Uzmanlar uyarıyor: Mısır şurubu pek çok hastalığa davetiye çıkartıyor

Çok sayıda paketli üründe yer alan mısır şurubunun birçok hastalığa neden olabileceğine dikkat çeken Kaliteli Yaşam Uzmanı Haluk Saçaklı, "Mısır nişastasındaki fruktoz bağımlılık yapar ve tokluk hissiyatı uyandırmaz. Hızlı bir şekilde yağa dönüşür ve karaciğerden damar hastalıklarına kadar birçok hastalığa neden olur” dedi.

Çikolata, bisküvi veya kola, meyve suyu gibi birçok paketli üründe mısırdan elde edilen mısır şurubu yer alıyor. Uzmanlar, mısır şurubunun şeker pancarından elde edilen doğal şekere oranla çok daha zararlı olduğunu belirtiyor. Mısır şurubunun tokluk hissiyatını engellediğine dikkat çeken Kaliteli Yaşam Uzmanı Haluk Saçaklı, “Mısır nişastasındaki fruktoz bağımlılık yapar ve tokluk hissiyatı uyandırmaz. Beyin üzerinde yarattığı olumsuz etkilerle de daha fazla yeme hissi oluşturur” dedi.

GLİKOZA GÖRE ÇOK DAHA KUVVETLİ BİR TATLANDIRICI

Mısır şurubu, gıda sektöründe şeker pancarından elde edilen doğal şekere göre daha çok tercih ediliyor. Çünkü mısır şurubunun, doğal şekere göre maliyetinin daha az olduğu belirtiliyor. Tatlandırıcı gücü yüksek olduğu için az miktarda tatlandırıcı çok daha fazla ürünü tatlandırabiliyor ve ürünün raf ömrünü uzatıyor.

Reklam
Reklam

Mısır şurubunda yer alan fruktozun, birçok hastalığa davetiye çıkardığını belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Haluk Saçaklı, “Patates ve ekmek gibi nişasta ve glikozdan oluşan kaloriye göre, glikoz ve fruktozdan oluşan kalori daha tehlikelidir. Mısır şurubunda, nişasta parçalanarak glikoza, ardından glikoz fruktoza dönüştürülüyor. Mısır şurubu, yüzde 80 oranında fruktoz, yüzde 20 oranında glikozdan oluşuyor. Ama örneğin daha doğal olan ve şeker pancarından elde edilen şekerde, fruktoz ve glikoz oranı yüzde 50-50 olarak bulunuyor. Fruktoz, glikoza göre daha kuvvetli bir tatlandırıcıdır” diye konuştu.

HASTALIKLARIN NEDENİ: FRUKTOZ

Mısır şurubunun insülin direnci, obezite, damar hastalıkları ve diyabete neden olduğunu da belirten Dr. Öğr. Üyesi Saçaklı, “İnsülin direnci tümörlerin büyümesine de yol açar. Çünkü kanserli hücreler şekeri yakıt olarak kullanır. Karaciğere ulaşan fruktozun da metabolize edilmesi için insüline gerek duyulmaz. Üstelik hızlıca trigliseride dönüşür ve depo yağ haline gelir. Tüm tatlandırıcılar arasında en hızlı yağa dönüşen fruktozdur” dedi.

Reklam
Reklam

EN İYİSİ DOĞAL ŞEKER
Rafine şekerin vücutta yarattığı hasarın, mısır şurubuna göre biraz daha az olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Saçaklı, “Doğal şeker dediğimiz sebze ve meyveden alacağımız şekerler ile yetinmesini bilmemiz gerekiyor. Tatlıya dur diyemediğimizde şeker pancarından elde edilen şeker ile yapılanları tercih etmeliyiz. Bisküvi paketlerinin üzerini iyi okumalıyız ve sonu ‘OZ’ ile biten hiçbir çeşidini tüketmemeliyiz” uyarısında bulundu.