Uyuşturucu Bağımlısı Oğullarını Hapse Gönderen Aile, Yardım Bekliyor

Ankara'da bir aile, hapse giden uyuşturucu bağımlısı oğullarından gelecek iyi haberi bekliyor. Haydar - Nurhan...

Ankara'da bir aile, hapse giden uyuşturucu bağımlısı oğullarından gelecek iyi haberi bekliyor. Haydar - Nurhan Çukurlu çifti, uyuşturucu bağımlısı 19 yaşındaki oğullarını başka çareleri kalmayınca şikayet etmek zorunda kaldı. Bugüne kadar 200 bin lira harcadığını anlatan acılı baba, "Son gün, para istedi 'yok' dedim. Ekmek bıçağını aldı ve bize saldırdı. Benim çocuğum tedavi edilsin diye tutuklanmasını istedim." diyor. Gözü yaşlı anne ise polisin kıyafetlerini vermelerine bile izin vermediği oğlunun ne halde olduğunu merak ediyor. Oğlunun tedavi edilmesini isteyen Nurhan Çukurlu çaresizliğini "Şimdi oğlumdan haberim yok. Ne yaşıyor bir söylesinler ya. Ne olursunuz, bana yardım edin de şunun kokusunu bana verin de başka bir şey istemiyorum." ifadeleriyle anlatıyor. Türkiye’de kullanımı her geçen gün yaygınlaşan uyuşturucu, bir aileyi daha çaresizlik içinde bıraktı. Bağımlılar, kötü alışkanlıklarından vazgeçmek ve hayatlarını karartan uyuşturucudan kurtulabilmek için her yolu deniyor. Ancak, kullanıcılarını her geçen gün ölüme bir adım yaklaştıran uyuşturucunun tedavisi, bağımlılığı kadar kolay olmuyor. Evlatlarını bu illete kaptıran ailelerin ise durumu içler acısı. Kimi yıllardır yaptığı birikimi tek kalemde harcıyor, elinde avucunda olmayanların ise evinde huzurdan eser yok. Ankara'da yaşayan Çukurlu ailesi de 19 yaşındaki oğulları Hakan'da üç yıl önce uyuşturucu illetine bulaştı. Her geçen gün artan bağımlılığın önüne geçemeyen aile bütün mal varlığını gerek tedavi gerekse krize giren oğullarına uyuşturucu parası yetiştirmek için harcar. Baba Haydar Çukurlu, Hakan’ı 9 defa tedavi merkezine yatırdıklarını, oğulunun her defasında tedavi kliniğinden kaçtığını anlattı. Haydar Çukurlu, "Onun uğruna 200 bin lira para harcadım. Şu an 60-70 milyar da borcum var. Her gün 100 TL para veriyordum. Bunu geçtim, çocuk da damar kalmadı. Saç telinden eroin kullandığı tespit edildi. Bu illeti alıştıranlar, her türlü eğitimi veriyor, çocuklara. Çocuğun serbest bırakılması büyük bir problem. Çocuğumun kahvaltı yaptığını bir buçuk yıldır görmedim. Çocuğun vücudu iflas etmişti. Çocuk 7-8 kez günde madde kullanıyordu." ifadelerini kullandı. Haydar Çukurlu, oğlunun tutuklanmasına giden sürecini ise şöyle anlattı: "En son gün, para istedi 'yok' dedim. LCD’leri aldı. İzin vermeyince, ekmek bıçağını aldı ve bize saldırdı. Evlattır, atsanız atılmıyor, satsanız satılmıyor. Televizyonlara medyatik olmak için çıkmadık. Ben kimseden maddi, olarak da destek istemiyorum. Benim devletimden isteğim 'bu çocukların rehabilite edilmesi.' Çeşitli federasyonların önleri açılmıyor. Benim çocuğum tedavi edilsin diye tutuklanmasını istedim. Sağlığına kavuşsun, diye karakola gittim.O illleten kurtulması için elimden geleni yapacağım." Oğlundan haber almak istediklerini ifade eden acılı baba Haydar Çukurlu, Hakan tutuklanacak diye valizini bile hazırladığını ancak polislerin, hazırlanan hiçbir şeyi almasına müsaade etmediğini