Memorial Kayseri Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü doktorlarından Uz. Dr. Murat Apaydın, uykuda solunum durmasının hafife alınmaması gerektiğini; ani ölümlere yol açabileceğini söyledi.Sabah yorgun uyanmak, gün içerisinde halsizlik, yorgunluk uyuklama ile dikkat ve konsantrasyonda azalma ile kendini gösteren uyku solunum bozuklukları, çoğu zaman basit bir horlama ile karıştırılıyor ancak uyku solunum bozuklukları, tedavi edilmediği takdirde uykuda solunumun durması gibi yaşamı tehdit edici sorunlara neden olabiliyor.Memorial Kayseri Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Murat Apaydın, uyku solunum bozuklukları hakkında bilgi verdi. Dr. Murat Apaydın, ''Uyku solunum bozuklukları, yapısal olarak bağ veya kas dokularında problemleri bulunan ve farklı yapısal özellikleri olan kişilerde, yaşla birlikte çevresel faktörlerin de eklenmesiyle nöroendokrin mekanizmalar tarafından ortaya çıkan bir tablodur. Özellikle üst solunum yollarında yumuşak dokunun çökmesi sonucu solunum yolu pasajının devamlılığının kısmen ya da tamamen kaybolması ile oluşmaktadır. Genellikle basit bir horlama gibi algılanan uyku solunum bozuklukları önemsenmediğinde ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirmektedir'' dedi.Uykuda yaşam fonksiyonu devam ederken vücuda gerekli oksijenin de yeterli miktarda sağlanması gerektiğini belirten Dr. Apaydın, ''Solunum ile ilgili fonksiyondaki bozukluk kandaki oksijen miktarının azalmasına yol açar. Bu da zaman içerisinde vücuttaki bütün organ ve dokularda hem fonksiyon kaybına hem de yapısal hasara neden olur. Özellikle risk grubunda olan kişilerde organ ve doku hasarına bağlı kalp krizi, kalp yetmezliği, beyin doku hasarları ile uykuda ani ölümler görülebilir'' ifadelerini kullandı.Hastalığın teşhisinin, genellikle hastanın hikayesine muayene bulguları eklenerek büyük ölçüde konulabildiğini kaydeden Apaydın, şunları bildirdi:''Bunun yanında; kan tahlilleri, tiroid fonksiyonlarını gösteren testler, tansiyon ölçümü, kalp ve akciğer ile ilgili tetkikler ile hastalık hakkında en çok fikir sahibi olunmasını sağlayan polisomnografi (uyku testi) yapılmaktadır. Uygun görüldüğü takdirde polisomnografi için hasta uyku merkezinde bir gece yatırılır. Uyku sırasında izlenen hastada ayrıca kandaki karbondioksit ve oksijen seviyeleri, kalp ritmi ve EKG, beyin fonksiyonları ile ilgili olarak EEG, ağız ve burun hava akımının ölçülmesi gibi takipler de yapılmaktadır. Uyku incelemesiyle horlama ve uyku solunum bozukluğunun derecesi belirlenmektedir. Bütün bunlar tedavi planına yardımcı olur. Uyku solunum bozuklukları erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülmektedir. İleri yaş, sigara kullanımı, alkol tüketimi, obezite gibi nedenlerle ortaya çıkmaktadır. Gün içerisinde yoğun tempoda çalışanlarda ve aşırı uykusuz kalanlarda zaman zaman horlama görülebilir. Belli süreleri aşmıyorsa bu durum basit horlama teşhisi ile adlandırılabilir ancak uyku solunum bozukluklarını horlama ile eşdeğer tutmamak ve tanısı konulduktan sonra vakit kaybetmeden tedavisine başlamak yaşamsal önem taşımaktadır.''
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz