Diyet Uzmanı Nazlı Çelik, orucun sahura kalkarak sağlıklı beslenme yoluyla tutulması gerektiğini söyledi. Çelik, “Ramazan ayında beslenme alışkanlığımız tamamen değişmektedir. Oruç tutarken yaklaşık 17 saat süren açlık metabolizmayı olumsuz etkiler. Fakat hem oruç tutup hem de zayıflamak mümkündür. Öncelikle şuna açıklık getirelim. Oruç tutmayı asla diyet yapmak olarak algılamamak gerekiyor. Sonuçta oruç tutarak bedenimizi, nefsimizi terbiye ediyoruz ve bunu Allah’ın rızası için yapıyoruz. Önemli olan oruç tutarken sağlıklı sahur yapmak ve uzun süren açlıktan sonra iftar menüsüne çok yüklenmemektir. Sahura kalkmadan tutulan oruçlarda kas kitlesinde kayıp meydana gelebilir, bu durum size halsizlik vb. hastalıklar meydana getirebilir. Vücudumuz için gerekli, besin ve öğelerini boyumuza, kilomuza, yaşımıza, fiziksel aktivitemize göre yeterli ve dengeli miktarda almalıyız. Bu sistem oruç tutarken de devam etmeli” dedi.
“İFTARDAN SONRA YÜRÜYÜN”
“Sahur yemeğinde süt, yoğurt, peynir gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilmelidir” diyen Çelik “Ancak gün içerisinde aşırı acıkma problemi olanların midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur pilavı gibi yemekleri tüketmesi; aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemekler ile unlu gıdalardan uzak durulması uygundur. İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur. Yine enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler) tercih edilmelidir. Vücudumuzun su elektrolit dengesini sağlayabilmek için, İftardan sahura kadar 8-10 bardak su içmeliyiz. İftardan bir saat sonra hafif tempoda yürüyüş besinlerin sindirimi için iyi olacaktır” şeklinde konuştu.