptün gibi dev gezegenlerinden biri olan Uranüs, Dünya'nın 4 katı büyüklüğünde.