Üvey Kızını Öldürmekten Yargılanan Anne: Dilek'in Öldürülmesiyle Alakam Yok

Kamil ATALAY/MANAVGAT (Antalya),(DHA)- ANTALYA'nın Manavgat İlçesi'nde üvey kızı 17 yaşındaki Dilek Anbar'ı öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Fatma Anbar, olay günü eşiyle dışarı çıktıklarını belirterek, "Diğer sanık olan annem Nazmiye çok sağlıklıdır. Hiçbir sorunu yoktur. Savunmasında belirttiği gibi üzerine atılı suçu tek başına gerçekleştirmiştir. Benim Dilek'in öldürülmesi olayıyla ilgili hiçbir alakam yok" dedi. Dilek Anbar, geçen 14 Temmuz akşamı Manavgat Mimar Sinan Mahallesi'ndeki evlerinin koridorunda yerde hareketsiz yatar halde bulundu. Fatma ve Hıdır Anbar çifti, bebekken evlat edindikleri Dilek için 112'yi aradı. Eve gelip müdahale eden sağlık ekipleri, Dilek Anbar'ın yaşamını yitirdiğini belirledi. Olayla ilgili anne- baba ile Fatma Anbar'ın annesi 84 yaşındaki Nazmiye Y., polis tarafından gözaltına alındı. Nazmiye Y., torunu Dilek Anbar'ı öldürmek suçundan tutuklandı. Soruşturmayı derinleştiren Manavgat Emniyet Müdürlüğü, ifadelerinin çelişkiler içermesi üzerine 19 Mart'ta anne Fatma Anbar ile baba Hıdır Anbar'ı tekrar gözaltına aldı. 20 Mart'ta mahkemeye çıkarılan çiftten Fatma Anbar, cinayet suçlamasıyla tutuklandı. DÖRDÜNCÜ DURUŞMA YAPILDI Dilek Anbar cinayetinin dördüncü duruşması, Manavgat 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar Nazmiye Y., Fatma Anbar ve tutuksuz yargılanan Hıdır Anbar ile avukatları katıldı. Mahkemede, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Fatma Anbar ile ilgili iddianamesiyle Nazmiye Y.'nin dosyasının birleştirme kararı okundu. 'OLAYLA ALAKAM YOK' İlk kez hakim karşısına çıktığı duruşmada kızını öldürmek suçlamasını kabul etmediğini söyleyen Fatma Anbar, olayın yaşadığı saatlerde kocasıyla dışarda olduklarını belirtti. İddianamede anlatılan birçok hususun gerçeği yansıtmadığını aktaran Anbar, "Diğer sanık olan annem Nazmiye çok sağlıklıdır. Hiçbir sorunu yoktur. Savunmasında belirttiği gibi üzerine atılı suçu tek başına gerçekleştirmiştir. Benim Dilek'in öldürülmesi olayıyla ilgili hiçbir alakam yoktur. Kızım Dilek çok da sağlıklı değildi, iddianamede sağlıklı olduğu ve ancak güçlü kişiler tarafından öldürülebileceği belirtilmiş ise de bunu kabul etmiyorum" dedi. 'MAĞAZADAN BAŞÖRTÜSÜ ÇALIYORDU' Fatma Anbar, savunmasını şöyle sürdürdü: "Olayın olduğu gün Dilek sabah 10.00 gibi kocam Hıdır Anbar ile alışverişe gitmişti. Saat 11.00 gibi eve geldiler. Kocam Dilek'i eve bırakarak kahvehaneye gitti. Kızım saat 14.30 sıralarında internet kafeye gideceğini söyledi, 3 TL de para verdim. İnternet kafeye gitmemiş, emniyete giderek bir polis memurundan para istemiş, o da vermemiş. Daha sonra bir mağazaya gitmiş ve daha sonra 16.00 sıralarında eve döndü. Evde annem ve ben vardım. Kızım zihinsel özürlü olmasının da getirdiği durumla o mağazadan başörtüsü çalıyordu. Biz durumu fark etmiştik, emniyete ve mağazaya bilgi vermiştik. Aynı gün de geldi ve çantasına