Türkiye’de ve dünyada artık kişilerin medyanın verdiği bilgi kirliliğinden nasıl korunacağının tartışıldığını belirten uzmanlar, “Artık televizyonu sabah kalktığımız gibi açıp, gece yatarken kapatılacak bir alet olmadığının farkına varmalıyız. Televizyonları çocuklarımıza bakıcı tayin etmemeliyiz” dedi.
Bursa Kent Konseyi Koza Çalışma Gurubu tarafından düzenlenen ‘Ebeveyn-Çocuk-Medya İlişkisi’ konulu eğitim programında, kitle iletişim araçlarının ve internetin nasıl bilinçli kullanılabileceği ve medya ile aile ilişkileri ele alındı. Eğitim öncesinde bir konuşma yapan Bursa Kent Konseyi Başkanı Semih Pala, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin destek ve katkılarıyla Türkiye’ye örnek çalışmalar yaptıklarını söyledi. Bursa Kent Konseyi’nin Türkiye’nin en güçlü, en aktif kent konseyi olduğunu vurgulayan Pala, “Gücümüzü güçlü gönüllü kadromuzdan ve belediyeyle olan uyumumuzdan alıyoruz. Halkımızın her kesimiyle çalışmalar yapıyoruz. Koza Çalışma Grubu’na ve temsilcisi Prof. Dr. Şule Altun’a halkımızın faydasına yönelik çalışmalar yaptıkları için teşekkür ediyorum” dedi. Bursa Kent Konseyi Koza Çalışma Grubu Temsilcisi Prof. Dr. Şule Altun ise, yürüttükleri projeyle aile bütünlüğünün sağlanmasına katkıda bulunmak istediklerini belirtti. Projenin çeşitli aşamaları olduğunu anlatan Altun, “Bunun ilki medya, aile ve çocuk ilişkisi üzerinedir. Medyanın aile üzerine ciddi bir etkisi var. Seminerde interneti ve televizyonları kapatın demiyoruz. Görsel ve yazılı basını nasıl yararlı kullanabileceğimizi ele alıyoruz. Bundan sonra aile-çocuk ilişkisi, evlilik öncesi eğitim gibi çalışma konularımız olacak. Eğitici eğitimlerimize katılanlar, daha sonra kendi çevresinde burada öğrendiklerini aktarıyor. Böylece daha geniş kitlelere ulaşabiliyoruz” diye konuştu.
“TV ÇOCUK BAKICISI DEĞİL”
Konuşmaların ardından “Kitle İletişim Araçlarında Doğru Bilgiye Nasıl Ulaşılır?” konulu oturuma geçildi. Kitle İletişim Uzmanı Kübra Kuruali, iletişimde kaynağın hedefe medyayla ulaştığını ifade etti. Artık tek kanal ve radyo üzerinden yayın yapılmadığını, 24’ü ulusal olmak üzere 254 tane televizyon, 36’sı ulusal olmak üzere bin 92 tane radyo bulunduğunu hatırlatan Kuruali, “Şifreli yayın yapan televizyonlar bu sayıya dahil değil. Cep telefonlarını ve interneti de katarsak sayısız yayın işgali altındayız. Türkiye’de ve dünyada artık kişilerin medyanın verdiği bilgi kirliliğinden nasıl korunacağı tartışılıyor. Yasalar çıkartılıyor. RTÜK’ün bu konuda son yıllarda iyi çalışmaları var. Artık televizyonun sabah kalktığımız gibi açıp gece yatarken kapatılacak bir alet olmadığının farkına varmalıyız. Televizyonları çocuklarımıza bakıcı tayin etmemeliyiz” dedi.
Uzman Kübra Özmansur ise, iletişim kelimesinin geniş tanımını yaparken, iletişim süreci ve unsurları, iletişim türlerini anlattı. Eğitimde ayrıca Dr. Mustafa Yavaş ‘İnternet Kullanımı’, Tayfun Filiz ‘Bursa Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçlarıyla Mücadele Şubesi’, Danışman Psikolog Mücahit Gültekin ‘Aile-Medya İlişkisi’ konulu sunumlar yaptı. Konuşmacılara eğitimin sonunda teşekkür belgesi verildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz