Çalışma saatleri uzayabilen, ya da normal süreler içinde de olsa ayakta kalma süresi fazla olan kişiler, ayak sağlığı açısından risk taşırlar. Eğer siz de uzun çalışma saatlerinin yarattığı olumsuzluklarla karşı karşıyaysanız bu önerilere dikkat edin.
Günde ortalama 6 ile 8 saat sabit olarak ayakta durarak çalışmak bacakta ve ayakta şişmelere sebep olabilir.
Günde ortalama 10 saat ve üzeri sabit olarak ayakta durarak çalışmak şişmelere ek olarak, karıncalanma hissine ve su toplamaya neden olabilir. İlerleyen safhalarda bu kişilerde varis problemi de görülebilir.
Ayrıca gün içinde sürekli olarak ayakta kalındığında ayaklarda topuk dikeni de oluşabilir.
Günde ortalama 12 saate yakın ayakta çalışan kişilerde görülen diğer bir sorun da maalesef ki nasır hastalığıdır.
Ayak sağlığımızı korumak için öneriler
Uzun süre ayakta çalışan kişilerin belli aralıklarla oturarak dinlenmeleri gerekir.
Çalışma süresi bakımından varis riski olan kişilerin varis çorabı kullanmaları bacaklarda dinlendirici etki sağlayabilir. Varis çorapları varisi tamamıyla tedavi etmese de bacakların yorulmasını ve yeni varis oluşumlarını engellemede yardımcı olur.
Kösele tabanlı ayakkabılar topuk dikenine yol açabildiğinden yumuşak tabanlı ayakkabılar tercih edilmelidir.
Sabahları ayak tabanını esnetecek egzersizler yapılabilir ve gün içinde bu egzersizler birkaç kez tekrarlanmalıdır. Ek olarak; ağrıyan bölgeyi her gün 1-2 dakika ovalayarak masaj yapmak da ağrıları dindirebilir.
İş bitiminde ayaklar ılık su ile yıkanmalı ve sonrasında havlu ile kurulanmalıdır.
Ayakları tuzlu ılık su içinde yarım saat tutmak da ayaklarda oluşan ödemi geçirebilir.
Ayrıca ayakların altına koyulacak bir yastıkla yükseklik sağlanarak kan dolaşımı hızlandırılabilir.
Topukta çatlamalar varsa gece yatmadan önce nemlendirici sürülerek çorap giyilmesi önerilir. Eğer topuk ve ayaktaki çatlaklar çok derinse enfeksiyon riski nedeniyle durum uzman bir hekim tarafından değerlendirilmelidir.
Diyabet, egzama, sedef ya da nasırı olan kişiler her ayak yıkamadan sonra ayaklarına nemlendirici sürmelidirler.
Ayakkabılar uzun süre ayakta kalıyorsa, ayakkabıda bakterilerin ürememesi için sonraki gün farklı ayakkabı tercih edilmelidir.
Kişide ayakların aşırı terlemesi problemi varsa alüminyum içeren kremlerle terleme önlenmelidir.
Düzenli olarak her gün antiseptik içeren ilaçlar ile ayak banyosu yapmak kötü koku ve enfeksiyonu engeller.
Antibakteriyel sabunlar kullanarak da ayak hijyeni sağlanabilir ve kötü koku oluşmasına mani olunabilir.
Naylon çoraplar terleme ve kötü kokuya neden olacağından kapalı ayakkabı kullanımında içine mutlaka pamuklu çorap giyilmelidir.
Ayak bakımında diğer önemli nokta ise tırnak kesimidir. Batık oluşumunu, mikrop ve bakteri üremesini engellemek için tırnaklar etin hemen üzerinden – fazla dipte olmayacak şekilde- düz kesilmelidir. Tırnak araları belirli periyotlarla fırçalanmalıdır.
Ayaklara belli aralıklarla ayak peelingi de yapılabilir. Kullanılan ürünlerin dermokozmetik olmasına özen gösterilmelidir.
Doğru ayakkabı seçimi
Çalışma saatlerinin sonuna doğru ayaklar şişeceğinden ayakkabının normalden 1/2 veya 1 numara daha büyük olmasına özen gösterilmelidir.
Ayağa sıkı gelen, sert ve dar ayakkabılar nasır oluşumuna ve mantar enfeksiyonuna zemin hazırladığından ayağı sıkmayan, öne doğru ucu sivri olmayan ortopedik ve rahat ayakkabılar tercih edilmelidir.
Ayaklar arasında numara farkı varsa büyük olan ayak numarasına göre ayakkabı almak daha doğrudur.
Ayrıca silikon tabanlık kullanılması yüzeye daha yumuşak basmaya, ayak tabanındaki ağrılarının azalmasına yardımcı olur ve ayaktaki kemikli bölgeleri korur.
Kış aylarında bot ya da çizme alırken de ortopedik modeller tercih edilmelidir. Ayakkabı tabanının elastik olması çok daha rahatlık sağlar.
Ayak kokusunu engelleyen özellikte olması önemlidir.
Yazlık ayakkabıda en önemli nokta ayağın hava alabilmesidir.
Bu sebeple hava alabilen ortopedik ayakkabılar giyilmelidir.