Yeni medya uzmanı Öğretim Görevlisi İsmail Hakkı Polat, “Temsilciğin açılması hukuksal problemleri anında çözmek açısından devletlere kolaylık sağlayacaktır” dedi. Youtuber Merve Özkaynak ise “Youtube’un aldığı karar bizi mutlu etti. Türkiye’de temsilciği olması çok daha iyi çünkü direkt muhatap bulabiliriz” diye konuştu. Hukukçu Doç. Dr. Hasan Sınar da “Ortak bir noktada buluşarak diğer sosyal medya platformlarıyla da uzlaşma sağlanacağını düşünüyorum” yorumunda bulundu.
ABD merkezli Google şirketine bağlı video paylaşım sitesi YouTube geçtiğimiz hafta, Türkiye’ye temsilci atama sürecini başlatma kararı aldıklarını duyurdu. Türkiye’de kısa süre önce düzenlenen 5651 sayılı kanun kapsamında varılan bu karara ilişkin YouTube’dan yapılan yazılı açıklamada, “Değerlerimizden ödün vermeden ileriye doğru bir yol bulabildik ve yasaya uygun yerel temsilci tüzel kişilik atama sürecini başlatacağız” ifadelerine yer verdi.
Sosyal medya yasası gereği sosyal medya şirketlerinin Türkiye’ye temsilci atamaları gerekiyor. Türkiye’nin resmi bir temsilci bulundurma şartını tanınan sürede yerine getirmeyen Facebook, Twitter, YouTube, TikTok ve Instagram’a önce 10’ar milyon daha sonra da 30’ar milyon lira ceza kesilmişti. Şirketler ocak ayına kadar temsilci belirlemezlerse reklam yasağına ve kademeli olarak erişim hızı sınırlamasına maruz kalacak.
Youtube’un aldığı temsilci atama kararını hukuki, ekonomik ve yeni medya açısından değerlendiren uzmanlar, süreçten memnun olduklarını dile getirdi.
Altınbaş Üniversitesi’nden Hukukçu Doç. Dr. Hasan Sınar, “İlerleyen dönemde ortak bir noktada buluşarak diğer sosyal medya platformlarıyla da uzlaşma sağlanacağını düşünüyorum. Kanuna uyum sağlayarak temsilcilik açacaklardır. Sosyal medya kanunu Almanya’dan esinlendi. Almanya’da temsilcilik açmamaları halinde sadece 500 bin Euro para cezası var. Türkiye’de ise temsilcilik açma yükümlülüğü yeni getirilen düzenlemenin temelini oluşturuyor. Kullanıcıların bütün bilgilerini Türkiye’de bulundurma ve yasal merciler tarafından bu bilgiler talep edildiği zaman onlarla paylaşma yükümlülüğü getiriliyor. Sosyal medya mecraları da buna itiraz ediyor, anonimlik üzerinden ilerlediklerini ve hesap sahiplerinin bu hakkının elinden alınacağı endişesi taşıyor. Hem hükümetin hem de sosyal medya şirketlerinin uzlaşmaya varması, kısıtlamalara gerek kalmadan temsilcilik sorunun çözmeleri gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Youtube’un Türkiye’de temsilcilik açma kararının sevindirici olduğunu belirten Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin de “Çünkü bugüne kadar vergi yükü genellikle Türkiye’deki firmalardaydı. Sosyal medya platformları, bu konuyla pek muhatap olmak istemeyip, sadece gelir almaya çalıştığını biliyoruz. Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır, Youtube’un bir muhatabının Türkiye’de bulunması demek piyasanın da büyümesi anlamına gelir” diye konuştu.
