Uşaklı vatandaşlar Türkiye devini dize getirdi

Yaklaşık 13 senedir iç içe yaşadığımız ve nerdeyse her evde 3-4 adet bulunan cep telefonlarının sağlıklı çalışabilmesi için gerekli olan baz istasyonlarının insan sağlığına olan etkisi o günden bu güne hep tartışma konusu olmuştu.

Bu konuyla ilgili bugüne kadar doğru dürüst yaptırım yapılamazken Uşak’ta Türkiye’ye örnek olacak mahkeme tarafından resmi bir karar verildi.

Gelişigüzel insan sağlığı gözetilmeden ve çevre sakinlerinden izin alınmaksızın evlerin çatısına veya çatı altlarına kadar kurulan baz istasyonları için belediyeler, emniyet güçleri hatta valiliklerin bile kaldırma, denetleme yetkisi yok olarak biliniyordu. Görüntü itibariyle vatandaş bu konuda kaderine terk edilmiş durumdayken Uşak’ın Banaz ilçesinden, benzer durumları yaşayan vatandaşlar için emsal teşkil edecek bir mahkeme sonuçlandı ve bir avuç vatandaşımız Türkiye devi olan bir GSM firmasını mahkeme kararı ile tabiri caizse adeta dize getirdi.

Uşak'ta mahallelerine kurulan bir GSM operatörünün baz istasyonunun çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığı iddiasıyla dava açan mahalle sakinleri beş yıllık hukuk mücadelesini kazanarak baz istasyonunu mahkeme kararıyla kaldırttı.

Örneğine daha önce pek rastlanmayan, bir elin parmaklarını geçmeyecek şekilde Türkiye genelinde davalar açılan ve genellikle GSM operatörlerinin lehine sonuçlanan yerleşim yerlerine kurulan baz istasyonlarının kaldırılması Uşak'ta vatandaşın zaferi ile sonuçlandı.

Uşak’ın Banaz ilçesinde Cumhuriyet mahallesinde yaşan 20 mahalle sakini 5 yıl önce Hilmi Kocaaslan'a ait evin bahçesine kurulan 35 metre yüksekliğindeki bir GSM operatörüne (AVEA) ait baz istasyonunun çeşitli sağlık sorunlarına neden olduğunu ileri sürerek baz istasyonunun şehir dışına çıkartılması için harekete geçti.

Baz istasyonunun kaldırılması için imza kampanyası başlatan mahalle sakinleri yaklaşık 300 imza topladıktan sonra GSM operatörü yetkililerine ulaşarak baz istasyonunun kaldırılmasını istedi.

GSM operatörü firmasından olumsuz yanıt alan mahalle sakinleri bunun üzerine Banaz Asliye Hukuk Mahkemesi'ne baz istasyonunun bölgede yaşayan insanlar üzerinde olumsuz etkileri olduğu, çeşitli sağlık sorunları yaşandığı gerekçesiyle baz istasyonunun kaldırılması için dava açtı.

Mahkeme baz istasyonunun sağlık sorunlarına neden olup olmadığı yönünde Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı'ndan görüş istedi.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı'nda görevli Uzman Dr. Hür Hassoy imzalı hazırlanan bilir kişi raporunda baz istasyonlarının iyonize olmayan radyasyon dalgaları yaydığı, baz istasyonlarına yakın alanda kalan canlılarda maruziyet süresiyle bağlantılı olarak çeşitli sağlık etkileri olduğu bildirildi.

Raporda baz istasyonlarının insanlar üzerinde yorgunluk, baş ağrısı, uyku bozukluğu, boğazda kuruluk, işitme güçlüğü, görme bozukluğu, alerji, kan basıncında artış, hafıza değişiklikleri, titreme, baş dönmesi, depresif semptomlar, gibi yakınmalara neden olduğu, insan, hayvan deneyleri ve doku kültürü ile gerçekleştirilen uygulamalı araştırmalarda vücut savunma sistemine etkilerde bulunduğu kaydedildi.

