Uzaktan kumandaların tarihi

Televizyon karşısındayken elimiz ayağımız olan uzaktan kumandaların tarihi için sizi 60 yıllık bir serüvene çıkarıyoruz.

Bugün evlerimizde ayaklarımızı uzatıp televizyonda film veya dizi seyredebiliyor, oyun oynayabiliyorsak tüm bu rahatlığı aslında uzaktan kumandalara borçluyuz. Uzaktan kumandaların olmadığı bir ortamı artık düşünemez hale geldik. Ancak çok uzun sadece sadece 60 yıl öncesine kadar uzaktan kumandalar yalnızca hayalleri süslüyordu. Uzaktan kumandaların tarihi çok eskilere dayanmasa da yaklaşık 60 yıllık süre içinde bu cihazlar önemli değişiklikler geçirdi.

Televizyon uzaktan kumandalarına geçmeden önce tüm bu teknolojinin ardındaki fikir olan "cihazları uzaktan çalıştırma" fikrinin ilk çıktığı dönemlere bir göz atmak gerek. Bir cihazı hiçbir kablo olmadan uzaktan çalıştırmanın ilk örneği 1894 yılında gerçekleşti. İngiliz fizikçi Oliver Lodge, elektromanyetik dalgalar kullanarak, elektrik akımı ölçen bir galvanometreyi çalıştırıp uzaktan kumanda teknolojisinin ilk adımını attı.
Radyonun mucitleri Gugliemo Marconi ve William Preece bu teknolojiyi geliştirdiler ve 1896 yılında Londra'da hiçbir kabloya bağlı olmayan bir zili çalarak bir gösteri yaptılar. 1898 yılına gelindiğinde ise Nicola Tesla ABD patent dairesine başvurarak "Hareketli Araçların Kontrol Mekanizması için Aygıt Yöntemi" başlıklı patenti aldı. Tesla, ABD'de düzenlenen bir elektrik fuarında bir tekneyi uzaktan kontrol ederek bu teknolojiyi tanıttı.
1903'e gelindiğinde ise sahneye Leonardo Torres Quevedo adlı İspanyol mühendis çıktı. Quevedo, 1903 yılında Telekino adını verdiği cihazı Paris Bilim Akademisi'nde tanıttı. Bu cihaz elektromanyetik dalgalarla iletilen komutları yerine getirebilen basit bir robottu. Telekino ayrıca modern kablosuz uzaktan kontrol prensiplerini ortaya çıkaran cihaz oldu.
Çoğu teknoloji gibi uzaktan kumanda teknolojisinin de ilk yaygın kullanım alanı askeri alanlar oldu. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sırasında uzaktan kumanda teknolojisi yoğun bir şekilde kullanıldı. Bunun en uç örneği ise Almanların geliştirdiği ve havadayken yönlendirilebilen Wasserfall roketiydi.
Televizyonların uzaktan kumandaya kavuşması ise 1950 yılında gerçekleşti.
Lazy Bones
Uzaktan kumandaların tarihi Zenith ile başladı. Televizyonlar için seri üretilen ilk uzaktan kumanda Zenith Radio Corporation'ın geliştirdiği Lazy Bones oldu. 1950 yılında piyasaya çıkan Lazy Bones, televizyonu kapatıp açmaya ve kanal değiştirmeye yarıyordu. Lazy Bones'un en büyük dezavantajı ise televizyona kabloyla bağlanmasıydı. 6 metre uzunluğundaki kablo televizyonu uzaktan kontrol etmeye yarıyordu ama ev sakinlerinin sürekli ayaklarına takılmasıyla birçok şikayet aldı. Kablosuz uzaktan kumandanın geliştirilmesi şarttı.
Flash-Matic
Uzaktan kumandaların tarihi içinde en ikonik tasarımlardan birine sahip olan cihaz Flash-Matic olabilir. Kullanıcılardan gelen şikayetlere kulak veren Zenith, 1955 yılında ilk kablosuz televizyon uzaktan kumandası olan Flash-Matic'i piyasaya çıkardı. Zenith mühendislerinden Eugene Polley tarafından geliştirilen Flash-Matic çok basit bir prensiple çalışıyordu. Cihazın kendisi aslında doğrusal ışık veren bir fenerden başka bir şey değildi. Bu doğrusal ışığı televizyonun dört köşesine yerleştirilen ışık hücrelerine tuttuğunuzda, tuttuğunuz noktaya atanmış işlev gerçekleşiyordu. Televziyonu ve sesi açıp kapatmak ve kanal değiştirmekten oluşan bu dört işlev o günler için yeterliydi. Flash-Matic de mükemmel değildi elbette. Mühendisler odaların kendi ışığını pek hesaba katmamıştı. Örneğin çok güneşli günlerde televizyonun kendi kendine kanal değiştirmesi hiç de seyrek bir olay değildi.
Space Command
Flash-Matic'in sıkıntılarına kısa sürede çözüm bulan Zenith, 1956 yılında Space Command adlı yeni TV kumandasını çıkardı. Zenith mühendislerinden Dr. Robert Adler, uzaktan kumandalarda uzun bir süre kullanılacak olan ultrasonik teknolojisinin ilk örneğini Space Command ile ortaya çıkardı. Bu kumanda, her birine basıldığında farklı frekansta ses yayan dört adet tuşa sahipti. Televizyondaki alıcı farklı frekanslardaki bu ultrasonik sesleri algılayıp ona göre işlevleri uyguluyordu.