Kadir Has Üniversitesi’nden Hukukçu Doç. Dr. Nilay Arat ise 1 milyonun üzerinde kullanıcıların eriştiği sosyal ağlara Türkiye’de temsilci bulundurma zorunluluğu getirildiğini hatırlatarak, “Sosyal medya şirketlerinin Türkiye’de temsilci bulundurmaları aslında mevcut yasal düzenlemeye tabi olduklarını olası yatırımlarla karşı karşıya kalmayı da kabul ettiklerini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Yeni medya uzmanı Öğr. Üyesi İsmail Hakkı Polat da dijital dünyanın sınır, zaman ve mekan tanımadığını söyleyerek, “Özellikle teknoloji devi dediğimiz dijital şirketler, sınır ötesi yaptığı işlerle dünyanın dört bir yanından kullanıcıları kendi uygulamalarına çekiyor. Bu platformlara çekmeleri vergiden, düzenlemeden, hukuktan, ekonomik ve iş modeline kadar her şeyde insanlığı etkiliyor” dedi.
Öğr. Üyesi Polat, “Youtube’un Türkiye’de temsilcilik açması içinde yaşadığımız dünyanın ve hukukun dinamiği açısından olumludur. Youtube üzerinden reklam geliri kazanan, oradan mal alıp, satan kişilerin yaptığı işlerden devletler vergi alamıyordu. Bu açıdan karara olumlu olarak bakabiliriz. Temsilciğin açılması hukuksal problemleri anında çözmek açısından devletlere kolaylık sağlayacaktır. Ancak bireylerin ve şirketlerin hukukunu gözeten düzenlemeye gidilmesi lazım. Youtube gibi 200 tane şirket açılırsa hepsinin Türkiye’ye gelip temsilcilik açmasını beklemektense dünyada ülkelerarası hukuksal düzenlenmelerle, onlara buraya gelmeden de o vergiyi alabilmemiz, hukuka tabi olmalarını sağlamamız gerekiyor. Dijital dünyanın çözümlerini ilk aşamada geçici çözüm bulabiliriz ama uzun vadeli çözümü ülkeler arasında yapılacak vergi, hukuk ve kişisel bilgi değişimine yönelik iş birliğinden geçiyor” diye konuştu.
Hayatının bu platform olduğunu söyleyen Youtuber Merve Özkaynak ise “Youtube’un aldığı karardan çok memnunuz, Türkiye’de temsilciği olması çok daha iyi çünkü direkt muhatap bulabiliriz. Karar hem içerik üreticileri hem de izleyiciler için en hayırlısı olsun. Uygunsuz bir içeriği kaldırtmak için artık daha kısa sürede aksiyon alınabilecek” ifadelerini kullandı.
Özkaynak, “Youtube, benim hayatım, işim, uğraşım. Aynı şekilde içerik üretmeye devam edeceğim. Ben bir anneyim çocuğuma çok kontrollü şekilde içerikleri izletmeye çalışıyorum. Bazen uygunsuz içerikleri insanın gözünden kaçıyor çünkü Youtube bir derya deniz. Bu içeriklerin hemen kaldırılması noktasında daha iyi olacak, haber sevindirici. Hepimiz çok mutluyuz. 6 yıldır bu işi yapıyorum yeni içerik üretenlere tavsiyem kısa sürede popüler olmak için kendi karakterlerinden ödün vermesinler. Her zaman olduğunuz gibi olun, içerikleri düşünerek üretin” dedi.
Youtuber Ali Rıza Tunçer de “Youtube’un böyle bir karar almasını bekliyorduk. Google’ın İstanbul’da bulunan ekibi tarafında denetimler yapılıyordu. Yeni düzenlemeyle süreçleri artık Türkiye’den takip edecekler. Sosyal medya kullanım alışkanlıklarımın, ürettiğim içeriklerin, gelir modelimin büyük bir kısmını Youtube oluşturuyor. Aldığımız her tıkın, reklamın veya yaptığımız herhangi bir çalışmanın vergisini ödüyoruz. Yaptırımları yüksek o yüzden vergi vermeden bir iş yapmıyoruz. Temsilciliğin açılmasıyla kontrollü bir içerik üretiminin olacağını düşünüyorum” dedi.
(DHA)