Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nce, evlenecek çiftlerin iletişim becerilerini artırmak amacıyla hazırlanan “Evlilikte İletişim ve Yaşam Becerileri” konulu kitapta mutlu beraberlikler için altın öneriler sıralanıyor.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nce, evlenecek çiftlerin karşılaşabilecekleri sorunları çözmek, iletişim becerilerini artırmak amacıyla yürütülen çalışmalar kapsamında hazırlanan “Evlilikte İletişim ve Yaşam Becerileri” konulu kitapta, çiftlerin birbiriyle etkili iletişimini güçlendirmek ve olası sorunları çözme yöntemleri aktarılıyor.
Kitapta, sevgi ve aşkın iki insanı bir araya getirip, bir arada tutan özel duygular olduğu ancak bu duyguları sadece hissetmenin yetmeyeceği, göstermek ve korumak gerektiğini belirtildi. Sevginin insanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu olduğunu ifade edilen kitapta, “Eşe duyulan sevgi, kişinin eşine karşı içinden geçirdiği duygu ve düşüncelerinden etkilenir. Örneğin, kişinin eşine karşı hissettiği koruma, acıma, merhamet, şefkat, saygı gibi olumlu duygular da nefret, öfke, suçlama, kırılmışlık gibi olumsuz duygular da sevgiyi etkiler” denildi.
Kitapta, sevgi dolu bir beraberlik oluşturmanın püf noktaları da şu şekilde sıralanıyor:“Dikkat: Karşısındakinin düşüncelerini anlamak, onun ilgi alanlarına eğilmek ve dünyasına girebilmek.
Kabul: Karşısındakinin olumlu mesajlarını fark etmeye ve kabul etmeye hazır olmak, bunları görebilmek.
Minnettarlık ve övgü: Eşine duyduğu minnettarlığı ve müteşekkirliği, kelimeler ve davranışlarla yansıtabilmek.
Destek: Herhangi bir problem veya güçlük karşısında eşinin yanında olmak, ona destek vermek.
Cesaretlendirme: Bir amaç doğrultusunda pozitif yönde destekleyici ve teşvik edici olmak..
Takdir: Takdirini yansıtmak, onaylamak, olumlu düşünmek ve konuşmak.
Sevgi ve şefkat: Şefkatli bir iletişim ve fiziksel temas içeren bir yakınlık içinde olmak.
Güvenlik ve huzur: İlişkide istikrarlı bir uyumluluk sergilemek, karşılıklı zarar görmeyeceğini bilmek.
Avutma ve empati: Kullanılan kelimeler, yansıtılan duygular ve dokunma yoluyla yanında olduğunu, onu anladığını hissettirebilmek ve gerektiğinde müşfik bir şekilde avutabilmek.
Saygı: Karşısındakine değer vermek ve bu değeri ifade etmek. Evlilikte sevgi kelimesi çoğu zaman saygı ile birlikte dile getirilir. Çiftlerin birbirlerine nasıl saygı göstereceklerini öğrenmeleri gerekir. Çiftlerin birbirlerine gösterdikleri karşılıklı saygı, ilişkiyi çok daha doyumlu hale getirir.”
Evlilik ilişkisini geliştirebilecek üç pratik önerinin dikkatle uygulanması halinde kısa sürede evliliklerde fark oluşturacağı belirtilen kitapta, şu ifadelere yer veriliyor:
“Her gün eşinizle birbirinize ayıracağınız bir 10 dakikanız mutlaka olsun. Bu 10 dakikayı günün herhangi bir saatinde seçebilirsiniz. Eşinizle baş başa kalıp sakince oturacağınız bu dakikalarda günün nasıl geçtiğini paylaşabilir, birlikte yapmaktan hoşlandığınız herhangi bir şeyi (müzik dinlemek, şiir okumak, çay içmek gibi) yapabilirsiniz. Sadece ikinize ait olan bu dakikaların tadını çıkarın.
Eşinizi psikolojik olarak desteklemek için her gün mutlaka herhangi bir şey yapmış olun. Bir iltifat, onu destekleyici bir söz, hayranlık içeren herhangi bir cümle, eşinizin olumlu özelliklerine bir övgü, başarılarını takdir etmek gibi. Aranızdaki aşk ve sevgiye yatırım yapın. İçten bir öpücük, sarılma, dokunma gibi.”
Kitapta, uzun bir evliliğin 10 sırrı ise bağlılık, güven, ihtimam, sabır, saygı, şefkat, anlayış, fedakarlık, affedicilik ve sorumluluk olarak sıralanırken, bencillik, dış çevre (kayınvalide, kayınpeder, arkadaşlar gibi), evlilikten gerçek dışı beklentiler, evliliğini geliştirmeye ve iyileştirmeye karşı isteksizlik, eşlerin birbirlerine olan bağlılıklarında eksiklik, düşmanca davranmak, küskünlükleri uzatmak, aile içi şiddet, birlikte yeterince zaman geçirmemek, sürekli suçlayıcı ve eleştirel tavırlar içerisinde olmanın evliliğin önündeki engeller olduğu anlatıldı.
AA