Besin alerjilerini doğuran alerjik gıda türleri her ne kadar bulunulan coğrafya ekseninde değişse de ülkemizde besin alerjisini doğuran besinlerin başında gelen inek sütü alerjisini yumurta, ağaçta yetişen yemişler, yer fıstığı, soya, buğday, deniz ve kabuklu deniz ürünleri takip etmektedir. En sık alerjiye neden olan besin ise başta çocuklar olmak üzere her yaştan insanın severek tükettiği inek sütü!
Birey yaşamının erken dönemlerinden itibaren reaksiyonlarını görünür kılan, alerjiye dayalı bir hastalık türüdür. Besin alerjileri; deri yüzeyinde ürtiker ve egzama şeklinde görülen, gastrointestinal sistem içerisinde kakada kan, kusma, ishal ya da gaz sancısı bulgularıyla gözlemlenebilmesinin yanında, alerjik rinit ve astım hastalıklarıyla vücuttaki birçok organ üzerinde kendisine etki alanı bulabilmektedir. En önemli tablo ise anaflaksi adı verilen durumdur ve yaşanması halinde acil müdahale elzemdir.
Unutulmamalıdır ki besin alerjisi oranının yaş alımıyla beraber azalması göz önüne alındığında; yumurta ve inek sütü gibi sıklıkla gözlenebilen besin alerjilerinin neredeyse %90 oranında düzeldiği de kayıtlara geçen bulgular arasındadır.
Uzmanlar çocuklar üzerindeki hayati riski ortadan kaldırmak için kuruyemiş, yer fıstığı gibi besin alerjisi yapma oranı yüksek yiyeceklerin okullarda ve toplu taşıma araçlarında yasaklanması gerektiğini vurguluyor.
Özellikle kuruyemiş ve yer fıstığı alerjik şok reaksiyonlarının en önemli nedenleri olması ve 30 dakika gibi süre içinde ölümcül olabilmesi nedeniyle bu riskli gıdaların okullarda satılması ve toplu taşımalarda servis edilmesinin yasaklanması hayat kurtarıcı olabilir.
Tanıların muhakkak gıdayla bir ilişkisi bulunmalıdır. Buna ek olarak, besin yanında gerçekleştirilecek deri testleri ve kanda besine özgül IgE seviyesinin kantitatif seviyesi yardımcı olacaktır. Asıl teşhis, yükleme testi olarak tanımlanan gıdanın diyetten çıkarılması sayesinde bulguların düzelmesi ve devamında çıkarılan besinin diyete tekrardan dahil edilmesiyle bulguların tekrar gün yüzüne çıkması sayesinde konulduğu, çocuklar üzerinde çok elzem olmayan besin eliminasyonunun gelişimi ve yaşam kalitesi üzerinde negatif etkiler yaratabilme potansiyelini göz önünde bulundurularak tanının, bir uzman tarafından konulması çok önemlidir.