İSTANBUL (İHA) - Koç Topluluğu CEO'su Bülend Özaydınlı, Koç Topluluğu'nun stratejik plan doğrultusunda "tüketiciye yakın topluluk" olarak, sürdürülebilir bir karlılık ile dünyanın en büyük 200 şirketi arasına girme hedefine doğru ilerlemekte olduğunu söyledi.
Koç Holding'in Nakkaştepe'deki Genel Merkezi'nde yapılan "8'inci Medyayı ve Kamuoyunu Bilgilendirme Toplantısı"nda konuşan Özaydınlı, Türkiye'nin yeniden üreten, ürettiğini tüketen ve ihraç eden, kaynak oluşturan, ürettiği için istihdam oluşturan, topladığı vergiler ile giderlerini karşılayabilen bir ülke olması gerektiğini belirterek, "Üretmeden borçlanarak tüketme alışkanlığını sürdürmemiz bundan böyle mümkün değil" dedi. Özaydınlı "Belki bu gelişmeler bugünden yarına olmayacak ama kararlar tetiklendiğine göre bir süreç içinde mutlaka gerçekleşecektir. Türkiye tüm bu çabalarının sonunda kronik yüksek enflasyonu ve reel faizleri kalıcı şekilde düşürmek, istikrarlı bir döneme girerek ekonomi için bir güven ortamı oluşturmak istemektedir. Bu konuda da görüş birliği vardır. Özetle Türkiye'nin önü teorik olarak açılmıştır" diye konuştu.
SİYASİ İSTİKRAR Özaydınlı, siyasi istikrarsızlık görüntüsü ve programı uygulamada siyasi irade eksikliğinin, ekonomi yönetimine olan güvenin sarsılmasına, faizlerin kontrolden çıkmasına ve Türkiye'nin borcunun çevrilebilirliğinin yeniden sorgulanmasına sebep olabileceğini bildirdi. Söz konusu tabloyu bir daha görmek istemediklerini kaydeden Özaydınlı şöyle devam etti:
"Erken seçim Türkiye'nin önündeki en önemli fırsattır. Oy vererek ülkemize ve demokrasiye sahip çıkmalıyız. Ekonomik program hiç aksatılmadan hatta daha da geliştirilerek kararlılıkla uygulanmalı, kamu harcamaları konusundaki disiplin seçim sürecinde de korunmalı. Ekonomik yangın kontrol altına alınmış ancak yangın henüz sönmemiştir. Her an ters yönde esen bir rüzgar Türkiye'yi ciddi bir yangının içine sürükleyebilir ve korkarız ki bu kez yangını kontrol etmek kolay olmayacaktır."
"YABANCI SERMAYENİN YOLU AB'DEN GEÇER" AB ile bütünleşmenin küreselleşme yolunda ciddi bir adım olduğuna dikkat çeken Özaydınlı, tüm siyasi söylemlerden uzaklaşıp Türkiye'deki milli sermaye birikimimi yetersiz olduğunu ve beklediğimiz özlediğimiz büyüme için yabancı sermayeye gereksinim duyduğumuzu hatırlattı.
Özaydınlı, "Yaşadığımız dönemde sermayeyi milli ve yabancı olarak tanımlamak da aslında doğru değil. Ülkemize yapılan her yatırım üretim demek, istihdam demek, vergi demek. Türkiye'nin tramplenin ucundan güçlü bir hamle ile daha yukarılara sıçrayacağına gönülden inanıyoruz" diye konuştu.
KOÇ TOPLULUĞU'NUN ÖNCÜLÜĞÜ Özaydınlı, Koç Topluluğu'nun küreselleşme yolunda ve AB ile uyum konusunda Türkiye'de öncülük yaptığını ve yabancı sermayeyi Türkiye'ye çekme konusunda görevlerini yerine getirdiğini kaydetti. Özaydınlı, Dayanıklı Tüketim Grubu'ndaki stratejinin yurtiçinde liderliği sürdürürken yurt dışında da fabrika ve marka alarak büyümek ve Avrupa'nın en büyük üreticilerinden biri olmak olduğunu söyledi.
