Uzak ve yakın görme problemi 15 dakikada çözülüyor

Miyopi, hipermetropi, astigmatizma ve presbiyopi gibi görme sorunları yaş farketmeksizin bir çok insanın ortak problemi.

Gelişen teknolojilerle 15 dakikada uzak-yakın görme problemi ve kontakt lenslerden aynı anda kurtulunabileceğini belirten Acıbadem Üniversitesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Banu Coşar, “Görme kusurlarını bıçak kullanmadan, lazerle tek bir operasyonda yok edebilmek mümkün. Lazer uzun yılların tecrübeleri ve ileri teknolojilerin sağladığı olanaklarla şu anda kuşkusuz en güvenilir yöntem” dedi.

Femto-Lasık yani lazerle göz tedavilerinde uzak ve yakın görme kusurlarının yanı sıra astigmatizma ve presbiyopi sorunlarına da son verildiğini ifade eden Prof. Dr. Banu Coşar, 18 yaşından itibaren bu tedavinin uygulanabildiğini kaydetti. Prof. Coşar, “Son bir yıl içinde göz numaraları sabit kalanlar, miyoplarda 10, hipermetrop ve astigmatlarda 6 numaraya dek göz bozukluğu olanlar bu yöntemle tedavi olabiliyor. Ayrıca kornea haritasını (topografi) normal ve kornea kalınlığı yeterli olanlarda da sorunsuz bir şekilde vu tedaviyi uygulayabiliyoruz” diye konuştu.

Reklam
Reklam

LAZER AMELİYATI HERKESE UYGULANABİLİR Mİ?

Göz problemlerinde lazer ameliyatı uygulanabilmesi için bazı ön tetkiklerin yapılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Banu Coşar, gebe ve emziren kadınlar, şeker hastalığı kontrol altında olmayanlar, romatizma (kollajen doku) hastalıkları olanlar, AIDS hastaları, keratokonus hastaları (korneanın normalden ince ve sivri olması), ciddi göz kuruluğu yaşayanlar ve katarakt hastalarına bu yöntemi uygulamadıklarını kaydetti.

OPERASYON ÖNCESİ MUTLAKA TETKİK YAPILMALI

Operasyon öncesi gözün ileri tetkik cihazları ile dikkatli değerlendirilmesi ve gözün lazere uygun olup olmadığının doğru şekilde belirlenmesinin çok önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Banu Coşar, “İlk olarak bilgisayarlı göz numarası ölçümü yapılıyor. Gözlüklü ve gözlüksüz görme seviyesi ölçülüyor, göz numaraları teyit ediliyor. Gözün mikroskopla muayenesini (biyomikroskopi) takiben kornea topografisi (kornea haritası incelemesi) ve kornea kalınlığı ölçümü (pakimetri) alınıyor. Bu işlemlerin sonrasında gözde ‘aberrasyon’ denen ve görme kalitesini bozan kusurların miktarının tespit edilmesi için dalga cephesi (wavefront) analizi uygulanıyor. Göz içi basıncının ölçülmesi, göz bebeği genişliğinin ölçülmesi ve göz bebeğini genişleterek gözün retina (sinir) tabakasının incelenmesi ile tetkikler sonlandırılıyor” diyerek yapılması gereken tetkikleri açıkladı.

Reklam
Reklam

BAŞARI ORANI YÜZDE YÜZE YAKIN

Operasyon başarısının yüzde yüze yakın olduğunu kaydeden Prof. Dr. Banu Coşar, “Her 100 kişiden 90-95’i gözlüksüz tam görebilirken, 5-10’unun ince bir gözlük takması gerekebilir. Bu oran, göz bozukluğunun tipine, numaralara ve gözün yapısına göre değişir” dedi. Operasyondan yarım saat sonra yapılan muayene ile hastaların taburcu edildiğini kaydeden Prof. Dr. Banu Coşar, “Hastalara yalnızca koruyucu gözlük veriyoruz. Kişisel göz bakımı ve verilen ilaçların düzenli kullanımıyla tam başarıya ulaşıyoruz. Lazer sonrası numaralar 3 ay içinde sabitleniyor ve bundan sonra da değişmiyor” dedi.