Uzmanlardan Çalışma Hayatında Denetim Sorunu Uyarısı

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku avukatı Esra Taşgın, çalışma hayatında denetim sorunuyla ilgili açıklamalarda bulundu.Denetim elemanı olan müfettişlerin idari teftiş ve asgari işçilik incelemeleri yürüttüğünü belirten Taşgın, SGK mevzuatı açısından çalışma hayatının yüzde 90’ını denetmenlerin denetlediği anlamına geldiğini söyledi. Ağır iş yüküne rağmen, denetmenlerin özlük haklarının emsal kadroların çok gerisinde kaldığını kaydeden Taşgın, kayıt dışı istihdam oranının yüzde 51’den, yüzde 37.5 seviyesine düşürülmesinde sosyal güvenlik denetmenlerinin rolü ve katkısının göz ardı edilemeyecek kadar net olduğunu ifade etti. Taşgın, "İstihdam alanları sağlayan işverenler de benzer denetim gerekçeleri nedeniyle sık sık iş müfettişi, SGK müfettişi ve SGK denetmeni ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Halbuki çalışma hayatı bir bütün olmasına rağmen, bir işveren en az 3 farklı denetim elemanı ile karşı karşıya gelmekte, bu da defalarca aynı gerekçe ile işverenin üzerinde baskı hissetmesine neden olmaktadır. Örneğin işverenler, işçilere verdiği ücretler açısından iş müfettişi, sosyal güvenlik müfettişi ve sosyal güvenlik denetmeni tarafından denetlenmektedir. Buda istihdam yaratan işverenlerde moral bozukluğuna sebebiyet vermektedir. Ayrıca çalışma hayatının bir diğer önemli unsuru olan çalışanlar/sigortalılar da sorunlarının çözümü için hangi merciye başvuracakları konusunda belirsizlikler yaşamakta, bu belirsizlik de zamanında ve doğru hizmet almalarını geciktirmektedir. Örneğin, ülkemizin acı gerçeği olan iş kazalarının incelenmesinde, iş yerinin iş sağlığı ve güvenliği yönünden denetimini iş müfettişleri, kaza sonucu ölüm meydana gelmişse SGK müfettişleri, yaralanma ile sonuçlanmışsa SGK denetmenleri, hem ölüm hem yaralanma söz konusu ise sayılan tüm denetim elemanları konuyu incelemekteydiler. Bu durumun bürokrasi ve kırtasiyeciliğin artmasına, karmaşaya, gecikme ve hak kayıplarına yol açtığı açıktır" dedi.