Özaydınlı, "Arçelik Almanya'daki Biomberg, Avusturya'daki Elaktra Bregenz ve Romanya'daki Arctic şirketleri ile İngiliz Leisure ve Flavei markalarını bünyesine katmıştır. Arçelik bu satın almalarla, Elektra Bregenz'in Tirolia markası dahil altı yeni markayla birlikte Almanya, Avusturya, Belçika, İngiltere, Danimarka, Hollanda, Romanya ve Doğu Avrupa ülkelerinde ilave Pazar payı ve yıllık 250 milyon eurodan fazla ciro kazanacak. Arçelik bu strateji ile yurtdışı pazarlarda Pazar payı satın alan bir Türk şirketi oldu.
Beko Elektronik'in toplam üretimi 4 milyon adede ulaşacak ve Beko Elektronik bu yıl Avrupa'nın üçüncü büyük televizyon üreticisi konumuna gelecek" dedi.
"OTOMOTİVDE AVRUPA'NIN ÜRETİM MERKEZİ OLACAĞIZ" Otomotivde Avrupa'nın üretim merkezi olmayı hedeflediklerini bildiren Özaydınlı, "Kocaeli'de 750 milyon euro yatırımla kurulan yeni fabrikasında üretime başlayan Ford Otosan, Transit Connet modeli ile Temmuz ayında ihracata başladı. Bu fabrikayla 2004 yılına kadar yapılacak 200 milyon euro ilave yatırımla kapasitemizi arttırarak Belçika Genk'teki Transit üretimini Kocaeli'ne kaydırmayı ve ihracatımızı sadece Ford Otosan'da yıllık 1 trilyon 500 milyar euroya çıkarmayı hedefliyoruz" diye konuştu.
Tofaş'ın Nisan ayında yeni modelleri Albea ve Yeni Palio'yu Haziran ayında da Yeni Marea'yı pazara sunduğunu hatırlatan Özaydınlı, "Bu modellerin yanı sıra devam eden ihracata yönelik modeller ile bu yılki ihracatın 750 milyon euro, 2003 yılında da 800 milyon euro olmasını bekliyoruz. İhraç amaçlı olarak Doblo'nun yanında yeni bir modelin daha üretimine geçilmesine çaba harcanmakta" ifadesini kullandı.
Yeni traktör serilerinin New Holland ve Case markaları ile dünyanın dört bir yanında satılmaya başlanacağını bildiren Özaydınlı, 2003 yılının siparişi beklenenden yüzde yüz fazlasıyla gerçekleştirme aşamasında olduğuna değindi.
Özaydınlı, "Parakende sektöründe ise yıl sonuna kadar Migros'un yurt içi mağaza sayısı 445'e ulaşacak. Yurt dışında ise Migros Ramstore adı altında yılbaşından beri 6 mağaza açmış olup yıl sonuna kadar 6 yeni mağaza ve 2 yeni alışveriş merkezi açmayı hedeflemektedir. Böylece toplam mağazalar yurt dışında 27'e, alışveriş merkezlerinin ise 6'ya ulaşmasını planlıyoruz" dedi.
ULUSLAR ARASI ŞİRKETLERLE ANLAŞMA Özaydınlı, Mayıs ayında Avrupa'nın en verimli çalışma finans kuruluşlarından Unicredito ile yüzde 50 ortaklık prensibine göre finans sektöründeki şirketlerimi kapsayan bir anlaşma imzaladıklarını belirtti.
İnşaat grubunda Demirdöküm'ün geçen yıl ihracat yapmaya başladığı Çin'deki potansiyeli görerek Çinli radyatör üreticisi Chung Mei ile Temmuz ayı içinde bir üretim anlaşması imzaladığını belirterek, "Bu anlaşma ile Demirdöküm çelik radyatör üretimini Çin'e taşıdı. Good Year şirketindeki hisselerimizi devir ettik. Otomativ lastikleri üretiminden çekildik. Ancak lastik dağıtımına Oltaş şirketimizde Continental markası ile sürdürmekteyiz" dedi.
Yıl sonuna kadar stratejik planlarına uymayan 4 - 5 şirketten daha çekilmeyi planladıklarını söyleyen Özaydınlı böylece 8 şirkette birleşme aşamasına gelmiş olduklarını kaydetti.