Türkiye’de uyuz hastalığının oldukça sık görüldüğünü dile getiren Anadolu Sağlık Merkezi Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Kübra Esen Salman, “Kadın, erkek ayrımı yapmadan, tüm yaş gruplarında karşımıza çıkan uyuz hastalığı özellikle yurt ve bakım evleri gibi toplu yaşanan yerlerde ve toplu taşıma araçları kullanan kişilerde daha sık görülebiliyor. İnsandan insana yakın temasla bulaşan uyuz hastalığı aile içinde birkaç kişiye birden yayılabilir. Ayrıca cinsel ilişki ile de bulaşabilir. El sıkışması gibi kısa süreli temaslarda kolayca bulaşmasa da uzun süreli temaslardan kaçınılmalı” şeklinde konuştu.
Parazitin kişiye geçtikten sonra 3-6 hafta arasında şikayet oluşturmaya başladığını dile getiren Dr. Kübra Esen Salman, “Özellikle geceleri artan, sıcak banyo ve duş ile şiddetlenen kaşıntı en önemli klinik bulgusudur. El parmak araları, el bileğinin iç yüzü, koltuk altları, kulak arkaları, bel bölgesi, ayak bilekleri, ayaklar, kalçalar, kadınlarda meme uçları ve erkeklerde genital bölge kaşıntının görülebileceği vücut bölgeleridir. Bunun dışında deride küçük kabarıklıklar ve sertlikler, su toplamaları ve kepekli, kabuklu durumlar da oluşabilir. Uzun süre döküntü olmadan da sadece kaşıntı ile de uyuz hastalığı meydana gelebilir” dedi.
Tedavi süresince kıyafetlerin ve çarşafların 60 derecede yıkanıp ütülenmesinin önemli olduğunu belirten Dr. Kübra Esen Salman, “Başarılı bir tedaviden sonra bile hastalık bulgularının 2-6 hafta kadar devam edebileceği unutulmamalı ve aynı yaşam ortamını paylaşan kişilerin eş zamanlı tedavi edilmeleri önemli adımlardır” şeklinde konuştu.
Uyuz hastalığından korunmak için ellerin sıklıkla yıkanmasının önemli olduğunu söyleyen Dr. Salman, “Tekstil ürünleri, nevresimler yıkanmadan kullanılmamalı, uyuz hastalığındaki kişilerle temastan kaçınılmalı, uyuz hastası kişilerin eşyaları başkaları tarafından kullanılmamalı, tüm eşyaları kaynar suyla yıkanmalı ve yakın çevrede uyuz varsa temasta olan kimselerin şikâyeti olmasa bile tedavi olması gerekli” dedi.