BİLİRKİŞİ RAPORUNDA ŞU İFADELER YER ALDI: "Baz istasyonlarının yaydığı iyonize olmayan radyasyonlar nedeniyle hücre proteinlerinde bozunma, parçalanma ve sonuçta ölüm, bağışıklık sisteminde işlev bozuklukları, sinir sisteminde bozukluklar, kan tablosunda değişiklikler, kalp işlevinde bozulma (Kalp atım hızında yavaşlama veya hızlanma) büyüme ve gelişme bozuklukları, erkek üreme hücrelerinde kromozom bozulmaları ve üreme yetisinde azalma, uzun erimli maruziyet sonucu katarakt, beyin ve cilt kanseri, lösemi ve meme kanserine neden olabileceği, kronik etkilerin 10 yıldan sonra ortaya çıkabileceği bilinmektedir"

Bilirkişi raporunun mahkemeye ulaşmasının ardından mahkeme baz istasyonunun kaldırılması yönünde karar verdi.

GSM operatörünün Yargıtay 1. Hukuk Dairesine yaptığı itirazın ret edilmesinin ardından mahkeme mahalle sakinleri baz istasyonunu kaldırılması için GSM operatörü ile yeniden temasa geçti.

GSM operatörü baz istasyonunu kaldırmak için çalışma başlattı, istasyonunun cihazları dün itibariyle söküldü.

Bu davayı benzerlerinden farklı kılan ise bilirkişi raporunun Ege Üniversitesi gibi saygınlığı olan bir kurum tarfından verilmesi ve Yargıtayın'da bu kararı onaması.

MAHALLEDE SAKİNLERİ MUTLU

Baz İstasyonu'nun sökülmeye başlamasının ardından açıklama yapan mahalle sakini Ziya Yıldız (57) beş yıldır sürdürdükleri hukuk mücadelesinin ardından baz istasyonunun kaldırılmasından mutlu olduklarını söyledi.

Baz istasyonlarının yerleşim yerlerinden uzak bölgelere kurulması gerektiğini belirten Yıldız, "Biz beş yıl süren mücadelenin ardından baz istasyonunu kaldırttık. Bu emsal bir karardır. Bu kararla şehir merkezlerindeki tüm baz istasyonlarının kaldırılması gerekir" dedi.

Mahalle sakini İnci Yıldız ise 5 yıl önce kurulan baz istasyonu nedeniyle mahallede yaşayanlarda çeşitli sağlık sorunları ortaya çıktığını iddia ederek, "çocuklarımız hastalıktan kurtulmaz oldu. Hepimiz yorgunuz, sürekli başımız ağrıyor. Bazı mahalle sakinleri evlerini sattı bölgeyi terk etti. Bize sormadan yanımıza dev baz istasyonu kurdular. Beş yıl sonra baz istasyonundan kurtulduk" diye konuştu.

TRİLYONLUK RANT, İNSAN SAĞLIĞI ve TEDAVİ İÇİN HARCANAN PARA

Hukukçular tarafından edindiğimiz bilgilere göre Uşak Banaz mahkemesinin vermiş olduğu bu karar tüm Türkiye’de emsal gösterilerek aynı duruma maruz kalmış vatandaşlar tarafından dava açılıp kazanmak artık mümkün. Şahısların özel mülklerine veya apartman dairelerinin sakinlerine yıllık 6 ile 15 bin TL arası ödeme yapan baz istasyonu kuran GSM operatörlerinin bundan sonra işleri zor gibi görünüyor. Bu rakamı Türkiye geneline vurduğunuzda azımsanmayacak rakamlar ortaya çıkıyor. Bu doğrultuda neredeyse hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olan cep telefonlarını kullanmak için GSM operatörlerinin farklı bir çözümü olacak mı sorusu akıllara geliyor.

Madalyonun diğer tarafında ise baz istasyonlarından kaynaklı yaşanan sağlık sorunlarının artması ve özellikle kanser vakalarında çok pahalı olduğu bilinen tedavi süreçleri var. Doğal olarak bu tedavi masraflarını devlet karşılamakta. Bir nevi GSM operatörleri trilyonluk rant yaparken, bunun bedelini insanlar sağlık ve canlarıyla öderken, ceremesini de devlet aşırı sağlık ödemeleri ile çekmekte.