Akciğer kanserinin en sık görülen ve ölüme en sık neden olan kanser türlerinden biri olduğunu söyleyen uzmanlar, topluma tütün ürünleri ile mücadele çağrısında bulundu.Medicana International Ankara Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Tek ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Figen Atalay, Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla akciğer kanseri hakkında bilgi verdi. Akciğer kanserine hastaların yüzde 16’sının erken evrede yakalanırken, bu kişilerin 5 yıllık sağ kalım oranının yüzde 60 oranlarına çıktığını belirten Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Tek, “Dördüncü evre akciğer kanserinde tanı konulma oranı ise yüzde 40-50’ler civarında olup, 5 yıllık yaşam oranı ise maalesef yüzde 5 civarındadır. Oluşumunda en çok suçlanan faktör sigaradır. Hastaların yüzde 90-95’inde sigara kullanımı öyküsü mevcuttur. Akciğer kanserine karşı en etkili önlem sigarayla savaşmaktır” dedi.Bu etkenlerin dışında hava kirliliği, çevresel etkenler, mesleki maruziyetler, alkol, kronik bazı akciğer rahatsızlıklarının da riski artırdığını ifade eden Prof Dr. Tek, “1970’lerde belirgin bir tedavisi olmamasına rağmen günümüzde bilim ve ilaç endüstrisine bağlı olarak tedavi seçenekleri artmıştır. Hastalığın tedavisinin planı ve etkinliğini belirleyen en önemli etken, hastalığın teşhis edildiği sıradaki evresidir. 1. ve 2. evredeki hastalıklarda şifa oranı yüksektir. Fakat bu evrede hastaların yüzde 20-30’unda saptanmaktadır. Öncelikli tedavileri ameliyat ve sonrasında kemoterapidir. 3. evre hastalar, hastalığın yaklaşık yüzde 30’unu oluşturmaktadır. Tedavi neoadjuvan, ameliyat, bazen de radyoterapi olabilir. 4. evrede ise tedavi genellikle kemoterapidir” diye konuştu.Son zamanlarda akıllı moleküller sayesinde yaşam oranlarının 3 yıla kadar çıktığını bildiren Prof. Dr. Tek, bunun çok önemli bir gelişme olduğunu ama her hastaya bu ilaçların verilemediğini ifade etti.Akciğer kanseri türünün genellikle erken dönemde belirti vermediğini söyleyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Figen Atalay ise, “Genellikle erken dönemde belirti vermez ve kontrol amacıyla veya başka bir nedenle çekilen akciğer filmleri ile tanısı konur. İleri dönemde sık görülen belirtiler; devamlı -yoğun- düzelmeyen öksürük, balgam miktar ve renginde değişme, kanlı balgam ve kan tükürme, göğüs- omuz ve sırt ağrısı, nefes darlığı, ses kısıklığı, yutma bozukluğu, boyun ve yüzde şişlik, göz kapağında düşme, tekrarlayan bronşit, zatürre atakları, iştahsızlık ve kilo kaybıdır” dedi.Şüpheli durumda mutlaka göğüs hastalıkları bölümüne başvurulması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Atalay, muayenenin ardından bir dizi radyolojik ve bronkoskopi gibi laboratuvar testleri yapıldığını belirterek, “Tümöre ulaşılamadığında bilgisayarlı tomografi eşliğinde iğne biyopsi ya da başka yöntemleri kullanmak gerekebilir. Akciğer kanserinin tedavisinde kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi yöntemler tek başlarına veya birlikte uygulanabilir” şeklinde konuştu.Akciğer kanseri riskinin sigara içenlerde içmeyenlere göre 10 kat fazla olduğunu ifade eden Prof. Dr. Atalay, günümüzde akciğer kanserinin önlenebilir hastalık grubuna girdiğini bildirdi. Atalay, bu hastalık ile ilgili zorlu süreci yaşamak yerine başta tütün ürünleri olmak üzere risk faktörlerinden uzak durarak kanserden korunabilineceğini ifade etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz