Ustaya meslek bıraktıran yapılar zamana direniyor

Gümüşhane'nin Sarıçiçek köyünde 146 yıl önce usta ve çırağı tarafından yapılan ve kündekari işlemeleriyle Türk mimarisinin erken dönem örneklerini sergileyen köy odaları, aradan geçen zamana rağmen estetiğini koruyor - Köy odaları, anlaşmazlığa düştüğü çırağıyla en güzel eseri ortaya koymak için yarışan ve çırağının eseri daha fazla ilgi görünce mesleği bırakan ustanın hikayesiyle de ilgi görüyor - Köy muhtarı Salim Gündüz: - "Buranın dinlendirici bir özelliği var. Buraya geldiğimde ruhum dinleniyor. Bizim kültürümüz bu odalarda yaşıyor"

VEYSEL KARA - Gümüşhane'de, estetik yapısıyla Anadolu insanının misafire verdiği önemi simgeleyen yaklaşık 1,5 asırlık Sarıçiçek köy odaları, kündekari tekniğiyle yapılmış süslemeleri, farklı mimarisi ve el emeği motifleriyle zamana direniyor.

Kent merkezine 36 kilometre uzaklıktaki Sarıçiçek köyünde, 1873 yılında Hacı Ömer Ağa tarafından İpek yolu üzerindeki misafirleri ağırlamak için bir usta ve çırağına yaptırılan 50 metre aralıklı 2 köy odası, Türk mimarisinin erken örneklerini yansıtıyor.

Reklam
Reklam

Usta ve çırağının birbirini görmeden yaklaşık 3 yılda tamamladığı, zengin motif ve süslemelerin göze çarptığı odalar, süslemelerin uyumu, kullanılan renklerin canlılığı, ahşap işlemeler ve dekorların kündekari tekniğiyle yapılmış olmasıyla dikkati çekiyor.

Düştükleri anlaşmazlığın ardından en güzel eseri ortaya koymak için yarışan usta ve çırağının yaptığı odaların, çırağın eserinin daha fazla ilgi görmesi üzerine ustasının mesleği bırakmasına yol açtığı da köylülerce rivayet ediliyor.

- 500 civarında varisi var

Köy muhtarı Salim Gündüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köy odalarının uzun yıllar boyunca estetik yapısını koruyarak bugüne taşındığını söyledi.

Şahıs malı olarak görünen odaların yaklaşık 500 civarında varisi bulunduğunu ve bu varislerden birisinin de kendisi olduğunu belirten Gündüz, odaların tarihinin yaklaşık 150 yıllık geçmişe dayandığını aktardı.

Gündüz, köy odalarının misafirhane olarak yapıldığını kaydederek, "Şu anda da köyümüzün hem kahvesi hem misafirhanesi. Köyümüzde çay ocağı ve kahve gibi şeyler yok. Sohbet, düğün ve cenaze toplantılarımızı buralarda yapıyoruz. Akşamları mukabeleler okunuyor. Buranın dinlendirici bir özelliği var. Buraya geldiğimde ruhum dinleniyor. Bizim kültürümüz bu odalarda yaşıyor." dedi.

Reklam
Reklam

- "Köylüler en çok çırağın yaptığı odayı beğeniyor"

Yapıların motiflerinin aslına uygun korunduğuna dikkati çeken Gündüz, odaların yapımına ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"Eski zamanlarda köyün zengini Hacı Ömer Ağa, İpek Yolu üzerindeki köyümüze gelen misafirleri ağırlamak için şanına yakışır misafirhane tarzında bir oda yapmak istiyor. Odayı yaptırmak için Trabzon'un Of ilçesinden Tahir adında bir usta ile anlaşıyor. Usta çırağıyla odayı inşa etmek için köye geliyor. Odanın yapımı sırasında usta ile çırak anlaşmazlığa düşüyor. Bunun üzerine çırak köyü terk edecekken ağa çırağa da bir oda yaptırmak istiyor. Usta ve çırağı birbirini görmeden, taklit etmeden 3 yıl içinde 2 ayrı oda yapıyor. Birbirlerinden kopya almamak için kimse içeriye girmiyor. Böylece aralarında bir yarış başlıyor. Sonuçta usta çırak yarışıyor. Çırağın ustayı geçtiği söyleniyor. Odalar tamamlanınca köylüler en çok çırağın yaptığı odayı beğeniyor. Rivayete göre Tahir Usta çırağının eserinin daha fazla beğenilmesinin ardından gurur yaparak ustalığı bırakıyor."

Reklam
Reklam

Gündüz, bölgeye ulaşımın zor olması ve yeterince tanıtımının yapılmamasına rağmen köy odalarına ziyaretçi ilgisi olduğunu da kaydetti.

Çırağın yaptığı odanın varislerinden Emsal Gündüz de dedelerinden kalan eseri özenle korumaya çalıştıklarını söyledi.

Odaların el emeği, göz nuru eserler olduğunu belirten Gündüz, "Buradaki her şey el işçiliğiyle yapılmış. Tavanı ceviz ağacı. Biz bunları koruyoruz." ifadesini kullandı.

Anahtar Kelimeler: