Uykunuz da 'hasta' olabilir

İSTANBUL (İHA) - Zinde ve sağlıklı olmak, yeni bir güne gülerek başlamak için deliksiz uyku uyumak büyük önem taşıyor. Ancak, insan organizmasının sağlığındaki rolü tartışılmaz olan uykuyla ilgili yaşanan en ufak bir sorun da hayatı alt üst etmeye yetiyor. Uyku hastalıkları, 'huzursuz bacak hastalığından aşırı uykuya, diş gıcırdatmasından uykuda solunum durmasına, kabus görmeden gece korkularına kadar uzanan geniş yelpazeye yayılıyor.

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Önder Us, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, uykunun, yeme-içme ve dinlenme gibi insan vücudu için vazgeçilmez bir ihtiyaç olduğunu bildirdi. Prof. Dr. Önder Us, uyku bozukluklarının, 'Uykusuzluk (Insomnia), aşırı uyku hali ve Parasomni' olarak üç gruba ayrıldığını belirtti.

Reklam
Reklam

UYKUSUZLUK Uykusuzluğu, 'Sürekli olarak kişi için gerekli olan süre ve kalitede uyku uyuyamama durumu' şeklinde tarif eden Prof. Us, bu problemin, kadınlarda erkeklere göre daha sık görüldüğünü ve yaşla artış gösterdiğini kaydetti. Uykusuzluğun kendisini, 'uykuya geçmede zorluk, uyuduktan sonra uyanma, sabah gereğinden erken uyanma' şeklinde gösterebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Önder Us, uykusuzluk durumunun bazen geçici olduğunu, birkaç hafta devam edip sonra düzelebildiğini, bazen ise kronik hal alabildiğini söyledi. Prof. Us'a göre, kronik uykusuzluk şu durumlarda görülebiliyor:
"Mide ülseri, koroner arter hastalığı, solunum bozuklukları ve eklem ağrıları. Anksiyete (bunaltı, sıkıntı durumu) ve depresyon."

AŞIRI UYKU
Aşırı uykuyla gelişen bozukluklardan 'Narkolepsi'de, çevreyle ilgili ve gençlik faktörlerinin rol oynadığını ifade eden Prof. Us, "Her yaşta ortaya çıkabilirse de, genellikle 20-30 yaşlarında ilk belirtileri verir. Bu hastalarda gün içerisinde, 10-30 dakika süren, önlenemeyen uyku atakları vardır. Ayrıca, katapleksi denilen düşme şeklinde ataklar, uyku başlangıcında ve uyanırken ortaya çıkan kısa süreli felçler, uykuya geçerken oluşan halüsinasyonlar klinik tabloya eşlik eder. Tedavisi mümkün bir hastalıktır" dedi.

Reklam
Reklam

Uyku apnesinin ise, uyku sırasında çok sayıda genellikle 30'dan fazla, kısa süreli (10 saniyeden az) solunum durması (apne) ile seyreden uyku bozukluğu olduğunu anlatan Prof. Dr. Önder Us, iki ana tipini şöyle açıkladı:
"Birincisi, solunum yollarını engelleyen olaylarla birlikte olan mekanik uyku apnesidir. Büyük bademcikler, burundaki deviasyon, çene anormallikleri, üst solunum yolu infeksiyonları, en önemli mekanik uyku apnesi sebepleridir. İkinci sebep ise merkezi uyku apnesidir. Daha çok beyin sapı denilen bölgenin hastalıkları, bu tür uyku apnesine yol açar. Uyku apneli hastalarda, şişmanlık, apneleri arttırabilir. Horlama yine uyku apneli hastalarda sık görülen bir bulgudur. Diğer bir bulgu ise gün içindeki aşırı uyku halidir. Öncelikle, solunum yollarını daraltan veya tıkayan engeller ortadan kaldırılmalıdır."

PARASOMNİLER Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Önder Us, 'Parasomniler' başlığı altında uyku bozukluklarını şöyle sıraladı:
"Huzursuz bacak hastalığı, diş gıcırdatması, uyurgezerlik, çocuklarda gece yatak ıslatma, kabuslar ve çocuklarda görülen gece korkuları."
Huzursuz bacak hastalığının, genellikle 11 ile 50 yaş üzerindeki kişilerde görüldüğünü belirten Prof. Dr. Önder Us, "Hastalar genellikle yattıklarında ayaklarında huzursuzluk hissederler. Ayaklarını hareket ettirerek, bazen kalkıp dolaşarak bu huzursuzluğu gidermeye çalışırlar. Bunlar, hastada kısa süre rahatlık sağlar. Hastada uykuya geçmede zorluk, kesintili uyku gibi uyku bozukluklarına yol açar. Bu sebeple tedavisi gerekir" dedi.
Prof. Us, diş gıcırdatmasının da sık görülen bir uyku bozukluğu olduğunu kaydederek, devamlı olgularda diş, diş eti, ve çene problemlerine yol açabildiğini, stres durumlarından sonra arttığını bildirdi.

Reklam
Reklam

UYURGEZERLİK
Prof. Us, uyurgezerliğin, genellikle uykunun ilk saatlerinde görüldüğünü ifade ederek, özellikle 5-12 yaş arasındaki çocuklarda daha sık görüldüğünü vurguladı. Prof. Us, "Bazen çocuk yürümez, kalkar, yatakta oturur, tekrarlayıcı hareketler yapabilir. Psikiyatrik bozukluklarla birlikte seyretmez. Daha seyrek olarak erişkinlerde de görülebilir. Uykuda konuşma, bazen uyurgezerliğe eşlik eder. Uyurgezerlik, genellikle atak sırasında hastanın kendisini yaralamasına sebep olmaz, fakat koruyucu tedbirlerin alınması gerekir" diye konuştu.

ALTINI ISLATMA
Uykuda yatağını ıslatmanın, çocuklarda sık görülen bir problem olduğuna işaret eden Prof. Us, 5 yaşına kadar bir bozukluk olarak değerlendirilmemesi gerektiğini, psikolojik ve davranışla ilgili problemlerin, bu hastalığın ortaya çıkmasında rol oynadığını söyledi.
Çocukluktaki gece korkularının, genellikle uykunun ilk 1-2 saatinde görüldüğünü anlatan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Önder Us, "Bazen uyurgezerlik ile birlikte olabilir. Çocuk ağlama ile uyanır. Yüzünde şaşkınlık ve korku ifadesi vardır. Bu dönemde çocukla sözlü ilişki kurulamayabilir. 15-30 dakika içinde tekrar uykuya geçer. Sık tekrarlayan gece korkuları tedavi gerektirir" dedi.

Reklam
Reklam