Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Tevfik Özlü, sıcaklıkların sorun olmaya başlayacağı bir haftaya girildiğini kaydederek dikkatli olunmadığı takdirde yüksek sıcaklıkların bilhassa yaşlı kişilerde kalp, hipertansiyon, kronik bronşit ve astımlı hastalarda ve çocuklarda ciddi sağlık problemlerinin yaşanabileceğini söyledi.
Konuyla ilgili olarak bir açıklama yapan Prof. Dr. Özlü, güneş ve ısı çarpmalarının sıvı ve elektrolit kayıplarına bağlı olarak şoka yol açabileceğini ifade ederek, "Sıcaklığın olumsuz etkilerinden korunmak için öğleyin sıcaklığın çok yükseldiği saatlerde güneş altında ve yeterli hava akımı olmayan alanlarda kalınmaması ve aşırı efor gerektiren işlerden uzak durulması gerekir. Bol su, tuzlu ayran, maden sodası gibi içecekler tüketilmeli, alkol ve sigaradan uzak durulmalı, ağır, yağlı ve kızartma türü yemeklerden ve tıka basa yemekten kaçınmalı, hafif yemekler, sebze ve meyve türü gıdalar ve bol sıvı tüketilmeli, sentetik ve dar giyecekler yerine pamuklu, ipek veya keten mamulü vücudun havalanmasına izin veren bol ve rahat kıyafetler giyilmeli." dedi.
Sıcaklıkların yüksek olduğu dönemde ultraviyole ışınlara karşı etkili güneş gözlükleri kullanılmasının göz sağlığı açısından önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özlü, "Kalp ve yüksek tansiyon hastaları ile idrar söktürücü tedavi alan hastaların çok dikkatli olması gerekiyor. Bu tip hastalar aşırı terleme ile su ve tuz kaybederlerse her zaman almakta oldukları tedavinin ciddi yan etkiler doğurabileceğini asla hatırdan çıkarmamak gerekir. Bu kişiler her zaman almakta oldukları tedavilerine rağmen herhangi bir şikayet durumunda derhal bir hekime başvurmalıdırlar." diye konuştu.
Prof. Dr. Özlü, yüksek sıcaklardan kaçan insanların yaylaları tercih ettiğini de belirterek şunları söyledi: "Yüksek rakımlarda hava daha serin olmakla birlikte, güneş ışınları daha yakın mesafeden ulaştıkları için güneş yanıkları ve ultraviyolenin zararlı etkileri daha kolay ortaya çıkabilir. Bu nedenle ağaç ve gölgelik alan bulunmayan yüksek yaylalarda 11-17 saatleri arasında korunmasız olarak doğrudan güneş altında dolaşmaktan kaçınılmalıdır. Şapka benzeri giysilerle baş bölgesi korunmalı, gölgede kalmaya özen gösterilmelidir. Ayrıca yüksek rakımlı alanlarda oksijen basıncının düşük olmasından ötürü astım, kronik bronşit ve kalp yetmezliği bulunan hastalarda sorunlar yaşanabilir. Bu tür hastalıkları bulunan insanların hekimlerine danışarak yaylalara çıkmaları daha uygun olur."