Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde yaşayan 4 çocuklu Göçmez ailesinin en büyük çocukları Hasan, geçen yıl okulların ara tatilde olduğu sırada üst solunum rahatsızlığı geçirdi. Rahatsızlığı ilerleyen ve uzun bir tedavi sürecine giren Hasan, bu dönemde okuluna da devam edemedi.
Hasan Göçmez, üst solunum yolu enfeksiyonuyla başlayıp kalp nakline kadar giden hastalık sürecini anlattı. Griple başlayan üst solunum yolu enfeksiyonunun beyin ve kalpte hasara neden olduğunu belirten Göçmez, bu süreçte sayısız kez hastanede yatmak zorunda kaldığını söyledi.
Göçmez, "Sürekli hastanedeydik, bir ara ömür boyu çıkamayacağımı zannediyordum. Uygun kalp bulununca çok mutlu oldum, düzelmeye başladım." dedi. Tedavisi sırasında müzik sayesinde moral bulduğunu dile getiren Göçmez, kendi kendine öğrenmeye çalıştığı bağlamasını bir an olsun yanından ayırmadığını ifade etti.
Ankara Şehir Hastanesinde yapılan kalp nakline ilişkin bilgi veren Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Ümit Kervan, "Üst solunum yolu enfeksiyonundan sonra kalp yetmezliği gelişiyor. Basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu dememek lazım. Her üst solunum enfeksiyonu mutlaka hekim kontrolünde ilerlemelidir. Özellikle çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra kalp yetmezliğini sık görüyoruz. Hasan da böyle bir hastamız, kalp yetmezliği vardı. Hastamızın geri dönüşü çok zor oldu. Kalp yetmezliği çok hızlı ilerledi ve diğer organları bozmaya başladı." diye konuştu.
Üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra vücudun savunma sisteminin ayağa kalktığını, o süreçte de kalp kaslarının zarar gördüğünü ifade eden Kervan, hasta kendilerine başvurduktan sonra Sağlık Bakanlığına acil organ nakli çağrısında bulunduklarını aktardı.
Doç. Dr. Kervan, hastanın bu süreçte cihaza bağlı yaşamını sürdürdüğünü belirterek, uygun kalbin bulunmasıyla nakil yapıldığını ve Göçmez'in sağlığına kavuştuğunu söyledi.
Organ naklinin önemine işaret eden Kervan, ailelerin bu konuda mutlaka bilgilendirilmeleri gerektiğini vurguladı.
Ankara Şehir Hastanesi Kalp Damar Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Ali Özatik ise hastanede yapılan nakillere ilişkin bilgi verdi.
Kalp Damar Hastanesi'nde 9 kalp, 9 da akciğer nakli yapıldığını belirten Özatik, şunları kaydetti:
"Kalp ve akciğer nakilleri için mutlaka kadavraya ihtiyacımız var. Böbrek ve karaciğer nakilleri canlıdan da yapılabiliyor. Karaciğer ve böbrekte ülkemizde 5 bin civarında yıllık bir nakil gerçekleştirilebiliyor. Bunların yüzde 80'i canlıdan yapılan nakiller.
Sağlık Bakanlığının son yıllarda bu konuda farkındalık ve eğitim çalışmalarıyla donör tespitinde ciddi bir artış var. Türk toplumu duyarlı bir toplum. Organ naklini gerçekleştiren çok iyi ekiplerimiz ve merkezlerimiz var. Bizim tek eksiğimiz organ bağışı."