Daha iyi bir uyku çekmeniz için yapabileceğiniz ilk şey nedir? Telefonu yatak odanızdan çıkarmak. Yatmadan en az yarım saat önce şarj cihazınızı yatak odanızın dışına takın, telefonunuzu öpüp, iyi geceler dileyin ve yatak odanızı telefonsuz bölge haline getirin. Bunu bir kez yaptığınızda, daha iyi bir uyku çekecek ve daha iyi hissedeceksiniz, bir daha ardınıza bile bakmayacaksınız. Bunu en azından bu gece yapın.
Dile getireceğiniz birkaç bahaneyi biliyorum: “Ama benim alarm kurmam gerek” (analog bir çalar saat alın, 5 tl); “Gece e-mail gelip gelmediğini kontrol etmem gerek” (Gerçekten mecbur musunuz?); “Benim için gerekli değil ama belki başka insanlara yardım gerekebilir” (Gözleriniz var mı? O zaman gözleriniz size yardımcı olacaktır); “Ama ben şarj cihazımı çoktan yatak odama kurdum” (30 saniyenizi harcayın ve başka odaya taşıyın)
Biraz sert olmuş olabilir, üzgünüm.
Haklı olabilecek tek bir uygun bahane var, o da "acil durumdaki birinin beni arayıp aramadığını bilmem gerek". Oldukça dürüst. Telefonunuzu yatak odanızın dışına kurmanızı öneriyorum ama duyulabilecek bir yere. Hayatınızdaki önemli insanları favorilere ekleyin, telefonunuzu geceleri rahatsız etmeyecek programda kurun ve sadece favorilerdeki kişilere izin verin. Telefonunuzun sesinin odanızdan duyulup duyulmadığını iki kez kontrol edin. Sorun çözüldü.
Şimdi öne attığınız bahaneleri bir kenara bırakalım ve telefonunuzu yatak odanızdan çıkarmanın neden önemli olduğunu tartışalım. Üç tane anahtar sebep var:
Işık günlük ritmimizi (yani uyku ve uyanıklık döngümüzü) düzenler. Telefonunuzun ekranından yayılan mavi ışık, beynimizin gündüz olup olmadığını ve hatta gece yarısında telefona bakıp bakmadığımızı düşünmesine neden olup şaşırtır. Beynimiz bizi uyanık tutan hormonları gizleyerek tepki gösterir. Bu yüzden telefona bakmak kültürel olarak tıpkı uyku vaktinde bir bardak espressoyu kafaya dikmek gibidir.
Instagram’da gezinmekten oyun oynamaya kadar telefonlarımızda yaptığımız çoğu aktivite birer uyuşturucu gibi tasarlanmıştır. Ödüllendirme sistemimizi alt üst edip, istediklerini yaptırmaya sürekli olarak devam ettiren şeyler olarak. Saat gecenin 1’i, uykulusunuz ve hayatınızı anlamsız şeylerle harcıyorsunuz, hatta kötü bir uyku geçirmek için kendinizi hazırlıyorsunuz.
Telefonu yatak odanızdan çıkartın yoksa bu tavşan deliğine düşmek daha zorlaşacak.
Telefon eğlenceli olduğu kadar stres kaynağıdır. Telefonunuzdan iş mailleri alıyor olabilirsiniz ama bunların hepsi tırı vırı. Görünürde iyi iş çıkardığınıza işaret etse bile sokağın karşısındaki inşaat alanındaki deler çekici duymaktan başka bir şey değil. Vücudumuzun strese neden olan bu kesintileri algılar.
Gün boyunca tüm bunlar zaten yeteri kadar kötü (Gün içerisinde tüm bildirimleri kapatmanızı ve böylece telefonunuzun değil zamanınızın patronu olmanızı öneririm). Ama bu seslerin gece yarısı gelmesi daha da kötü. Telefon, derin bir uykuya dalmanızı engelleyerek sizi sağlıklı bir uykudan alıkoyar.
Kısaca telefonunuzu odadan çıkarın ve bu gece derin, sağlıklı bir uykuya kucak açın!