ANKARA (ANKA) -Sol parti çalışmalarının devam edeceğini bildiren Uras “Yürürken sakız çiğnenebilir” dedi.
Uras “Demokrasi çanağımız boş, hızla bu demokrasi çanağını doldurmamız gerekiyor” diye konuştu. Türkiye Küçük Millet Meclisleri’nin Aralık ayı raporunda ilginç öneriler yer aldı. Bunlar arasında ‘Gadir Humm Bayramı’nın tatil olması, Sabiha Gökçen’in adının konulduğu noktalardan kaldırılması, Tunceli’nin adının Dersim olarak değiştirilmesi” gibi öneriler bulunuyor.
İstanbul Bağımsız Milletvekili Ufuk Uras, AKP Malatya Milletvekili Öznur Çalık ile birlikte Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, TESEV tarafından hazırlanan “Türkiye Küçük Millet Meclisleri Aralık ayı raporu” hakkında bilgi verdi. 21’nci yüzyılın milenyum çağı olduğunu ve milenyum siyasetinin de sivil toplum örgütlerinden beslenerek şekillenmesi gerektiğine dikkat çeken Uras, siyasi partilerin sivil toplum kurumlarının görüşleri doğrultusunda siyasetlerini şekillendirmelerinin önemini ifade etti. Siyasetin parlamentoya ve siyasi partilere sıkışmaması gerektiğini belirten Uras TBMM içtüzüğünün demokratikleşmesiyle, sivil toplum örgütleri ve yurttaş inisiyatiflerinin etkin katılımının sağlanacağını söyledi.
TESEV RAPORUNDA YER ALAN İLGİNÇ ÖNERİLER
Basın toplantısında TESEV tarafından hazırlanan “Türkiye küçük Millet Meclisleri Aralık 2009 raporu’nda ise ilginç öneriler yer aldı. Rapora göre TkMM çalışmaları kapsamında Aralık ayında illerde 24 toplantı yapılırken bu toplantılara 344 sivil toplum örgütü temsilcisi, ikisi bakan olmak üzere 13 milletvekili katıldı. Toplantıların tutanaklarına göre hazırlanan raporun sonuç bölümünde “Sembolik değişiklik önerileri” başlığı altında “Gadir Humm bayramı tatil olmalı, Her inanç grubuna ait TC vatandaşlarının ibadethaneleri tanınmalı, Sabiha Gökçen’in adı konulduğu noktalardan kaldırılmalı, Tunceli yerine Dersin adı kabul edilmesi, aile içinde demokrasi teşvik edilmeli” önerileri sıralandı. “Yasal-Anayasal Değişiklik Gerektiren Öneriler” bölümünde “Zorunlu din derslerinin kaldırılması, Diyanet İşleri Başkanlığının yapısının özerk hale getirilmesi, Siyasi Partiler Kanunu'nun değiştirilmesi, Milli Güvenlik Kurulu'nun Savunma Bakanlığına bağlanması”, “Yapısal Değişiklik Gerektiren Öneriler” başlığı altında da “Köy Koruculuğun kaldırılması, Silikozis hatalığına yol açan kot taşlama işleminin tüm sektörlerde yasaklanması, ’Dersim’ olayları ve Türkiye'nin yaşadığı darbe dönemleri esnasında yaşananlar için özür ve telafi mekanizmalarının geliştirilmesi” önerileri getirildi.
-“ÜÇ VAKTE KADAR BDP’YE GEÇECEĞİM”-
Basın toplantısında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtlayan Uras, BDP’ye ne zaman katılacağına ilişkin bir soruya “3 vakte kadar” karşılığını verdi. Uras, ÖDP’den ayrıldıktan sonra yeni bir sol parti kurma çalışmaları yürüttüğünün hatırlatılması ve BDP’ye katılımının bu çalışmaları nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine ise “Kaldığı yerden devam ediyor. Türkiye'nin ciddi bir kitlesel sol partiye ihtiyacı var. Bir tarihsel buluşmaya ihtiyacı var.” dedi. “Yürürken sakız çiğnenebilir” diyen Uras, BDP’ye katılımının simgesel ve politik jest olduğunu vurguladı ve BDP grubunda idari bir görev almayacağını bildirdi. BDP’nin Meclis grubunun kurulmasının yeni yılı bulabileceğini ifade eden Uras, “Ne zaman grup kurma konusunda adım atarlarsa, benimki simgesel ve politik bir jest, yanlarında yer almaktır” dedi. 2010 yılının demokratikleşme açısından umut veren bir yıl olacağını belirten Uras, 2011’de ise seçmenin daha rahat karar verebileceğine dikkat çekti.
-“DEMOKRASİ ÇANAĞIMIZ BOŞ”-
Uras, Mahmur Kampından 10 talep geldiğine ilişkin bir soru üzerine, demokratik açılımın şartsız gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti ve “Açılımın, herhangi bir konuya endekslemeden, ilgili yasa ve yönetmelikler doğrultusunda somut adımlar atılarak yapılması gerekir. Böylece, biz kendi gündemimizi kendimiz oluşturmuş oluruz. Anadolu’da bir laf vardır; çanağa ne doğrarsan kaşığa gelir. Çanağımız boş, 2 yılı boşa geçirdik. Hızla bu demokrasi çanağını doldurmamız gerek. Kendi gündemimizi kendimiz belirleyelim.
Bütün derdimiz kardeş kavgası sona ersin. Kimden ve nereden gelirse gelsin şiddetten arınmış bir toplum yaratalım.”diye konuştu.
-“BİZ DEDEKTİF DEĞİLİZ”-
Uras, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a ve bazı siyasilere yönelik suikast planlandığına yönelik iddiaların hatırlatılması üzerine de "Puslu havada her türlü provokasyona uygun zemin yaratılır. Ancak hükümet şikayet merci değil. Bunların üstüne gitmesi gerekir. Biz de dedektif değiliz ki bunları ortaya çıkaralım. İktidarın görevi bunları ortaya çıkarmak” dedi. (ANKA)