baktığımızda yine başörtüsü çaldığını gördüm. Kocam Hıdır'ı arayarak eve çağırdım. Emniyet ve mağazayla görüşmek üzere evden çıktık. Mesai bitimine 10 dakika kala emniyete vardık ve polislerle görüştük. Polisler o gün para vermediklerini, önceden 50 TL verdiklerini söyledi. Daha sonra mağazaya gittik, o gün itibariyle başörtüsü çalmadığını söylediler. Oranın yöneticisi o gün o başörtünün parasını ödemiş. Sonra eve döndük, Dilek koridorda yerde yüzükoyun yatıyordu. Müdahale ettiğimde ölüp ölmediğini tam anlayamadım ve şoka girdim, 'Anne ne yaptın' diye bağırdım. Annem Nazmiye de salonun kapısındaydı, 'O beni öldürecekti ben onu öldürmeseydim' dedi. Sonra ambulansı ve polisi aradık. Dilek'in başında başörtüsü vardı ve boğazından sımsıkıydı. Makasla başörtüyü kestik. Kocam Hıdır elini boğazına koyunca yaşadığını düşündü ve nefes borusunun açılması için müdahale ediyordu. Sonra polisler ve ambulanslar geldi." '16 SENELİK ÇOCUĞUMDU' Dilek'i öldürmediğini ve öldürme olayına iştirak etmediğini belirten Fatma Anbar, "Dilek çok halsizdi hastalığından dolayı, kan değerleri bozuktu. Günde 4 defa depresyon ilacı kullanırdı. Çocuğum özürlü olduğu için onunla ilgilenmem nedeniyle elinden bana ait DNA çıkması gayet normaldir. 16 senelik çocuğumdu, ona emek verdim, öldürmem söz konusu olamaz" diye konuştu. 'EŞİM SUÇLU DEĞİL' Suçluyu kayırma nedeniyle tutuksuz yargılanan Hıdır Anbar, üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek, "Kesinlikle suçluyu kayırmam söz konusu değildir. Zaten eşim Fatma da suçlu değildir. Suç olmalı ki benim suçluyu kayırmam söz konusu olsun. Ben daha önce kollukta ve savcılığa savunmalarımı yapmıştım, onları aynen tekrar ediyorum" dedi. 'HIRSIZLIK YAPTIĞI İÇİN KAVGA ÇIKTI' Sanık Nazmiye Y. de savunmasında Dilek'i kendisinin öldürdüğünü tekrarlarken, "Önceki savunmalarımı tekrar ediyorum. Dilek hırsızlık yaptığı için aramızda kavga yaşandı ve bu olay gerçekleşti. Olayı ben tek başıma gerçekleştirdim. Kızım Fatma ve damadım Hıdır evde yoktu, onların suçla alakaları yoktur" diye konuştu. TUTUKLULUĞA DEVAM KARARI Savunmaların ardından avukatların tahliye talebini reddeden mahkeme heyeti, Nazmiye Y. ve Fatma Anbar'ın üzerine atılı suçun vasfı ve mahiyeti, mevcut delil durumu, kuvvetli suç şüphesinin varlığından dolayı tutukluluk hallerinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Duruşma sonrası gazetecilere açıklama yapan Fatma Anbar'ın avukatı Mustafa Ceylan, müvekkilinin yanlış anlaşılması sonucu davanın tarafı olduğunu belirterek, "Toplumda da genel bir kanı oluşmuş; 80 yaşındaki bir insan 17 yaşındaki bir insanı öldürmeyeceği, bu şekilde şüpheli olarak dosyaya katılmıştır" dedi. Nazmiye Y.'nin avukatı Hicran Ceylan, kararın 11 Haziran'da sonuçlanabileceğini kaydederken, Hıdır Anbar'ın avukatı Mustafa Özer ise Fatma Anbar'ın suçsuz olduğunu, müvekkilinin de suçluyu kayırma gibi bir suç işlemediğini anlatırken, bu durumun önümüzdeki duruşmalarda ortaya çıkacağına inandığını vurguladı.