Space Command'in kullandığı ultrasonik teknolojisi uzaktan kumandaların tarihi içinde yaklaşık 25 yıl boyunca tüm TV uzaktan kumandalarında kullanılan standart teknoloji haline geldi. Ta ki kızılötesi teknolojisi ortaya çıkana kadar.
Kızılötesi Kumandalar
1970'li yılların sonuna kadar televizyon kumandalarındaki işlev sayısı dördü geçmiyordu. TV'yi kapatıp açma, kanal değiştirme, sesi kapatma ve açma yeterli geliyordu. Ancak televizyonların gelişmesi ve kullanıcı taleplerinin artması farklı işlevlere ihtiyaç duyulmasına neden oldu. Bu yıllarda ortaya çıkan Teletext hizmeti için bu fonkisyonlar yeterli değildi. Ultrasonik teknolojisini kullanan kumandalar çok sayıda işlev konusunda sınırlıydı. Bu nedenle 1980'de ilk kızılötesi kumandalar ortaya çıktı.
1980 yılında, Kanada merkezli Viewstar şirketi, kızılötesi kumandaya sahip bir kablo TV dönüştürücüsü piyasaya sürdü. Kızılötesi kullanan ilk cihaz buydu. Kızılötesi sayesinde her biri farklı işleve sahip çok sayıda tuşu olan kumandalar üretilebildi. Bu cihazlar TV ile iletişim için insan gözünün göremediği düşük frekansta ışık ışınları kullanıyordu.
CORE
1980'lerin sonlarına doğru insanların evlerindeki uzaktan kumandalı cihaz sayısı artmaya başlamıştı. Televizyonlar, medya oynatıcılar, farklı alıcılar derken kumanda kalabalığı oluşmaya başladı. Apple'ın kurucularından Steve Wozniak o yıllarda CL 9 adlı bir şirket de kurmuştu. Bu şirketin amacı birden fazla elektronik cihazı kontrol edebilen bir evrensel uzaktan kumanda geliştirmekti. 1987 yılında bu amacı gerçekleştirerek CORE (Controller Of Remote Equipment) adlı ürünü piyasaya sürdü.
Bu kumanda farklı elektronik cihazların sinyallerini öğrenebiliyor ve kontrol edebiliyordu. Ayrıca istenildiğinde bilgisayara bağlanıp yazılımı güncellenebiliyor, yeni özellikler edinebiliyordu. Zamanının ötesinde gibi gözüken CORE ekonomik olarak ise tam bir başarısızlık oldu. Cihazı kullanmayı başaranlar çok olumlu eleştiriler yapsa da ortalama kullanıcı CORE'u çok karmaşık buldu. Buna rağmen CORE daha sonra çıkacak evrensel kumandaların atası olarak kabul edilebilir.
90'lardan Günümüze
90'lı yıllardan bugüne kadar uzaktan kumandalar çok hızlı bir evrim sürecine girdi. Televizyonların, uydu alıcıların ve benzer cihazların sahip olduğu özellikler arttıkça bu özellikleri kontrol etmek için uzaktan kumandaların da işlevleri arttı. Uzaktan kumandaların üzerindeki tuş sayısı her geçen gün arttı. Canlı yayınları kaydetmekten PC'nizdeki dosyaları almaya kadar birçok işlev için kullanabildiğimiz uzaktan kumandaların üzerinde tam Q klavyeye sahip olan örnekleri bile ortaya çıktı.
Ayrıca akıllı telefonların da yaygınlaşmasıyla çeşitli uygulamalarla televizyonları telefonla kontrol etmek de mümkün hale geldi. Akıllı telefonlar birçok cihazın yerini almaya çalıştığı gibi uzaktan kumandaların da yerini almaya çalıştı fakat bunda başarılı olmuş gözükmüyorlar.
Tek Kumanda
Televizyonların işlevlerinin ve evlerdeki cihazların sayısının artması ortaya yeni bir sorun çıkardı. Kumandalar her geçen gün daha da büyüyor, üzerlerindeki tuşlar çoğalıyor öte yandan da evdeki kumanda sayısı da artıyordu. Bu yüzden özellikle televizyon üreticileri daha sade ve akıllı tasarımlar üzerine yoğunlaştı. Uzaktan kumanda teknolojisinin günümüzde ulaştığı en uç nokta olarak Samsung'un Tek Kumanda olarak adlandırdığı akıllı uzaktan kumanda gösterilebilir.
Tek Kumanda, sade tasarımıyla tuş kalabalığını ortadan kaldırıyor ve bunun yanında aynı anda birden fazla farklı cihazı kontrol ederek evdeki kumanda kaosunu da sonlandırıyor. Tek Kumanda, yeni Quantum dot TV'lere bağlanan cihazları otomatik olarak algılayarak kullanıcının ayar yapmasına gerek kalmadan kontrol imkanı sunuyor.

Reklam
Reklam

Bu açıdan Tek Kumanda, günümüzde kullanıcıların kumandalarla yaşadığı iki önemli probleme de çözüm bulmuş oluyor.

****