Usta gazeteci Abdi İpekçi anıldı

Milliyet Gazetesi Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi, silahlı saldırı sonucu öldürülüşünün 31.yılında Zincirlikuyu’daki mezarı başında anıldı.

İSTANBUL (ANKA) – İpekçi’yi anma törenine, İpekçi’nin eşi Sibel İpekçi, kızı Nüket İpekçi ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Milliyet ve Hürriyet Gazetesi yazarlarından Nail Güreli, Derya Sazak, Sami Kohen, Mehmet Ali Birand, Tufan Türenç, Ferai Tınç, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi ve DİSK Başkanı Süleyman Çelebi katıldı. Çok sayıda gazeteci ve sevenlerin de katıldığı anma töreninde kızı Nüket İpekçi ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erinç birer konuşma yaptı.

Reklam
Reklam

Nüket İpekçi, Abdi İpekçi’nin katili olan ve geçtiğimiz hafta cezaevinden çıkan Mehmet Ali Ağaca’ya atıfta bulundu ve “Devletin bütün güçlerini seferber ettik ama “başaramadık” dediler. Artık öyle bir yerdeyiz ki ancak 31 yıl öncesine gidersek hep birlikte özgürleşebiliriz. Bizim mahkumiyetimiz sona ermedi” dedi. Suskunluk bozmak, feryat etmek, çığlık atmak için babasının kabri başında olmadığını dile getiren İpekçi, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

-CUMHURBAŞKANI, GENELKURMAY VE BAŞBAKAN BU SORULARIN CEVABINI BULAMAZ MI?-

“Konuşmak için mahkum edildiğimiz bu yaşantının tanıklığını yapmak için buradayız. Artık öyle bir yerdeyiz ki, ancak 31 yıl öncesine gidersek hep birlikte özgürleşebiliriz. O zamanki yöneticiler bu hafta bizi teker teker o günlere götürdüler. 'Devletin bütün güçlerini seferber ettik ama başaramadık' dediler. Aslında bu bir başarısızlık değil, engelleme hikayesidir. Kurumlar bu tür engellemeleri bu kadar yıl taşıyabilmişlerse, bundan sonra itibarlarının zedelenmesinden neden kaygı duyarlar. Zaten yeterince bir zedelenme yok mudur? Yüzleşmekten neden kaçınırlar. Eski dönem, yeni dönem cinayetler hakkında kim ne biliyorsa, tanıklığını getirmek zorunda değil midir? Sorduklarımızla, cevaplamadıklarımızla hepimiz ortak bir suçu paylaşmış sayılmaz mıyız? Sayın Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı, Başbakan bir araya gelseler, acaba bu soruların cevabını bulamaz mı? Bulsa nasıl olur?.”

Reklam
Reklam

-HALA ÜZGÜN VE KIZGINIZ-

Törende bir konuşma yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Abdi İpekçi’yi ölümünün 31. yıldönümünde bir kez daha sevgi saygı ve rahmetle andıklarını dile getirerek, “Ancak son dönemdeki gelişmeler nedeni ile 1 Şubat 1979’daki kadar üzgün ve kızgınız” dedi. Erinç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Abdi İpekçi, gazeteci yönü ile Türkiye’de hem gazetecilerin örgütlenmesinde hem de meslek ilkelerinin belirlenmesinde öncülük etmiştir. 1960 yılında yürürlüğe konan ve daha sonra çeşitli değişikliklerle geliştirilen basın meslek ilkelerinin oluşturulmasında başlıca rolü Abdi Bey üstlenmiştir. Onun gazetecilik anlayışı haberlerin duyulduğu gibi değil kontrol edildikten sonra yayınlamaktı. Bu ilkesi ile pek çok haberi atlamayı da göze alan ve örnek gazetecilik örneklerini de birlikte çalışan ustalarımız anlatıyorlar.” (ANKA)