söyledi. "BEN SİNEME ÇEKERDİM, AMA ÇARE YOKTU, ARTIK"Anne Nurhan Çukurlu, evladı hapse düştükten sonra hiçbir şey hissedemediğini ifade ediyor. Bağımlığın çaresi olduğu halde kendilerine “yok” denildiğini belirten Nurhan Çukurlu, en son ellerinde bir arabanın kaldığını ve onu da satmak zorunda kaldıklarını belirtiyor. Anne Çukurlu, "Şu anda o kadar, büyük borçlara girdik k ama çocuğumuzu gene kurtaramadık. Bunun tedavisi para ile satın alınamaz. Bizim çocuğumuz şu anda hapse düştü. Sebebi de yokluk. Artık biz de maddiyat yok. Biz artık her gün karakollara, düşmeye başlamıştık." sözleri ile yaşadıklarını anlatıyor. Anne Çukurlu, yaşadıklarını gözyaşları eşliğinde şöyle anlatıyor: "Bir anne için yaşanan en büyük acı, şu odaya girip de çocuğunun burada olduğunu görmemesi. Benim çocuğum burada yatmıyorsa, sebebi bir tek biz değiliz. Bize yardım eli uzanmadı. Benim çocuğumun şu yastığını yıkayamayacağım, artık. Kokusu var, bunda. Çocuğumu bu hale düşürenlere lanet olsun. Devlet artık el atsın. Bir tek ben değilim. Benim gibi kaç aile var. Kaç annelerin ciğerine ateş düştü. Ne olur, yardım etsinler artık. Çocuğunu, böyle hapse düşürttürmez. Ben sineme çekerdim. Ama çare yoktu, artık. Hiçbir çare bulamadık. Benim çocuğumu temizleyip buraya getirsinler artık. Yanıyor içim, ama bir şey yapamıyorum.” "SEMTİMİZDE ÇOLUK ÇOCUK UYUŞTURUCU KULLANIYOR"Semtlerinde uyuşturucunun yaygın olduğunu da dile getiren Nurhan Çukurlu, şöyle devam etti: "Semtimizde çoluk çocuk hepsi böyle. Devletten yardım istedik. Bize el uzatılmadı. Çocuğumun sebebi, sadece ben değilim. Uzatılmayan ellerdi. Uzatılan eller olsaydı, böyle olmayacaktı. Şimdi oğlumdan haberim, yok. Şimdi kriz anında. Ne yaşıyor? Bir söylesinler ya. Bir anlatsınlar. En azından hastanedeyken haberini alıyorduk. Benim çocuğum uyuşturucu satmamış, adam öldürmemiş. Bizim artık ailece dayanacak, gücümüz kalmadı. Ne olursunuz, bana yardım edin de şunun kokusunu bana verin de başka bir şey istemiyorum." "ELİMİZDE ÇARE VARKEN BİRŞEY YAPAMIYORUZ"Uyuşturucu Madde Bağımlılıkları ve Alkolizmle Mücadele Federasyonu Başkanı (UBAM) Başkanı Dila Tezemir Türkiye’de uyuşturucu ile mücadeleyi eleştirdi. Uluslararası çapta 45 yıldır mücadele veren Narconon International’ın Türkiye temsilciliğini aldıklarını da hatırlatan Tezemir, pilot uygulama için yer tahsisinin kendilerine yapılmadığını, ve yasaların kendilerine engel olduğunu da dile getirdi. İlaçsız bir tedavinin mümkün olduğunu kaydeden Tezemir, şöyle devam etti: "Bakanlara ve Başbakan'a ulaşamıyorum. Devletimi hem hastanelere hem de ilaçlara para ödemekten kurtarıyoruz. Çocukları rehabilite edebiliriz. Çok basit olan bir durumu bu kadar zorlaştırmanın anlamı yok." Çukurlu ailesi ile aylardır birlikte olduklarını ve ellerinden konuşmanın ötesinde bir şey gelmediğini vurgulayan Tezemir, "Elimizde çare varken hiçbir şey yapamıyoruz. Yaklaşık 3 aydır, tanıyoruz Hakan’ı. Özünde çok iyi, ama maddeyi aldığında bambaşka biri oluyor. Kişilikleri yok oluyor. Madde ruhları ele geçirdiği için bambaşka biri olarak karşımıza çıkıyor." diye konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz