Uyuyarak öğreniyoruz

Uyku, beyin için bir 'dinlenme süresi' değil. Tersine, beyin metabolizması ölçümleri, beynin uykuda zaman zaman uyanıkken olduğu kadar, hatta daha fazla çalıştığını gösteriyor.

Genellike uykuda vücudun ve beynin dinlendiğini, tazelendiğini düşünürüz. Uykusuz bir gecenin sonunda vücudumuzda kırıklıklar, başımızda ağrılar ortaya çıkabilir, kafamızı toplayıp doğru düşünmekte zorlanırız.

Çok az uyuyabilen, uykusu kalitesiz olan insanların genellikle gün içinde sinirli, huzursuz, keyifsiz oldukları, çabuk yoruldukları, dalgın ve unutkan oldukları, kolay hastalanıp geç ve güç iyileştikleri görülür. Uykusuz insanlar genellikle işte verimsiz, okulda başarısız olurlar. Çoğu kez potansiyellerine ulaşamadıklarını, “iyi bir uyku çekseler herşeyin düzeleceğini” düşünürler.

Reklam
Reklam

İnsanların uykusuzluğa karşı bu denli duyarlı olmalarının nedenlerini anlatan Amerikan Hastanesi Uyku Kliniği Bölümü'nden Dr. Sabri Derman, uykunun, beyin için bir “dinlenme süresi” olmadığını söylüyor.

"Özellikle rüyaların en sık görüldüğü REM uykusu (İnglizce rapid eye movements teriminin uluslararası kabul görmüş kısaltması) sırasında vücut neredeyse tamamen felç olmuş gibi hareketsizken beynimiz, özellikle beyin kabuğu olan korteks, yoğun bir çalışma içine girmektedir. Bu süreç içinde uyanıkken beynimize dışardan ve vücudumuzdan giren tüm bilgiler yeniden işlenmekte, sınıflandırılmakta, eski bilgilerle ilintilendirilmekte, görece önemlerine bağlı olarak belleğe taşınmaktadır.

RÜYALAR BEYNİN VİDEO KLİPLERİ GİBİDİR
Rüyalar, bu bilgilerin yeniden işlenmesi, pekiştirilmesi sırasında oluşan “video klipleri” gibidir. Yeni bilgiler edindikten sonra iyi bir uyku uyuyanların, az ve kötü uyuyanlara göre daha çok şey hatırladıkları uzun zamandır bilinen bir şeydir. Son zamanlarda bilim insanları, uykunun, özellikle REM uykusunun sadece öğrenmeyi pekiştirdiğini değil, ayrıca uykuda problemlerin çözümü için çalışmaya devam ettiklerini de göstermiştir. Özellikle hayvan deneylerinde uykunun bellek pekiştirme konusundaki önemi uzun süredir bilimektedir. Son günlerde yayınlanan araştırma sonuçları, bu konunun insanlar için de ne kadar önemli olduğunu göstermiştir.

Reklam
Reklam

BEYİN UYKUDA PROBLEM ÇÖZMEK İÇİN ÇABA HARCIYOR
ABD'nin Boston şehrindeki bir araştırma merkezinde bir saat süreyle karmaşık bilmeceleri çözmeleri istenen 99 denek iki gruba ayrılmış. İlk gruptakiler testten sonra 90 dakika uyumuşlar, diğer bir gurup dinlenmiş ama uyumamış. Bu süre içinde deneklere belli aralarla ne düşündükleri veya ne rüya gördükleri sorulmuş. Sonra deneklerden aynı bilmeceyi çözmeye devam etmeleri istenmiş. Uyumayanların başarıları değişmemiş veya azalmış. Uyuyanların ama rüya görmeyenlerin de başarı düzeyi aynı kalmış veya çok az artmış. Bilmecelerle ilgili rüya gören 4 denekte ise problem çözme süresi yarıya inmiş ve başarı puanları on kat artmış. Daha da şaşırtıcı olan, bu dört deneğin şekerleme uykusundan önceki puanlarının oldukca düşük olması. Bu bulgu, araştırmacılar tarafından beynin REM (rüya) uykusu sırasında sadece yeni gelen bilgileri sınıflandırıp depolamadığını, bunun ötesinde problemleri çözmek için çaba harcamaya devam ettiği şeklinde yorumlanıyor."

Reklam
Reklam

BEYİN SAĞLIĞI İÇİN KALİTELİ UYKU
"Öyle anlaşılıyor ki, beynimiz hem problem çözmek hem de bilgilerimizi akılcı ve mantıklı biçimde ilintilendirebilmemiz için, kaliteli ve yeterli uyumaya muhtaç" diyen Dr. Sabri Derman, "Az ve kalitesiz uyuyanların daha sonra fiziksel ve psikolojik olarak sıkıntılar çekmeleri herhalde beynin kendisini gerekli olduğu kadar toparlayamamasından kaynaklanıyor. Hele uykusuzluk uzun sürer ve alışkanlık haline gelirse tüm yaşam kalitemizi olumsuz etkileyebilir" diye konuşuyor.