ŞANLIURFA (İHA) - Ekinci, depresyonun temelinde önceden isteyerek ve severek yapılan günlük aktivitelere karşı isteksizlik duyma ve yaşamdan zevk alamama durumu olduğunu söyledi.
Psikiyatri Uzman Doktor Suat Ekinci, depresyonda olan kişinin kendini üzgün ve mutsuz hissettiğini belirterek, "Yaşamındaki tüm olaylara karşı (iş, aile, arkadaş ilişkileri gibi) olumsuz ve karamsar düşünceleri vardır. Sorunlarla baş edecek gücü olmadığını düşünür, gün boyu devam eden halsizlik ve yorgunluk olabilir. Depresyon, dünyada en sık görülen hastalıklardan biridir. Yaklaşık her 4 kişiden biri hayatının bir döneminde depresyon geçirmektedir. Kadınlarda erkeklere oranla 2 kat daha fazla
görülmektedir. Her insanda zaman zaman mutsuzluk, çaresizlik duyguları ve karamsarlık olabilir. Depresyon diyebilmemiz için aşağıdaki belirtilerden en az beşinin son 2 haftadır gün boyu devam etmesi gerekmektedir. Kendini mutsuz ve üzgün hissetme, İsteksizlik; kişi kimseyle konuşmak istemez, yalnız kalmayı genelde tercih eder, dışarı çıkmak, sosyal aktivitelere katılmaya karşı isteksizlik olur. Yorgunluk, halsizlik; nedeni anlaşılamayan yorgunluk, enerjide azalma, işleri yapacak gücü kendinde
bulamama, Uykusuzluk; gece uykuya dalamama, çok sık uyanma, sabah erken saatte uyanıp uyuyamama, yada aşırı uyku hali olabilir. İştah değişikliği, genelde iştahsızlığa bağlı kilo kaybı olabilir yada daha nadir olarak iştahta artış ve kilo artışı da olabilir. Dikkat dağınıklığı, unutkanlık; kişi dikkatini belli konuya vermekte güçlük çeker, ders çalışma, kitap okuma sırasında dikkatin çabuk dağılması ve unutkanlık olabilir. Hareketlerde, konuşmalarda yavaşlama olabilir. Değersizlik düşünceleri, depresyonda
olan kişi geçmiş ve gelecek ile ilgili hep olumsuz düşünceler taşır, olayların hep olumsuz taraflarını görür ve buna bağlı olarak suçluluk ve değersizlik düşünceleri olabilir. Ölüm düşünceleri, depresyonda olan kişi yaşamındaki tüm sorunlara karşı karamsar bakar, sorunlarının çözülemeyeceğini düşünür, sorunlarla baş edecek gücü kendinde bulamaz ve buna bağlı olarak da 'keşke ölsem de kurtulsam' düşünceleri olabilir. Daha şiddetli durumlarda intihar düşünceleri, planları ve girişimleri olabilir" dedi.
Depresyonun sebeplerini açıklayan Ekinci, "Olumsuz yaşam olayları, iş, aile sorunları, yeni yaşam koşulları, fiziksel hastalık, doğum sonrası süreçler, yakının birinin kaybı gibi nedenler depresyonun oluşmasında etkili olabilir. Bununla beraber kişinin yaşamında hiçbir sorun veya değişiklik olamadan da depresyon oluşabilir" diye konuştu.
Depresyon ve Fiziksel Hastalıklar konusuna da açıklık getiren Ekinci, "Fiziksel hastalığı olanlarda depresyon daha sık görülebilir. (Şeker hastalığı, kalp hastalığı, felç geçirenler, kanser hastaları.) Aynı zaman da depresyon fiziksel şikayetler şeklinde de kendini gösterebilir. Baş ağrısı, yaygın vücut ağrısı ve halsizlik, kabızlık, midede ağrı ve yanma en sık görülen fiziksel belirtilerdir. Birçok hasta psikiyatri dışındaki doktorlara başvurur ve bu durum tedavinin gecikmesine neden olur" dedi.
Depresyon tedavisine dikkat çeken Ekinci, "Depresyon tedaviyle düzelebilen bir hastalıktır. İlaç tedavisi ve psikoterapi tedavinin temelini oluşturur. Depresyon orta düzeyde veya şiddetli ise ilaç kullanmak gerekir. Depresyon tedavisine yönelik ilaçlara karşı toplumda yetersiz bilgiler nedeniyle maalesef halen ön yargılar devam etmektedir. Depresyon ilaçları bağımlılık yapmaz, ilk bir hafta bazen hafif-orta düzeyde yan etkiler olabilir, tedaviye devam edildiği halde bir hafta sonunda bu yan etkiler büyük oranda geçmektedir. Tedavi için mutlaka önce psikiyatriste başvurulmalıdır" diye konuştu.