Van'da meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki deprem, Türkiye gündemine tekrar 'deprem' gerçeğini yerleştirirken, gözleri birinci derece deprem bölgesinde yer alan ve Anadolu tarihinin en yıkıcı depremlerinin yaşandığı Hatay'a çevirdi.
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Semir Över, Hatay'ın depremselliğinin, tarihsel ve tarih öncesi deprem kayıtlarında var olduğunu, Türkiye'nin potansiyel deprem haritasında da, Hatay'ın birinci derece deprem bölgesinde yer aldığını belirtti.
Hatay'da meydana gelen eski depremleri de anlatan Över, Hatay'da deprem riskinin son derece üst seviyede olduğunu ve olası bir depremin 7 civarında olacağını tahmin ettiklerini vurgulayarak, Van depreminin Kuzey ve Doğu Anadolu fayları üzerindeki hareketliliği artırabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Över, Van'da 23 Ekim 2011 tarihinde 7,2 büyüklüğünde meydana gelen depremin USGS verilerine göre Kuzey-Güney yönlü sıkışmanın etkisiyle yaklaşık Doğu-Batı uzanımlı ters fayın harekete geçmesiyle meydana geldiğini vurguladı. Hatay'da olası bir depremin boyutunu da açıklayan Över, tarihsel verilere göre Hatay'da 7 ve üzerinde bir depremin beklendiğini kaydetti.
Hatay İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cihat Mazmanoğlu ise, Hatay'daki tehlikenin farklı boyutlarının olduğunu açıkladı. Hatay'da 1990 öncesi yapılan binalarda deniz kumu kullanıldığını anımsatan Mazmanoğlu, deniz kumunun su ile birleşmesinin binalarda demirleri çürüttüğünü kaydetti.
"Antakya'da sıkıntı büyük" diyen Mazmanoğlu, "90'lı yıllara kadar Hatay'da yapılan binaların neredeyse tamamında deniz kumu kullanıldı. Olası bir depremde Antakya'nın yüzde ellisi çökme tehlikesinde. Antakya'da bina envanterinin çıkarılması ve gerekli tedbirlerin alınması gereklidir. Binaların deprem ve dayanıklılık testinin de bir an önce yapılması gerekiyor. Bu çalışmalara, önce okullar ve hastaneler olmak üzere kamu binalarından başlanılmalı" dedi.